Karga kılavuzlar yüzünden...
Yeni Türkiye (!) çarşafa dolandı!..
Mehmet TÜRKER

Başı, sonu belli değil…
Kim kimdir, kim ne iş yapar?..
Ülkeyi kim idare eder?..
Türkiye eş, dost, çapsız yandaşların ve büyük ağırlıkla kerameti kendinden menkul danışmanların elinde kaldı!..
Görünürde bir devlet var; var ama parti komiserleri tarafından yönetiliyor!..
Bu yüzden de Türkiye sürekli çarşaflıyor, çarşafa dolanıyor!..
* * *
Türkiye, cumhuriyet tarihinde hiç bu kadar itibarsız hale düşmemiş 70 sente muhtaç kaldığı günlerde bile gücünü, ciddi devlet idaresi anlayışını kaybetmemişti…
Düşünün ülkenin İçişleri Bakanı “İstifa edecek misiniz?” sorusuna “Güvenlik açığı yok” diye cevap veriyor…
Yani “Güvenlik açığı yok ki neden istifa edeyim” anlamında…
Aradan üç gün geçiyor, Ankara Emniyet Müdürü, İstihbarat ve Güvenlik Şube Müdürleri açığa alınıyor…
Güvenlik açığı yoksa…
97 kişi neden öldü?..
Güvenlik açığı yoksa…
Ankara Emniyet Müdürü ve şube müdürleri neden açığa alındı?..
* * *
Bu iş sadece Ankara Emniyet Müdürü ile iki şube müdürünün sırtına yüklenemez!..
Bu olay Türkiye’nin genel güvenliği ile ilgilidir!..
Dolayısıyla bu büyük katliamdan İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Genel Müdürlüğün İstihbarat Daire Başkanlığı ve hepsinden daha da ağırlıklı olarak Milli İstihbarat Teşkilatı sorumludur!..
Siyasi sorumluluk ise doğrudan Başbakan’a aittir!..
Sen canlı bombayı yakalayamıyorsun, canlı bomba yeleği ele geçiriyorsun!..
Yeleklerin içindekilerini ancak kendini patlatınca buluyorsun!..
* * *
İki canlı bombanın kimlikleri tespit edildi…
İkisi de emniyetin 21 kişilik arananlar listesinde…
Sadrazam Ahmet Bey, “Hukuk devletinde eyleme geçmeden tutuklayamıyorsunuz” diyor…
Hukukun guguk haline geldiği ülkede hukuktan söz etmesi bir yana…
Eyleme geçtiğinde patlıyor zaten…
Ama bu iktidar “makul şüpheli” kavramı yarattıktan sonra nice “makul şüpheli” suçsuz yere gözaltına alındı, hatta tutuklandı…
Devlet ve parti kodamanlarının gideceği illerdeki çok “makul şüpheli”, “önleyici tedbirler” kapsamında geceyi karakollarda geçirdi…
Onlar hukuka uygun, canlı bombalar değil!..
* * *
Daha önce de İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bombalarla, Kalaşnikof’la saldıran ve vurularak öldürülen kadın terörist cezaevinden çıkmıştı!..
Eylem yapacağı istihbaratı da vardı, fakat…
Takip edilmiyordu!..
Takip edilmediği için de İstanbul polisinin kalbine kadar gelmişti…
Şu hale bakınız, iç güvenlik yok, dış güvenlik yok ve biz Allah’a emanet bir durumda zorla seçime götürülüyoruz!..
* * *
Ülke Suriye’ye, Irak’a, Libya’ya, Lübnan’a dönmüş, biz 1 Kasım’da demokrasi şöleni (!) yaşayacağız!.
Sırf parti tahakkümü ve siyasi hırsla Türkiye’yi önce Haşhaşilerle bölüştüler, sonra da deneyimsiz, ehil olmayan ellere teslim ettiler…
Türkiye bir altüst olma dönemini, fetret devrini yaşıyor!..
Karga kılavuzlar yüzünden Türkiye’nin burnu pislikten çıkmaz oldu!..
Yoklardı!..
Aslında hiç kaçırmazlardı…Şarkıcı, türkücü, artist, figüran kim hayatını kaybetse, cenazenin kaldırılacağı caminin avlusuna doluşurlar, hatta tabutun altına bile girerlerdi…
Baktık, Levent Kırca’nın cenazesinde o takımdan eser yok…
Protesto edileceklerinden mi korktular?..
Hadi onlar korktular, İstanbul Valisi, Belediye Başkanı Kadir de mi korktu?..
Yoksa, cenazesine gitmeye değer mi bulmadılar?..
Toplumda büyük ayrışmalar, kopuşlar yaşanıyor!..
Buna sebep olanları Allah affetmeyecek!..