Ve o süreçte AKP bugün adı “FTÖ” olan örgütle ‘Can Ciğer Kuzu’ sarmasıydı…
17-25 Aralık olmasaydı?!..
Mehmet TÜRKER
İktidarın, adı şimdi “Fethullah Terör Örgütü” olan şebekedeki eski arkadaşları 17-25 Aralık’ta bunlara “darbe teşebbüsü” yapmasaydı…
Bugün Balyoz’dan eski Hava, Deniz Kuvvetleri komutanları, Ordu Komutanları, emekli ve muvazzaf generaller, seçkin subaylar…
Ergenekon’dan yine emekli ve muvazzaf subaylar, bilim insanları, gazeteciler, sivil toplum örgütü liderleri halen cezaevlerinde çile çekiyor olacaklardı…
* * *
Önce iktidarın beyanlarına, sonra da savcıların iddianamelerine giren “Hükümeti devirmeye teşebbüs” hareketi, 17-25 Aralık’ta gerçekleşmemiş olsaydı…
Örneğin, Kurmay Albay Dursun Çiçek, gazeteci Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan bugün Meclis’te değil, Silivri’de olacaklardı!.
Balyoz, Ergenekon, Poyrazköy, Askeri Casusluk gibi davalardan yargılananlar cezaevlerinde 7’nci, 8’inci yıllarını tamamlayacaklardı!..
* * *
Düşünün, bütün bu insanlar 200-300 yıla mahkum olmuşlardı…
Mahkumiyetleri Yargıtay tarafından da onanmıştı…
Ve o süreçte AKP iktidarı bugün adı “FTÖ” olan Fethullahçılarla can ciğer kuzu sarmasıydı…
AKP’nin ağır abisi, “Şeyini şey ettiğimin şeyi” vecizesiyle ünlü Bülent Arınç ne diyordu?..
“İyi ki bu paşalarla savaşa girmemişiz”
Diğerleri geviş getiriyorlardı:
“Türkiye bağırsaklarını temizliyor”
Bunları söyleyenler, şimdi adı “FTÖ” olan Fethullahçılarla ortaktı, ne istedilerse veriyorlardı!..
* * *
Bu ortaklık 17-25 Aralık’a kadar devam etti…
Sonra ne oldu biliyorsunuz…
Ülkenin Başbakan Yardımcısı açıkladı:
“Milli orduya kumpas kurdular”
Ya 17-25 Aralık olmasaydı?..
Ortaklık devam edecek, Çetin Doğanlar, İbrahim Fırtınalar, Özden örnekler…
Ve hatta Türkiye’nin 26’ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, terör örgütü yöneticisi olarak Silivri’de “ikametini” sürdürecekti…
* * *
İnsanlar aileleriyle birlikte perişan edildi…
Deniz kuvvetleri tarumar edildi, o rütbede amiral kalmadığından Donanma Komutanlığı için rütbe oramiralden koramirale düşürüldü…
Bütün bunlar olurken iktidar cephesinde kimsenin vicdanı sızlamadı!..
Aksine büyük bir hınç içindeydiler…
Askeri vesayeti sona erdirmişlerdi!..
* * *
Ah 17-25 Aralık ah…
Sen nelere kadirsin!..
Her şeyi bir anda değiştirdin…
Şimdi diyorlar ki: “Fethullah Gülen Türkiye gelsin, hesap versin”
Muhterem hocaları, şimdi terör örgütü lideri oldu;
İnsanlar da cezaevlerinde 6-7 yıl yattığı, hayatlarının karartıldığıyla kaldı…
Ya 17-25 Aralık olmasaydı?..
Hâlâ içerdeydiler!..
Çok güvenliymiş!..
Böyle bir esrarengiz olay görülmedi…
İstanbul’da Sabiha Gökçen Uluslararası Hava Limanı apronunda üç ayrı yerde patlama oluyor, bir temizlik görevlisi kadın hayatını kaybediyor, bir kişi de yaralanıyor, ama sebebi meçhul…
Patlama var da, ne patlaması?..Sonunda havan topu atıldığı ihtimali üzerinde durulmaya başlandı…
Demek Kurtköy’de hava limanı yakınına havan topu getirdiler ve üç atış yaptılar…
Akıl alır gibi değil…
“Akıl alır gibi olmayan” başka bir konu da Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın yaptığı açıklama:
“Güvenlik zafiyeti yok”
Yahu daha ne olsun?..
Güvenlik zafiyeti olmayan hava limanına havan topu ile atış yapılıyor…
Bu durum, ele güne karşı “Türkiye’nin artık güvenli bir ülke olmadığını” da anlatıyor!..