Çıkış yolu: ATATÜRK DEVRİMİ
“Türkiye’nin Atatürk Devrimi’nden uzaklaşarak çağdışı bir karanlığa gömülmesinde, bölünmenin eşiğine gelmesinde, hükümetleri yöneten kötü iktidarların etkisinin olduğu bir gerçektir.”Çıkış yolu:
ATATÜRK DEVRİMİ
Felaketlerde ümitsizliğe direnmek gerekir.
Umutsuz durum yoktur,
umutsuz insanlar vardır.
Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.
Ben hayatımın hiçbir anında
karamsarlık nedir tanımadım...
Mustafa Kemal Atatürk
Umutsuz durum yoktur,
umutsuz insanlar vardır.
Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.
Ben hayatımın hiçbir anında
karamsarlık nedir tanımadım...
Mustafa Kemal Atatürk
Fethi KARADUMAN
Türkiye’nin Atatürk Devrimi’nden uzaklaşarak çağdışı bir karanlığa gömülmesinde, bölünmenin eşiğine gelmesinde, hükümetleri yöneten kötü iktidarların etkisinin olduğu bir gerçektir.
ABD ile 1947’den sonra ikili anlaşmalarla başlayan egemenliği ve bağımsızlığı yitirme ve Atatürk Devrimi’nden kopma süreci; önceleri adım adım ilerlerken, 1980’de, 12 Eylül faşist rejiminin desteğiyle neoliberal sömürgeci ekonomiye bağlanma olgusuyla koşar adım hızlandı. Eğitim ve kültürel örnek kurumlarımız Köy Enstitüleri ve Halkevleri 1950’lerde yok edilirken, çağdaş, bilimsel, laik eğitim yerini din tüccarlarının desteklediği imam hatiplere bıraktı. Bu süreci “Atatürkçü” geçinen 12 Eylül generalleri özendirdi, önünü açtı.
AKP iktidarı bu sürecin sonunda ABD’nin Büyük Ortadoğu ve Genişletilmiş Afrika Projesi’ni uygulamak için iktidara getirildi. Ve bu konularda “başarıyla” hizmet verdi...
AKP iktidarının 13 yıldır iktidarda bulunmasının sorumlusu, başta Meclis’teki muhalefet partileri olmak üzere, demokrasilerin üçüncü sacayağı yargı kurumu, TSK’nın AKP destekçisi bazı komutanlar ve suskun kalan üniversitelerdir... Bugün gelinen noktada, Türkiye’nin yalnız AKP’den kurtulma sorunu yoktur. Onunla birlikte AKP’ye zor anlarda destek veren, hatta daha ileri giderek Amerikancı Fethullahçıları destekleyen, “açılıma” omuz veren muhalefet partilerinin üst yönetimlerinden de kurtulma sorunu vardır.
(Meclis’te olmaması gereken PKK destekçisi parti bu yorumun dışındadır.)
Demokratik haklarını kullanarak oy vermeye giden yurttaşlar, AKP’nin karşısında gerek ekonomik, gerek siyasal farklı bir program sunmayarak bir seçenek oluşturamayan muhalefet partilerine de oy vererek iktidar yapmak istememişlerdir. Türkiye içinde bulunduğu büyük kuşatılmışlık sorununu, Atatürk’ün ışıklı yolunda ilerleyerek aşacaktır. Yeter ki Atatürk Devrimi doğrultusunda, Kuvay-ı Milliye coşkusuyla, Müdafai Hukuk öğretisiyle birleşelim..
