Tayyip hem Anayasayı hem de ettiği yemini ihlal ediyor

Tayyip Erdoğan siyasi yasaklardan etkilenmeyecek, devletin tüm olanaklarını kullanabilecek. Hukukçular, “Tarafsız olması gereken bir makam, devletin olanaklarıyla bir parti için çalışamaz” itirazında birleşti...

Erdoğan’ın 

referandum için sahaya çıkma kararı
 hem Anayasa hem de yemin ihlali
SivriSinekCaz
Tek adam anayasası için yapılacak referandum nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın meydanlara inme kararına hukukçulardan sert itiraz geldi... 


Anayasa’ya göre tarafsız olması gereken Erdoğan’ın meydanlara inecek olması, sürecin “eşit” koşullarda yapılması ilkesine aykırılık oluşturacak. ‘Evet’ kampanyası için devletin tüm olanaklarını ve kurumlarını seferber edebilecek Erdoğan’ın katılımıyla yarış daha da anti-demokratik olacak.

‘Örtülü ödenek’ gücü

Siyasi partiler, referandum süresince kampanyalarını hazineden aldığı sınırlı bütçe ile yürütecek. AKP bu yıl devletten 115 milyon lira, MHP 28 milyon lira yardım alacak. CHP’nin alacağı yardım miktarı ise 60 milyon lira. Cumhurbaşkanı ise meydanlara “devlet olanakları” ile inecek. 


Harcamaları Cumhurbaşkanlığı’nın örtülü ödeneğinden karşılanacak. Uçağı, makam araçları, otobüsü referandumdaki gezilerde kullanılacak. Erdoğan, 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi örtülü ödenekten Nisan’da 51.5 milyon TL harcarken, Mayıs’ta ise bu rakam 109.1 milyon liraya yükselmişti.

Erdoğan’a yasak yok


Referandum süresince tüm partiler için seçim yasakları uygulanacak, mitingler, TV yayınları hep sınırlı olacak, siyasiler gezilerini makam araçlarıyla yapamayacak. Gezilerde, protokol icabı olan karşılama ve uğurlamalar olmayacak, resmi ziyafet verilemeyecek.

Ancak Cumhurbaşkanı tüm bu yasaklardan muaf, çünkü ‘devletin başı’ sıfatını taşıyor. Seçim Yasası’na göre Başbakan, bakanlar ve milletvekillerinin seçim gezilerine memurlar katılamıyor. Erdoğan’ın açılış adı altındaki propagandalarına memurlar katılabilecek ve meydanlar bunlarla doldurulabilecek.

OHAL kıskacı

OHAL de, muhalefetin seçim kampanyasını sınırlayabilecek. Valilikler, muhalefetin mitinglerini veya kampanya unsurlarını OHAL gerekçesiyle yasaklayabilecek veya erteleyebilecek. 


Birçok valilik, illerindeki toplantı ve gösteri yürüyüşlerini terör gerekçesiyle yasakladı. ‘Hayır’ afişi asan, bildiri dağıtanlara yönelik müdahale ve gözaltılar da sürecin nasıl sürüyeceğinin ilk işaretleri olarak kendini gösterdi.

HUKUKÇULARDAN SERT İTİRAZ


Ümit KOCASAKAL

İstanbul Barosu Eski Başkanı:
Cumhurbaşkanının bu şekilde meydana inip miting yapacak olması, getirilmek istenen sistemin de net bir göstergesi. Daha bugün anayasal konumunu kabullenmeyip yetkilerini aşan ve sürekli olarak Anayasa’yı çiğneyen bir kişinin bu değişiklik geçerse bütün güçleri elinde topladığında neler yapabileceğinin güzel bir örneği. Anayasamız “Kimse kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz” diyor, Erdoğan bunu çatır çatır çiğniyor. Sadece bunu değil, ettiği yemini de açık bir vaziyette çiğniyor. Anayasa’nın 104. Maddesinde tanımlanan görev ve yetkileri arasında siyasi parti yönetmek, siyasi amaçla bir faaliyette bulunmak yok. Burada yapacağı miting ve propaganda açık vaziyette Anayasa’ya aykırı, bunun devlet ödeneğinden karşılanması ise hem Anayasa’ya, hukuka hem de ahlak ve fırsat eşitliğine aykırı. Devletin bütün maddi ve diğer olanaklarını kullanacak, diğer tarafta durum belli. Üstelik referanduma OHAL sürecinde gidilecek. Fırsat eşitliğini ve adaletsizliği bu daha da artıracak. ’Hayır’ mitingleri bu süreçten çok kötü etkilenecek. Darbe süreci tam bir fırsata çevrildi.

Prof. Rona Aybay  

Uluslararası Hukuk uzmanı:
Cumhurbaşkanı’nın referandum çalışması yapması Cumhurbaşkanlığı makamına, yeminine ve anayasa ile belirlenen statüsüne uygun olmayan bir davranıştır. Cumhurbaşkanı devletin başkanıdır ve bütün vatandaşlarına, siyasi görüşlere eşit mesafede olmalıdır. Bir görüşün tersini savunmak Anayasa’ya göre aykırıdır. Cumhurbaşkanı ‘evet’ diyenlere de ‘hayır’ diyenlere de eşit mesafede olmalıdır. Cumhurbaşkanlığı makamının temeli tarafsızlıktır ve bu mitingler bu temeli zedeler.

Prof. Yücel SAYMAN 

Eski Baro Başkanı:
Cumhurbaşkanı referandum için miting yapacakmış, bu konuda çok şey söylenebilir ama söyleneceklerin de bir faydası olması lazım konuşmak için. Mevcut Türkiye koşullarında hukuksal bir konuyu hukuksal çerçeveden tartışmanın anlamı yok, çünkü hukuk yok. Bunu yapanlar da hukuka aykırı yaptıklarını söylüyor zaten aksini söylemiyor ki. Artık hukukçuluk oyununun bir parçası olmak istemiyorum çünkü Türkiye’de artık hukuk bir ölçüt değil. Siyasi güç, maddi güç ölçüt ama artık hukuk değil. Bu nedenle sanki hukuğun ölçü olduğu bir ülkede yaşıyormuşuz gibi konuşmak istemiyorum.
➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..
.com/img/a/