Bu öğretmenler tekti. Türkiye’nin en büyük şansıydı...
Öğretmensiz!
Necati DOĞRU

Çok az kaldı.
Yapay zekaya geçiliyor.
Bu yüzden pek çok ileri ülkenin eğitim bakanlıkları daha ilkokuldayken çocuklarına; “Bir makineyle nasıl konuşulacağını” öğreten dersler koydular. Yeni bir “eğitim seferberliği” başladı. Çocuklar ilkokulda okuma yazma dersinin yanında “makinelerin makinelerle konuşması dersini” de okuyorlar.
Bilesiniz.
İleri ülkeler bunu yaptı.
* * *
Bugün “ilk okullarımızda niçin makinelerin makinelerle konuşması dersi yok” tartışmasını yapıyor olabilirdik. Eğitim ve öğretimde çağı yakalamayı konuşmak, yazmak, tartışmak yerine Cumhurbaşkanı oğlu Bilal’in vakıfları ile Gülen’in dershaneleri arasında çirkin “paylaşma kavgasını” izliyoruz.
Son 13 yıla bakın.
5 Milli Eğitim bakanı değişti.
Geldiğimiz nokta sıfırdı.
Önceki gün eksiye indi.
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da birçok il, ilçe ve köyde öğretmenler, PKK terörünün dağdan şehirlere yerleşmesi yüzünden, dersleri bıraktılar. 3 bin 800 öğretmen Doğu ve Güneydoğu’dan çekildi.
Ülkenin yarısı yanıyordu.
Öğretmensiz de kaldı.
* * *
Öğretmenleri çocuklardan ve okullardan hiçbir güç koparamamıştı. Geçmişte de Güneydoğu’da sıkıyönetim 12 yıl sürmüştü. Ardından 15 yıl da Olağanüstü Hal devam etmişti. Öğretim yılı sürerken öğretmenler, okullarından, öğrencilerinden hiç kopup ayrılmamıştı.
Bu öğretmenler tekti.
Türkiye’nin en büyük şansıydı.
Dünyanın en özverili eğitimcileri, muhtemelen bizim ülkemizin öğretmenleridir. İlk eğitim devriminin yapıldığı 1924’den beri peşlerinden eşlerini ve çocuklarını da sürüklediler. Bin bir zorluk içinde kasabalara gittiler. Köylere at sırtında, kağnı arabasında ulaştılar. Doğu ve Güneydoğu Anadolu kadar geri, yoksul, fakir, eğitimsiz kalmış Orta Anadolu’nun en fakir köylerine de onlar ulaştılar. 1924’den bugüne kadar devam ettiler. Öğretmenler ayrılık gütmediler. Orası doğudur, gitmeyiz demediler.
* * *
Yüksek fedakarlık.
Soylu özveri.
Nobel Ödüllü Profesör Aziz Sancar gibi binlerce yetiştirebilirdi. Soylu özverinin önü, “bölünmeyle” kesildi. Ve işte ülkenin getirildiği yer: Patlayan bombalar. Ölümler. Harabeye dönen ilçeler. Yıkılan evler. Kasabalarını terk edip annesinin elini tutmuş göçerken terör namlusundan gelen ateşle ya kaza kurşunuyla vurulan ilkokul çocukları. Onlar “Makinelerin Makinelerle Konuşma Dersini” dinlemeleri gereken yaştaydılar.
Soğuk savaşa girdik!
Size iki gündür yazıyorum:Utanç duvarı yıkıldı “Dünya tek kutuplu” olmaya çevrildi. Rus uçağı düşürüldü “Dünya yeniden 2 kutupluluğa” döndü. Somut belirtisi dün ülkemize de yansıdı. Genelkurmay Başkanlığı’nın dün yaptığı açıklamaya göre “Rusya Türkiye’de gözlem uçuşlarına” başladı. Bu tip uçuşlar iki kutuplu dünyada soğuk savaş sırasında yapılıyordu. Türkiye ikinci soğuk savaş döneminde ABD-AB kutbuna itildi.