Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kulaklarını tıkadılar
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, geçen yıl PKK’ya karşı Şırnak’ta 110, Hakkari’de 100 ve Tunceli’de 80 operasyon talebinde bulunduğu ancak valilerin sözde çözüm süreci nedeniyle bunlardan sadece 8’ine izin verdiği ortaya çıktı. TSK’nın bu talepleri ayrıntılı olarak kayda alındı...TSK’nın taleplerine kulaklarını tıkadılar
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) 2014 yılında PKK’ya karşı Şırnak’ta 110, Hakkari’de yaklaşık 100 ve Tunceli’de 80 civarında operasyon talebinde bulunduğu ancak valilerin çözüm sürecini de dikkate alarak Şırnak’ta 3, Hakkâri’de 3 ve Tunceli’de de 2 kez izin verdiği öğrenildi...
Hürriyet’in haberine göre Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen çarşamba günü TRT 1’deki programda yaptığı, “Çözüm süreci içerisinde valilerimiz kendilerine verdiğimiz talimatlar gereği ciddi manada bu terör örgütlerine karşı şu andaki operasyonlara girmiyorlardı” açıklaması kamuoyunda, “Valilerin izin vermediği özellikle TSK’nın operasyon yapılmasını istediği olaylar ve yerler nerelerdi?” sorusuna neden oldu.
TSK, Emniyet-Asayiş Yardımlaşma (EMASYA) protokolü uyarınca Şubat 2010’a kadar gerekli gördüğü takdirde şehirlerdeki olaylara valinin izni olmadan müdahale edebiliyordu.
Ancak EMASYA protokolünün Şubat 2010’da yürürlükten kaldırılmasından sonra şehirlerde operasyon yapabilmek için valilikten izin alma şartı getirildi. TSK taleplerini, hangi ilde, nereye, hangi saatte ve hangi amaçla operasyon yapmak istediğini en ince ayrıntısına kadar yazılı olarak valiliğe bildirdi.
Kayıt altına alındı
Bu bildirimler bölgedeki tugay komutanlıkları, tugayların bağlı olduğu kolordu komutanlığı ve Genelkurmay Harekât Başkanlığı’nca tek tek kayıt altına alındı. Yazılı talep kayıtlarının Genelkurmay’da gizlilik hassasiyetiyle korunduğu öğrenildi.
2014’te 290 operasyon talebine verilen izin sayısının 8 olduğunu bbelirten askeri kaynaklar, “Bu sayılarda 1-2 eksiklik veya fazlalık olabilir. Ama operasyon izni verilenler de terör örgütüne ağır darbe indirecek türden değildi. O dönemde siyasi irade bunu uygun görmüş olabilir. Ancak şu an artan terör eylemlerinden sanki TSK sorumluymuş gibi yapılan bazı değerlendirmelerin personeli üzdüğünü belirtmeliyiz” dedi.
