Her gün ‘KAN’ ağlayan ülke
Gözyaşı ülkesi!..
Mehmet TÜRKER
Büyük ülke…Güçlü ülke…
Lider ülke…
Derken…
Türkiye her gün ağlayan ülke haline geldi!…
Bakınız!..
Daha dün Ankara Garı önündeki patlamada hayatlarını kaybedenlere ağlıyorduk…
“Sabrımızı test etmesinler” dediler…
Canlı bomba bu defa İstanbul Sultanahmet’te kendini patlattı…
10 Alman turistin ölümüyle sarsıldık…
“Bütün tedbirler alındı” dediler…
Ve sıra Ankara’da devletin kalbine geldi, ona ağlıyoruz…
* * *
Bunlar toplu katliamlar, dehşet verici patlamalar…
Oysa her gün ikişer, üçer, beşer şehit tabutları zaten geliyor…
Şehit cenazeleri Türkiye’nin “olağan” manzaraları oldu…
Her gün feryatlar… Her gün gözyaşı…
Geride kalanların büyük acısı…
Şehitlerimizin boynu bükük kalan yetim çocukları…
Atatürk’ün emaneti Türkiye Cumhuriyeti bu duruma mı düşecekti?!.
* * *
Türkiye o kadar güzel (!) yönetiliyor ve öylesine istikrar (!) var ki 24 saatte 37 can gitti…
Odalar Birliği, İstanbul Ticaret Odası, TÜSİAD, MÜSİAD gibi Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından gelen mesajlara bakıyorum…
Hemen her mesajda şu ibareler var:
“Birlik, beraberliğimizi hedef alan bu saldırılar asla amacına ulaşamayacaktır.”
“Bu gibi saldırılar birlik, beraberliğimizi hedef almayı amaçlamaktadır.”
* * *
Şöyle bir düşündüm:
Bu ülkede milli birlik ve beraberlik mi bıraktılar?..
Hangi milli birlikten, beraberlikten söz ediyoruz?..
Son 13 yılda toplum içinde büyük düşmanlıklar yaratıldı…
Bu iktidar 13 yılda ülkeyi dilim dilim doğradı…
Halk “benden olanlar-benden olmayanlar” diye bölündü…
Acıyı bile paylaşamaz hale geldik!..
Sertlikler, hukuksuzluklar, bağırıp çağırmalar, korkutup sindirmeye çalışmalarla yaratılan korku imparatorluğu!..
Yıllardır birbirinin peşine düşen, birbirinden hınçla intikam almak isteyen insanların yatağı haline geldi Türkiye…
* * *
Koca bir Türk Silahlı Kuvvetleri kumpasa kurban giderken, birileri “Asker vesayeti sona erdi” diye ellerini ovuşturuyor, bazıları “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” iğrençlikleri yapıyordu…
Sonra “aldatıldık”, “saflığımıza geldi” yakınmalarıyla başlayan “paralel yapı” operasyonları…
Tadımız tuzumuz kalmadı, bir rahat yüzü görmedik!..
* * *
Türkiye ağlıyor…
Çapsız siyasetçilerin elinde kalan ülkemizin düştüğü duruma, aczimize ağlıyoruz…
Şehitlerimize ağlıyoruz…
Kadere bakın!..
Çağdaş medeniyetler seviyesine çıkacaktık…
Gözyaşı ülkesi olduk!..
Milletten değil, şirketten yana!…
Eskiden bazı yerlerde köylü tarla açmak için ağaç keser devlet de ağacı, ormanı vatandaştan korumaya çalışırdı…Şimdi tersine döndü…
Halk, ağaçları devletten korumaya çalışıyor; çalışırken de gazlanıyor, cop yiyor!..
Artvin’in Cerattepe bölgesinde maden çıkarmak için ormana dalan iktidara yakın şirketi engellemeye çalışan bölge halkı ve çevreciler, polis ve jandarmadan dayak yedi…
Devlet milletten değil, şirketten yana oldu…
Sonunda devlet zırhlı araçları, gaz bombaları, coplarıyla savunmasız insanları püskürttü, alanı iktidara yakın şirkete teslim etti…
Yeni ormanlar yaratmak, var olanı da korumakla görevli Orman Bakanı da şirketten yana oldu ve şantiye için ilk ağaçlar kesilmeye başlandı…
Artvin’de şirket, devlet gücüyle milleti yendi; sürekli olarak “Millet, millet” diyenler iftihar etsin!..
