AKP’nin dağılma süreci...
Son çırpınışlar!..
Mehmet TÜRKER
Beyaz Toroslar…Çeteler…
Emekliye TOKİ evi…
Emekliye zam…
Emekliye banka promosyonundan yılda 300 lira… (Ayda 25 lira)
Asgari ücret 1300 lira…
Çocuk doğurana altın…
AKP kesenin ağzını açtı…
Düne kadar CHP’ye “Kaynağı nerede, kaynağını nereden bulacaksınız?” diye yükselen kalın ve kaba sesler sustu!..
* * *
Bunlar son çırpınışlarıdır!..
Halkı beyaz Toros ve çetelerle tehdit etme…
“Biz gidersek çetelerin eline kalırsınız” diye korkutma…
Tek başına iktidara gelme hikayesinin sona ermesi bir yana, AKP’nin 1 Kasım’da bir puan kaybetmesi bile akıbetinin ne olacağının göstergesidir!..
Bu durum, AKP’nin, geçmişte ANAP gibi dağılma sürecine gireceğinin en açık belirtisi…
* * *
AKP’nin içi zaten kaynayan kazan halinde…
Ağır abileri birbirine girmiş durumda…
Partinin abisi Bülent Arınç, “400 istemedik, ben oy dilencisi değilim” derken kimi işaret ediyordu?..
Davutoğlu Ahmet bu işi kıvıramadı…
Partiden “Bu parti Tayyip Erdoğan partisi haline geldi” sesleri yükseliyor…
Oysa işler yolunda gitseydi, her şey süt liman olacaktı…
* * *
Halkı Toroslarla korkutmaya çalışmak, geleceğin korkusundan kaynaklanıyor…
Gelecekteki “hesap verme” korkusu!..
Yolsuzluk, rüşvet, yandaşlara verilen ihaleler, havuz medyası, devlet bankalarının verdiği kredilere ilişkin iddialar, zenginleşme ve zenginleştirme…
İktidardan gittiklerinde bunların hesabı yargı önünde sorulmayacak mı?..
* * *
Ancak…
Korkunun ecele faydası yok!..
Bu baskı ortamı, bu korkutma, özgürlüklere vurulan bu zincirler ve…
Demokrasinin ırzına geçilmesi!..
Halkımız bunu 1 Kasım’da iyi değerlendirdiği takdirde, yandaşlarıyla, yandaş yazarlarıyla, yandaş müteahhitleriyle, yandaş kaba kuvvetleriyle birlikte tarihe gömülecekler…
* * *
Bir Başbakan, Ankara’da iki canlı bombanın kendini patlatması sonucu 102 masum insanın hayatını kaybetmesinden sonra “Bizim partinin oyları arttı mı?” diye anket yaptırır mı?..
Arkadan da “Ankara’daki patlamadan sonra oylarımız arttı” diye açıklama yapar mı?..
Bırakın “etik mi değil mi” tartışmasını, her şeyden önce vicdani mi?..
* * *
Bütün bunlar çılgıncasına yapılan son hamleler…
İktidardan düşmüş bir parti ve onun Genel Başkanı Saray’ın tayiniyle yine tek başına iktidarda…
Ve tek başına iktidarda olmanın bütün nimetlerini dibine kadar kullanıyor, her yolu deniyor…
8 gün kaldı…
Son çırpınışlarıdır bunlar!..
Suriye’ye girecekmişiz!..
Şeyhi bizim Tayyip Bey’in arkadaşı olan Katar, Türkiye ile birlikte Suriye’ye girebileceklerini açıkladı…Türkiye-Katar-Suudi Arabistan, Suriye’ye askeri müdahale yapacakmış!..
Bu durumda düşmanımız da Rusya oluyor!..
Zira Suriye’de artık sadece Esad değil, Putin var!..
Bu arada Katar Dışişleri Bakanı Halid el-Attiye itirafta bulunuyor:
“Suriye’deki silahlı grupları desteklemeye devam edeceğiz”
Kim bu silahlı gruplar?..
IŞİD, El Nusra, El Kaide, PKK’nın Suriye kolu PYD…
İktidar ile Katar aynı kaba şey ettiğine göre, biz de mi bunları destekliyor ve silah veriyoruz?..
Nereden nereye…
Atatürk’ün kurduğu koskoca Türkiye Cumhuriyeti hangi ellere kaldı, vah yazık!..
