'Arınç Tayyip Erdoğan'ı açıkça tehdit etti..

Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, "Geçmişte (Eski TBMM Başkanı) Bülent Arınç'ın 'Ben daha kral çıplak demedim' diye çıkış yaptığı ve 'yol arkadaşım' dediği Cumhurbaşkanımızı (Recep Tayyip Erdoğan) açıkça tehdit ettiği bir süreç yaşadık" ifadelerini kullandı... 
 
'Arınç'ın Erdoğan'ı

 açıkça tehdit ettiği bir süreç yaşadık'
Öztürk'ün 'Bu sürecin ‘Bülent Arınç'ı kim olur' başlıklı yazısından dikkat çekici bir bölüm şöyle:
 

Soruyu sormamızın sebebi şudur. 28 Şubat 2015'te Dolmabahçe Sarayı'nda bir fotoğraf verilmişti. Akabinde 'İzleme Komitesi'nin isimleri belli oldu'şeklinde haberler yayınlanmıştı.
Bütün bu olup bitenleri Cumhurbaşkanımız Erdoğan itiraz etmiş, eleştirmişti.


O dönemde Hükümet Sözcüsü olan Bülent Arınç dayanamayıp şöyle cümleler kurmuştu;

"(Bundan hoşlanmadım, hoşuma gitmedi, soğuk veya sıcak karşıladım) beyanları (Erdoğan'ın sözleri) kendi hissi beyanlarıdır. Sorumluluk hükümetin üstündedir, bunları kendi özgün düşünceleri olarak kabul edebiliriz. (…) Sayın cumhurbaşkanımızı çok sevdiğimiz için bu konuşmaları hükümetimiz adına değil ama kendisini yıpratabilir diye düşünüyoruz." 

(21 Mart 2015 gazeteler)

Arınç, bu çıkışının ardından serinlememiş olacak ki daha da ileri gitti.

Ve "Ben henüz daha Kral çıplak demedim" diyerek tehdit kokan bir cümle daha kurdu.

Sonuç malum…

Bugün ekonomi kılıcını bileklerimize çalanların cankurtaran olarak hazırladıkları ne kadar sabırlılar bilmiyoruz.

Geçmişte Bülent Arınç'ın "Ben daha kral çıplak demedim" diye çıkış yaptığı ve 'yol arkadaşım' dediği Cumhurbaşkanımızı açıkça tehdit ettiği bir süreç yaşadık.

Bugün yeni Bülent Arınçlar çıkar mı bilmiyorum.

Çıkarsa, onun kadar cüretkar cümleler kurar mı, bilmiyorum.

Bildiğim bir şey var, 'içeride' bazıları gazlı bezle bileklerimizi sarmak için oldukça 'teşni' görünüyor.


'BYLOCK'CU AK PARTİLİLER'
 

ByLock'cu AK Partililer diye bir söylenti son günlerde yine kulaktan kulağa dolaşır oldu. Ak Parti içindeki FETÖ'cülerin temizlenmesi ve tespit edilmesi için yapılan çalışmaların bir kısmına vakıfım. Epeyce mesafe de alınmış görünüyor.
Ancak ByLock'cU AK Partililer meselesinin köpürtülüyor olmasıbaşka bir meseleyi hatırlatıyor.


15 Temmuz Darbe Teşebbüsü'nün aslında saat 03'te planlandığı, hatta o tarihte değil daha ileri bir tarihte yapılacağı da söyleniyordu. Ne var ki Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) tasfiye olacaklarını anlayan FETÖ'cüler darbenin hem tarihini hem saatini öne almışlardı.


'AK PARTİ İÇİNDE BİR KALKIŞMA OLUR MU?'

Bunu neden hatırlattım söyleyeyim:

"Eğer ByLock'cu Ak Partililer varsa… Deşifre olmuşlarsa ve bir süre sonra tasfiye edileceklerini biliyorlarsa, AK Parti içinde bir 'kalkışma' olur mu?" sorusu aklıma düştüğü için.


'Poker suratlılar' etkin pişmanlıktan yararlanabilir mi

'Poker suratlılar'ın 'itirafçı' olmalarına ilişkin itiraz ve itidal çağrılarımı sürdürmek istiyorum. Kaçanları, deşifre olanları suçlayıp, 'gizli kalanları' ve kaçamayanları korumaya dönük 'Etkin Pişmanlık Yasası'ndan yararlanarak itirafçı olmayı tercih etmiş FETÖ'cülerin bugüne kadar neyi 'itiraf' ettiklerini açıkçası merak ediyorum.

 
'Poker suratlılar'ın itirafları üzerinden oluşturulacak iddianamelerin FETÖ'nün istediği istikamette olacağına dönük endişem hala sürüyor.

Birçok delil ve şahit varken, itirafçıların itirafları üzerinden FETÖ tasfiyesinin mümkün olmayacağını tekrarlıyorum.

 
'Etkin Pişmanlık' darbe suçu işleyenlere uygulanamayacağına göre, FETÖ'nün itirafçılarına nasıl bir 'koruma kalkanı öneriliyor' merak ediyorum!

Kim neyin pazarlığında acaba?"
➽ Paylaş: