Türkiye bu duruma nasıl ve neden geldi?..
Büyük gafletin açık itirafı!..
Mehmet TÜRKER

Açılım saçılım süreci diye tam üç buçuk yıl teröristlerle pazarlık masasına oturdular; İmralı’daki caniyi “belirleyici” yaptılar, gönderdiği mesajları meydanlarda okuttular…
Sonuç?..
Sonuç Tayyip Bey’in önceki gün terörle mücadele konusunda kaymakamlara söyledikleriydi:
“Mevzuat şöyledir, böyledir yeri geldiği zaman koyun mevzuatı bir kenara, kendi zihinsel inkılabınızı devreye sokun. İşte bu idareyi kullanmaktır. Hiç çekinmeyin”
Devam ediyor:
“Gerekirse belediyelerin araçlarına el koyarak, gerek diğer kurumların imkanlarını kullanarak bölgede hayatı bir an önce normale döndürmemiz şarttır.
Ayrıca terör örgütüne destek veren kamu görevleri de süratle belirlenip adalete teslim edilmelidir”
* * *
Tayyip Bey, terör örgütüne karşı mevzuatın, yani “kararların, talimatların, yasaların” dışına çıkılmasını, “kendi zihinsel inkılabınızı” diyerek de kaymakamların kendi kafasına göre hareket etmesini istiyor!..
İyi de yarın bunun hesabı sorulursa kaymakamları Tayyip Bey mi kurtaracak?..
Ama bugün geldiğimiz, gördüğümüz manzara bu!..
Peki Türkiye bugün bu duruma nasıl ve neden geldi?..
* * *
Onu da AKP’li eski bakan, AKP eski Sözcüsü ve şimdi Başbakan Başdanışmanı Hüseyin Çelik anlatıyor:
“Dağda, mezrada, yaylada, mağarada bulunan PKK’lı teröristlerin silahlarıyla birlikte şehirlere yerleşmesi filin züccaciyeci dükkanına girmesi gibidir… Fil oradan eninde sonunda ölü olarak çıkarılabilir; ancak dükkanda sağlam porselen ve kristal kalmayacaktır. Bugünkü manzara ne yazık ki budur”
Hüseyin Çelik, bölgeyi bilen birisi olarak 2009’dan itibaren olanları ve olabilecekleri Bakanlar Kurulu’nda, parti kademelerinde, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na bütün açıklığıyla ortaya koyduklarını belirterek, “Ancak, çözüm sürecinin romantizmine kendini kaptıranların ciddi tepkilerine muhatap olduk” diyor…
* * *
Hüseyin Çelik, AKP istişare ve değerlendirme toplantılarında endişelerini dile getiren milletvekillerinin de tepkiyle karşılandığını belirterek, yıllar süren aymazlığı resmen dile getirmiş oluyor…
Ve devam ediyor:
“Bugün adeta borsa göstergeleri gibi her gün ölüm rakamlarının verildiği zamanlara geldik… PKK ağır silahlarla metropol bir şehre yerleşmişse, bundan kendisi için ders ve sorumluluk çıkaracak bir çok etkili ve yetkili olmalıdır”
Yanlış anlaşılmasın, bunları söyleyen muhalefete mensup biri değil, eski AKP sözcüsü, Başbakan’ın danışmanı…
* * *
Ortaya çıkan çıplak tablo şu:
Ülkeyi idare eden veya idare ettiğini zannedenler tam üç buçuk yıl “çözülmenin romantizmiyle” gaflet uykusuna yatmışlar…
O zamanlar “güvenlik perhizi” yapanlar, şimdi ise ortaya “lahana turşusu” koyuyorlar!.
Yapılan bütün uyarıları ciddiye almayanlar bugün askeri de sokağa indirmek zorunda kaldılar ve Türkiye’yi her gün şehit cenazesi kaldıran ülke haline getirdiler…
Nitekim dün de üç askerimiz ve bir polisimizi daha bu aymazlığa, bu sorumsuzluğa şehit verdik!..
Aziz milletimiz bunun hesabını bu iktidardan daha ne zamana kadar sormayacak?!.
Bu ne yahu?!.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında hazırlanan iddianame dün açıklandı, aman aman…Siyasi ve askeri casusluk, cebir ve şiddet kullanarak Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs, terör örgütüne bilerek isteyerek yardım etmekten…
Ayrı ayrı bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve üstüne bonus olarak 30 yıl da hapis!..
Allah aklımızı korusun!..