Çekin kanlı ellerinizi bu ülkenin üzerinden!..
Ellerinize kan bulaştı!..
Mehmet TÜRKER

Terörü sıfırdan alıp 13 yıl boyunca “ileri demokrasi”, “Yeni Türkiye” safsatasıyla bugünlere getiren…
Ülkenin bir kan gölü halini almasına sebep olan “dönemin” iktidarıdır!..
Türkiye’de bugün anaların çığlıkları yükseliyorsa, sorumlusu 13 yıllık iktidardır!..
İktidarın eline kan bulaşmıştır!.
* * *
Yüzde 49 oyla iktidara geldiler…
Seçmenin yüzde 49’u, PKK’nın güçlenmesi, Türkiye’yi patlayıcı deposu haline getirmesi için iktidara oy vermedi!..
Seçmenin yüzde 49’u teröristlerle pazarlık masasına oturulsun…
Tabelalardan T.C. ibaresi kaldırılsın…
Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözü silinsin…
Okullarda andımız okutulmasın…
Gönderlerden Türk Bayrağı indirilsin diye bu iktidara oy vermedi!..
* * *
13 yıldır Türkiye’yi yönetme sorumluluğu almışsın, sıra sıra şehit tabutları gelirken, “Kanları yerde kalmayacak”, “Misliyle cevap verilecek”, “Anladığı dille konuşacağız” gibi beylik lafları ağzında geveliyorsun…
Bunları Özal da, Demirel de, Çiller de, Yılmaz da söyledi, hiçbir şey değişmedi; taaa ki Ecevit döneminde Apo paketlenip Türkiye’ye getirilinceye kadar…
Hiç değilse o günlerde terör sıfırlanmıştı…
* * *
“Olağanüstü hali biz kaldırdık” diye böbürlenip durdunuz…
PKK’nın her türlü şımarıklığını sineye çektiniz…
Askerin operasyon yetkisini valilere bıraktınız…
Askeri kışlasına, polisi karakollarına kapattınız…
Teröristler kalekol inşaatlarını durdururken, iş makinelerini yakar, işçileri kaçırırken…
Silah ve patlayıcıları istiflerken, “çözüm süreci” diye terör karşısında teslim bayrağı çektiniz!..
13 yıldır iktidardasınız, suçlu sizsiniz…
* * *
Tayyip Bey çıkmış, “Beştepe’nin yolunu bilmeyenlerle vakit geçirecek halimiz yok” deyip hükümeti kurma çalışmalarını Kılıçdaroğlu’na vermeyerek ülkenin en önemli konusunu şahsileştiriyor…
Ülke kan ağlarken, kriz üstüne kriz patlıyor…
Ve ülke böyle bir terör dehşeti içindeyken zoraki bir seçime götürülüyor…
“Olağanüstü hali biz kaldırdık” diye şişinenler, Doğu ve Güneydoğu’daki 13 ilde geçici güvenlik bölgesi ilan ederek, olağanüstü hale dönüyor…
Seçim güvenliği kalmamışken, seçmenin güvenini kaybetmiş bir iktidar üç-beş bakan değişikliğiyle ülkeyi seçime götürecek…
Gencecik çocuklar kanlarını akıtırken, analar feryat ederken, bütün dertleri yine tek başına iktidara gelebilmek!..
* * *
Elinize kan bulaştı!..
Gerçeklerden kaçmayalım; son seçimde size oy verenler de ülkenin bu hale getirilmesine ortaktırlar!..
Çekin kanlı ellerinizi bu ülkenin üzerinden!..
Bırakın öyle kalsın!..
Önceki gün bazı TV kanalları dehşet verici (!) bir iz peşindeydi… Kurbağalıdere temizlenirken atık çamurları gemilerle Yassıada ve Sivriada arkasında denize dökülüyormuş…Vay canına… Büyük çevre felaketi!..
Peki ne yapılsın? Dere öyle kalsın!..
Kurbağalıdere’den çıkarılan atık çamuru Yassıada arkasında kanala, yani derin akıntıya dökülüyor ve dağılıyor…
Deniz, o miktarlarda olan ve döküldüğünde toz haline gelen atığı yok etme, kendi kendini temizleme özelliğine sahip… Zerrecikler haline gelen atık, akıntıda dağılıp gidiyor…
Peki, Moda Mühürdar’da bütün Kadıköy’ün atığını toplayan İSKİ’nin arıtma tesisi ne yapıyor?..
O da sadece ön arıtma yaparak açık denize, akıntıya veriyor… Yani biyolojik arıtma değil, aynen dereden çıkan atık gibi… Aradaki tek fark biri çamur halinde, diğeri sulu halde…
En iyisi, Kurbağalıdere’yi olduğu gibi bırakalım, temizlemeyelim, TV kanallarının acar muhabirlerine uyup ayağımıza kurşun sıkalım…