‘Türkiye’de hukukun üstünlüğü erozyona uğradı
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) izleme komitesinin hazırladığı rapora göre, iktidar Türkiye’de hukuki kurumlardaki gerilemeden basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına, hak ihlallerinden dokunulmazlıkların kaldırılmasına kadar, son dönemde demokrasinin işleyişine büyük zarar verdi...Avrupa Konseyi raporu:
‘Türkiye’de hukukun üstünlüğü
erozyona uğradı
Cumhuriyet gazetesinin aktardığı rapor, ülkede demokratik kurumların işleyişinden duyulan kaygıyı vurguladı...
Hukukun üstünlüğünün ‘erozyona uğradığı’ tespiti yapılan raporda demokrasinin tehdit altında olduğu belirtildi.
Raporda sürece ilişkin “Her şey 17-25 Aralık 2013’te dört bakan ve Tayyip Erdoğan’ın oğlu ile ilgili yolsuzluk dosyalarının açığa çıkmasıyla başladı” tespiti yapıldı, Türkiye’ye imza attığı uluslararası hükümlere uyma çağrısında bulunuldu.
Barış sürecine dönün
Türk parlamentosunun barış sürecini devam ettirecek mekanizmaları düşünmesi gerektiği belirtilen raporda, bunlar arasında partiler arası Meclis komisyonu veya ‘gerçeklerle yüzleşme ve uzlaşma’ komisyonunun da olmasını önerdi.
Operasyonların uluslararası hukuka uygun olarak sürdürülmesi gerektiğinin altının çizildiği raporda, güvenlik ile bireysel özgürlükler arasında bulunması gereken dengeye işaret edildi. Raporda sokağa çıkma yasaklarının 1,6 milyon insanı etkilediği, 355 bin kişiyi yerinden ettiği ve 338 sivilin ölümüne neden olduğuna da dikkat çekildi.
AİHM’in 1994 kararını anımsattı
AKPM, dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili karardan duyduğu endişeyi belirtirken, kararın orantısız olarak muhalif milletvekillerini etkileyeceğini görüşünü bildirdi. Rapor 1994’te dokunulmazlıkları kaldırılan dört milletvekilinden ötürü AİHM’in Türkiye’yi suçlu bulduğunu da anımsattı.
Çatışma bölgelerinde yaşanan hak ihlallerinin de etkili bir şekilde ve kanıtlar temizlenmeden araştırılması gerektiğini vurgulayan raporda “Diyarbakır’a gittik, Sur’a giremedik. Alınan acele kamulaştırma kararı derin endişe kaynağı. Valilere belediye başkanı atama yetkisi veren hazırlıklar da. Tahir Elçi soruşturması hala tamamlanmamıştır” dendi.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu düzenlemesinin aşırı uygulanmasının ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına neden olduğunu belirten raporda, hakaret suçlarının medeni kanunla ele alınması gerektiği ifade edildi.
Hukukun üstünlüğünün erozyonu
Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları açısından endişe verici bir gerileme olduğu kaydedilen raporda, şöyle dendi: “Şu anki gibi zayıf bir denge denetleme, basın ve ifade özgürlüğü ile ilgili birikmiş sorunlar, hukukun üstünlüğünün erozyonu ve operasyonlar nedeniyle ihlal edilen insan hakları, demokratik kurumların işleyişine karşı tehdit oluşturmaktadır.”
İzleme komitesinin dikkat çektiği konulardan biri de Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılanmasıydı. İki ismin yargılanması ve mahkûmiyetinin eleştirildiği raporda, Dündar’ın duruşma günü silahlı saldırıya uğraması için de ‘endişe işareti’ dendi. Komite, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gazetecilerin tutuklanması üzerine Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı tanımaması ile ilgili olarak da yargıya haksız müdahale ve hukukun üstünlüğünü ihlal uyarısı yaptı.
Medya patronlarının da değiştiğine işaret edilen raporda ‘hükümetin etkisi altındaki’ medyanın olayları görmezden geldiğine dikkat çekildi.