AB ‘KAZIĞI’nın faturası
Türkiye-AB Ortak Deklarasyonuna göre, Yunan Adalarından Türkiye’ye geri gönderilen her Suriyeli karşılığında Türkiye’den AB’ye bir Suriyeli gönderilecek. Ancak Dikili’ye gelen ilk kafiledeki 138 mülteciden sadece 2’si Suriyeli...Davaro hesabı

AB ile varılan mülteci anlaşmasında Türkiye’nin kandırıldığı netleşti. AB ile yapılan anlaşma gereği Türkiye üzerinden Yunan adalarına geçen mültecilerin geri gönderilmesine başlandı...
Önceki gün ilk kafilede feribotla 138 mülteci Dikili’ye gelirken gelenlerin sadece 2’sinin Suriyeli olduğu öğrenildi. AB ile varılan anlaşma gereği, AB, Türkiye’nin aldığı Suriyeli göçmen kadar Suriyeliyi kabul edecek.
Yani Türkiye 136 göçmen kabul ederken Avrupa, Türkiye’den sadece 2 Suriyeli göçmeni topraklarına kabul etti.
SADECE SURİYELİLERİ KAPSIYOR
Mülteciler konusunu yakından izleyen emekli Büyükelçi Onur Öymen, 18 Mart mutabakatının Türkiye’yi sıkıntıya sokacağını bildirdi.
Öymen,
“İlk gelenler arasında Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerden göç edenler de var. Geri kabul karşılığında Türkiye’den aynı sayıda göçmenin Avrupa’ya gönderileceği söylenmişti.
Oysa, 18 Mart 2016 tarihli Türkiye-AB Ortak Deklarasyonuna bakıldığında, Yunan Adalarından Türkiye’ye geri gönderilen her Suriyeli karşılığında Türkiye’den AB’ye Suriyeli bir sığınmacı gönderileceği kaydedildiği görülüyor. Diğer ülkelere mensup sığınmacılar karşılığında Türkiye’den AB’ye hiçbir sığınmacı gönderilemeyecek. Türkiye’deki sığınmacıların sayısında azalış değil, artış olacak” dedi.
YUNANİSTAN RAHATLAYACAK
AB’nin kabul edeceği toplam göçmen sayısında 18 bin kişilik yer kaldığını vurgulayan Öymen,
“Mutabakata göre, bunun üzerine en çok 54 bin Suriyeli sığınmacı daha kendilerini gönüllü olarak kabul edecek AB ülkesi bulunursa o ülkelere gönderilecek. Türkiye’den alınacak sığınmacıların toplam sayısı böylece 72 bini aşmayacak. Şimdiye kadar Türkiye’nin kabul ettiği 2,7 milyon sığınmacının yanında bu çok mütevazı bir sayı” diye konuştu.
Öymen, Yunanistan’daki sığınmacı baskısının hafifleyeceğini de kaydetti.
VİZE MUAFİYETİ
Öymen mülteciler karşılığı vize muafiyeti konusunda da şunları söyledi:
“Haziran ayından itibaren vize muafiyeti sağlanacak mı? Garantisi yok. Mutabakat metninde yer alan tek vaat AB’nin vize muafiyeti sağlanması konusunda AB Parlamentosuna ve AB Konseyine nihai karar için öneride bulunacak olmasından ibaret. 3 milyar Avronun Türkiye’de geçici sığınma hakkı tanınanlara yapılacak harcamalar için kullanılacağı anlaşılıyor. Bu para tamamen harcanırsa, ancak 2018 yılına kadar ikinci bir 3 milyar Avroyu tahsis edilecek. Türkiye’nin şimdiye kadar yaptığı ve 10 milyar Dolara ulaşan harcamaların telafisi için AB herhangi bir katkıda bulunmayacak.”
