Bugün 25 Aralık: “Sıfırlayalım mı babacığım?”
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ikinci ayağı 25 Aralık’ta başlamış ancak operasyon Erdoğan'ın talimatıyla engellenmişti. Türkiye’de yargı adına tüm organlarının kilitlendiği gün olarak kayıtlarda yerini alan 25 Aralık “sıfırlayalım mı babacığım?” sözleriyle hatırlanmaya devam ediyor...Bugün 25 Aralık:
“Sıfırlayalım mı babacığım?”

17 Aralık 2013’te başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonucu AKP’nin yolsuzlukları gün yüzüne çıkarken 25 Aralık'ta ise operasyon dönemin Başbakanı Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’a yönelecekti...
25 Aralık sabahı aralarında Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da bulunduğu çok sayıda kişi hakkında operasyon kararı alınırken Başbakan Erdoğan ve Bakanlar, savcının operasyon emri verdiği polisleri harekete geçirmemek için onlarca talimat verecekti.
Savcı Muammer Akkaş, yaptığı açıklamayla “operasyon yapmam engellendi” diyecek ve kısa süre sonra Erdoğan’ın talimatıyla dosya elinden alınacaktı.
Erdoğan’ın hamleleriyle dava süreci askıya alınırken geriye ise tüm sürece damgasını vuran şu dinleme kayıtları kalıyordu:
R.T.E: Sabah operasyon yaptılar, bu Ali Ağaoğlu,Reza Zarrab, bizim Erdoğan’ın oğlu, Zafer’in oğlu, Muammer’in oğlu filan, bunların şu anda evlerinde
arama yapıyorlar.
B.E: Evet.
R.T.E: Şimdi diyorum ki senin evinde ne var ne yok. Sen bunları bir çıkar tamam mı?
B.E: Bende ne olabilir baba, senin para var kasada.
R.T.E: Onu diyorum işte. Ben şimdi gönderiyorumkardeşini. O bilgiler onda var tamam mı abinle konuş, amcanla konuş, o da aynı şekilde çıkarsın, eniştenle konuş o da.
B.E: Ne yapalım bunları baba, nereye koyalım?
R.T.E: Belirli yerlere, oralara şey yapın.
B.E: Berat’ta da var.
R.T.E: Onu söylüyorum işte, şimdi bir araya gelin; amcanı da al, Ziya eniştende var mı yok mu bilmiyorumda, tamam mı, Burak Abi’ne de hemen şey yap.
17 Aralık saat 11.17
B.E: Hasan Abi, abim Berat, amcam düşünüyoruz. Berat’a fikir geldi. Bir kısmını Faruk’a diğer işle ilgili verelim diyor, öbür paraları işlediği gibi işlesin.
R.T.E: Şey yapmanızda fayda var, tamamıyla sıfırlamanızda.
B.E: Tamamıyla sıfırlayacağız inşallah.
17 Aralık saat 15.39
R.T.E: Sana verdiğim görevler tamam mı?
B.E: İşte akşam bitirmiş oluyoruz, Berat ile ilgili olan kısmını hallettik, Mehmet Gür ile ilgili olan kısmı önce halledeceğiz, geri kalanını da artık karanlık
olunca halledeceğiz.
17 Aralık saat 23.15
R.T.E: Sıfırladınız mı?
B.E: Sıfırlamadık babacım, 30 milyon Avro gibi bir miktar daha var, eritemedik henüz. Berat’ın aklına geldi, Ahmet Çalık’ın alacağı bir 25 milyon dolar kalmış, onu oraya verip üstüyle de Şehrizar’dan daire alabiliriz diyor, sen nasıl bakarsın baba?
R.T.E: Tamam yapın.
B.E: Tamamen sıfır mı kalsın baba, yoksa senin elinde biraz para kalsın mı?
R.T.E: Kalsın olmaz, Mehmet’le şey yapsaydınız, onu da oraya aktarsaydınız.
B.E: Onlara verdik tamam, 20 milyon dolar verdik.
R.T.E: Allah Allah ya aktarsaydınız, sonra şey yapardınız.
B.E: Bu kadar verebildik, zaten zor, yer kaplıyor. Bir kısmını Tunç Abi’ye verdik.
18 Aralık Saat 10.58
R.T.E: Tamamen sıfırlandı mı?
B.E: Yani sıfırlandı derken işte bende bir bu Samandıra’nın ve Maltepe’nin paraları vardı, 730 bin dolar ve 300 bin lira, onları da şey yapıcam;
bizim Faik Işık’a borcumuz vardı, 1 milyon lira ona vereceğim, üstünü de akademiye aktar diyeceğim.