İki ucu b.klu değneğin ortasında!
İçte savaş, dışta savaş!..
Mehmet TÜRKER

İçtekine “savaş” demeye dilim varmıyor, zira savaş iki ülke arasında olur… Bu terörle mücadele ama…
Cizre’nin, Silopi’nin, Sur’un hali tam bir savaş manzarası…
Delik deşik olmuş binalar, harabe haline gelmiş mahalleler, her taraf yıkık dökük…
Savaşta bombalanmış kentlerden farkı yok…
* * *
Cizre’de halen tuzaklanmış bombaların imha edildiği, can güvenliği tam sağlanamadığı için sokağa çıkma yasağı devam ediyor…
Bunlar tamamlandıktan sonra
Cizre’den göç edenlere “Evlerinize dönebilirsiniz” denilecekmiş…
Peki hangi eve dönecek?..
Ev kalmamış ki!..
Ya tamamen yıkılmış, ya delik deşik harabe haline gelmiş…
Binaya bakıyorsunuz, roket deliklerinden arka tarafını görüyorsunuz!..
Ev, bina kalmamış nereye
dönecekler?..
* * *
İçerideki durum bu, dışarıya bakalım…
Yeni stratejik (!) ortağımız bedevilerle Suriye içlerinde operasyona hazırlanıyoruz…
Petrol zengini şımarık krallar ve şeyhlerle halvet olan bizim Arapseverler, Suriye’yi kurtaracaklar!..
Kimden?..
Suriyelilerden!..
Zaten Suriyeliler de Suriye’yi terk etmiş durumdalar…
* * *
Putin çok açık bir şekilde Türkiye’yi tehdit etmişti:
“Hadi bundan sonra uçaklarınızla Suriye hava sahasına girin de görelim”
Bu tehdit karşısında, Türkiye’yi yönettiğini zanneden kifayetsiz muhterisler dilini yuttu…
Allah’tan elimizde Fırtına obüsleri var da, uçak kaldıramazsak da bunlarla PYD’ye ateş açıp yiğitliği biraz olsun temiz tutabiliyoruz!..
* * *
Ne var ki top ateşine tuttuğumuz PYD, bizim dost ve müttefikimiz
ABD’nin stratejik ortağı…
ABD, “Kesin şu ateşi” demeye, bizimkiler de “Ama abi tehdit var, angajman kuralları” diye ağlaşmaya başladı…
AB ve Fransa da Türkiye’nin “Kürt bölgesini” bombalamayı acilen durdurmasını istedi!..
Bu arada PYD’nin Başkanı Salih Müslim, eski dostu AKP’ye posta koydu:
“Şartlarınızı kabul etmiyoruz, ele geçirdiğimiz yerlerden çekilmeyeceğiz”
Kifayetsiz muhterisler Esad’ı haftalar içinde devirip Şam’a gideceklerdi, aradan dört yıl geçti, şimdi iki ucu b.klu değneğin ortasında kaldılar…
Rusya Esad’ın dostu, Türkiye’nin düşmanı oldu…
ABD Türkiye’nin dostu ve müttefiki, fakat…
Aynı zamanda Türkiye’nin düşmanı PYD’nin de dostu ve ortağı…
Bu arada Rusya ile ABD anlaştı, Türkiye açıkta kaldı!..
Böylece “derinlikli strateji” dibi
buldu!…
Bu stratejinin yaratıcısı Davutoğlu Ahmet’e sormalı:
Sen neymişsin be abi?!..
Kafaya bak!..
Önümüzdeki sezon Türk turizminin işi zor…
Türkiye, Batılı ülkeler tarafından tehlikeli olarak görülüyor; bazı ülkeler zorunlu olmadıkça Türkiye’ye gidilmemesini istiyor…
Rusya ile papaz olmuşuz, oradan gelecek turist sayısında büyük düşüş olacak ve turizm görülmemiş bir darbe yiyecek…
Bu arada RTE, vatandaşlarımıza “Yurt dışına gitmeyin, tatilinizi Türkiye’de geçirin” diye çağrı yapmış… Kaybı böyle önleyebileceklerini sanıyorlar…
Turizm Yatırımcılar Derneği Başkanı Cemil Uğurlu da bu fikrin üstüne bakın nasıl atlamış:
“Tatilcinin iç pazara yönelmesi için bir takım yasaklar, vergi yükleri konulmalı. Yurt dışına çıkış harçları artırılmalı. Yaptırım olmazsa iç pazar canlanmaz”
Kafaya bakar mısınız?..
Bugüne kadar kazıklanan tatilcilerin, yasaklarla yaptırımlarla yani ZORLA kendilerine yönlendirilmesini istiyorlar…
Ayıptır ayıp, siz bu kafayla daha çoook ağlarsınız!..