Türkiye’nin talep ettiği beş müzakere başlığının yerine şimdilik sadece bir başlığın açılması öngörüldüğünü de dikkat çeken Öymen şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yine Türkiye’nin önerdiği Suriye içindeki güvenilir bölgeler konusunda Türkiye’yle birlikte çalışılacağı yolundaki muğlak ifadelerin dışındaki hiçbir somut ifade metinde yer almıyor. Terörizmle mücadele konusunda AB ülkelerinin ‘şimdiye kadar verdikleri desteğin devam edeceği’ gibi içeriksiz bir ifade tarzı benimsenmiş. Bu mutabakatın Türkiye hesabına bir başarı sayılması mümkün değildir. Sayın Başbakanın ifade ettiği gibi, Brüksel’de bir Kayseri pazarlığı yapılmış, ancak Kayserili tüccar rolünü AB üstlenmiştir. Böyle durumlarda, Kayseri usulü pazarlıktan çok Lozan usulü kararlı mücadelenin gerekli olduğu bir kere daha anlaşılmıştır.”
GÖÇMENLERE URGANLI TEHDİT
Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı bir bölgede ırkçılar, bir evin girişine idam sehpası koyarak “Sığınmacılar bizde hoş karşılanmaz” yazılı pankart astı.
YUNANİSTAN’A GÖÇMEN GİRİŞİ DEVAM EDİYOR
Türkiye-Avrupa Birliği (AB) mutabakatı temelinde gerçekleşen sığınmacı geri kabulü ve değişimi çerçevesinde temelinde gerçekleşen sığınmacı geri kabulü başlarken, Türkiye üzerinden Yunan adalarına geçişler, azalsa da devam etti. Yunanistan’ın açıkladığı verilere göre, önceki gün 225 sığınmacı Yunan adalarına geçti.
Sığınmacıların 185’i Midilli’ye geçerken, Sisam’a geçiş yapanların sayısı 20 oldu. Sığınmacıların bir diğer önemli durağı Sakız’a ise hiç geçiş gerçekleşmedi. Göçmenlerin geçişleri devam etse de, anlaşmanın yürürlüğe girdiği 20 Mart’tan itibaren, önceki aylara göre önemli bir düşüş gözlendi.
KAYSERİLİ PAZARLIĞI DEĞİL DAVARO HESABI
Başbakan Ahmet Davutoğlu dün AKP grubunda yaptığı konuşmada uygulamanın resmen başladığını kaydederek,
“202 kişi geldi. Suriye uyruklu olmayan 199 kişiyi Kırklareli’ne teslim ettik. Geri alımı gerçekleşen 2 Suriyeliyi ise İzmir Geri Kabul Merkezi’ne gönderdik. Buna karşın kamplarımızda yaşayan 78 mülteci kardeşimizi de Almanya’ya gönderdik. Türkiye’de mülteci sayısı artacak diyenler derslerini almış oldu” diye konuştu. Davutoğlu Suriyeli olmayan mültecilerin durumuna ise açıklık getirmedi.
Uzmanlar BM’nin 1951 yılında kabul ettiği sözleşmeye göre; Afgan mültecilerin ülkelerine gönderilmeyeceğine dikkat çekti. AB ile varılan anlaşmanın hemen ardından çok tartışılan “AB ile Kayseri pazarlığı yaptık” sözlerini sarf eden Davutoğlu o zaman şöyle konuşmuştu:
“Türkiye şu anda Ege’deki adalara yasa dışı şekilde varanları geri alacak ve Avrupa ülkeleri de aynı sayıda yasal göçmeni Türkiye’den alacak. Dolayısıyla son derece adil bir adım oldu. Yük paylaşımı da adil bir şekilde gerçekleşecek. Maliyet ve yük paylaşımı adil bir şekilde yapılsın dedik.”
3 BANA 1 SANA
Davutoğlu’nun “tarihi anlaşma” diye tarif ettiği mutabakat kapsamında başlayan süreç, anlaşmanın hiç de adil işlemediğini ortaya koydu. Yunanistan’dan gelen 199 kişi Kırklareli’ndeki kampa yerleştirilirken Türkiye’den Avrupa’ya yalnızca 78 göçmen gönderildi.
Oran olarak yaklaşık Türkiye’ye 3, Avrupa’ya 1 göçmen düşüyor. Bu hesap, ünlü Türk filmlerinden Davaro’nun unutulmaz repliğini akıllara getirdi. Eşkiya rolündeki usta oyuncular Kemal Sunal ile Şener Şen, yol keserek kazandıkları ganimeti, “3 bana 1 sana” diyerek paşlaşıyorlardı. Göçmen takasında gelinen nokta, “Davaro hesabı” terimini yeniden gündeme getirdi.
Aydınlık