AKP’nin Rusya pişmanlığı
Meclis kulislerinde Rus uçağının düşürülmesinin 3 önemli faturası konuşuluyor: “Suriye ve Irak’ta elimiz kolumuz bağlandı. Cerablus operasyonunu yapamadık. Kandil operasyonları geriledi...”AKP’de Rusya pişmanlığı

Rusya uçağının düşürülmesinin ardından Türkiye’nin bölgedeki etkisi zayıfladı. İşadamları ve üreticiler büyük sıkıntı içine girdi...
İran, kısa süreliğine gaz sevkiyatını yarıya düşürdü. Musul’a asker gönderilmesi üzerine Irak, Türk mallarına ambargo kararı aldı.
Ahmet Davutoğlu, dün “Benzer olayların yaşanmaması için Türkiye, Rusya’yla birlikte çalışmaya hazır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da “Gerilimi yükseltmek istemiyoruz. Diplomatik dil devreye sokulmalı” ifadesini kullandı. Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, Meclis kulislerindeki tartışmaları aktardı ve “Hedef, Erdoğan ile Putin” tespitinde bulundu.
KULİSLERDEKİ SORULAR
Selvi, grup toplantılarını izlemek üzere gittiği Meclis’te yaptığı görüşmeleri şöyle aktardı:
“Birçoğunun kafasında soru işaretleri var. ‘Rusya’nın en zor dönemlerinde dünyayı karşımıza alma pahasına destek verirken Suriye’de operasyonlara başlayan Rusya’yı kendimize neden hasım ettik?’ ‘Uçak düşürülmeden önce önleyici tedbirler uygulanamaz mıydı?’ ‘Angajman kuralları gereği uyarılan uçak, hava sahamızı terk ettikten sonra ikinci uçak hava sahamızdan çıkmak üzereyken neden vurduk?’”
BİR TAŞLA ÜÇ KUŞ!
Uçak kriziyle Suriye ve Irak’ta elimizin kolumuzun bağlandığına dikkat çeken Selvi, şu vurguları yaptı:
“Stratejik öneme sahip olan Cerablus operasyonunu yapamadık. PYD’nin Fırat’ın batısına geçip Azez’le Kobani arasını kontrol etmesinin önüne geçecektik. Uçak düştü, büyük operasyon durdu. Irak’ın sık sık hava sahasını kapatması nedeniyle Kandil operasyonlarımız geriledi. Bir uçak düştü, üç işimiz durdu. Bir taşla üç kuş vuruldu.”
“Rus uçağının düşürülmesinden önce bazı merkezlerde Türkiye’nin Suriye’de tek başına kara operasyonlarına girmesi yönünde çalışmalar yapılıyordu. Ama Türkiye bu tuzağa düşmedi. Suriye iç savaşının bir parçası olmadı. Ortadoğu cehennemine girmedi. Putin’in, ‘Sırtımızdan hançerlendik’ sözünün üzerinde durmamız gerekiyor.”
‘GÜÇ BİRLİĞİ OLMALIYDI’
Selvi, şu noktalara dikkat çekti:
“Suriye’nin kaderinin belirleneceği masada ABD ve Rusya’yla ilişkileri güçlü bir ülke olarak yer alacaktık. Türkiye ile Rusya’nın en çok güç birliği yapması gereken bir süreçteydik. Şimdi ise Rusya’yla kriz halindeki bir ülke konumundayız.
“İki nokta ön plana çıkıyor. Ortadoğu şekillendirilirken Rus uçağının düşürülmesiyle birlikte Putin’in karizması çizildi. Fırsat bulurlarsa Erdoğan’ın karizmasını da çizmek isteyecekler. Plan deşifre oldu. Rus uçağının düşürülmesinde asıl hedef, Erdoğan ile Putin’di.”
Selvi, önceki günkü yazısında da Rus uçağının vurulmasının tuzak olabileceğine işaret etmişti.
ŞİMŞEK’TEN UYARI
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 8 Aralık’ta NTV yayınında şunları söyledi:
“En kötü senaryo olan Rusya’yla sıfır ilişki durumunda bunun ekonomiye maliyeti, 9 milyar dolar olacak. Üç temelde çalışma yaptık. Öncelikle krizin etkilerini telafi edici ne yapabileceğimizi ortaya koyduk. İkinci olarak da Rusya, sorununu diyalogla çözmeye yanaşmazsa caydırıcı ne tür önlemler alınabileceğini değerlendirdik.”
CUMHURBAŞKANLIĞI: RUSYA’YLA GERİLİM İSTEMİYORUZ
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, dün şu açıklamayı yaptı:
“Rusya’yla gerilimi yükseltmek istemiyoruz. Diplomatik dilin devreye sokulması büyük önem arz ediyor. Türkiye, hava sahası ihlal edilmiş bir ülke olarak net bir duruşa sahip. Rusya’nın Suriye’de yaptığı hava operasyonlarının sadece yüzde 9-10’u kadarı DAEŞ’i vurmuştur. Türkiye, elinden gelen güvenlik tedbirlerini almaktadır. DAEŞ’e katılan yabancı savaşçıların çoğu Avrupa’dan gelmektedir. DAEŞ’le bağlantılı bin 200 kişi gözaltına alındı. 50 bine yakın güvenlik görevlimiz bütün sınırlarımızı korumak için tedbirleri alıyor. DAEŞ bir propaganda savaşı aracı haline getirilmiş durumda, kimin DAEŞ’ten petrol aldığını açıkça görüyoruz.”