“Başbakana Acıyorum...”
MHP Genel Başkan Adaylarından Süleyman Servet Sazak 16 Nisan Referandumuna sayılı günler kala çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sazak, Türkiye’nin bir felakete doğru sürüklenmekte olduğunu söyleyerek “aklımızla oynamak istiyorlar” dedi...Sazak, ‘Türkiye yap boz tahtası değildir’
Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından “solcu” kökenli Mehmet Uçum’un 16 Nisan’ı “devrim” olarak nitelendirerek, “Halk kendi Devletini kurmak için adım atıyor, 16 Nisan Kutlu Olsun”sözlerinin ardından diğer bir Başdanışmanı olan Şükrü Karatepe’nin “Bilmediğimiz bir sisteme geçiyoruz. 3 sene uygularız olmadı değiştiririz” sözleri kamuoyunda bomba gibi yankılandı.
SAZAK, “OYUN OYNAMIYORUZ”
MHP Genel Başkan Adaylarından Süleyman Servet Sazak, Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarının sözlerine büyük bir tepki göstererek, “Burada çocuklar gibi oyun mu oynuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ne dediğini bilemez, aklını, ufkunu ve çizgisini kaybetmiş bir avuç insan tarafından sonu bilmez bir karanlığa sanki bir şenlik varmış gibi götürülmek isteniyor. Yeni bir devlet kurmaktan bahseden bir zihinsizden, bilmediğimiz bir sisteme geçiyoruz diyenlere Türk Milleti gerekli cevabı 16 Nisan’da verecektir” dedi.
“BAŞBAKANA ACIYORUM”
“Binlerce yıllık Türk Devlet geleneğinin kerameti kendinden menkul gafiller tarafından dünyadan ve gelecekten koparılmak istendiğini” söyleyen Sazak açıklamasında şunları söyledi:
“Ülkemizin ve devlet yönetimimizin geldiği hale bir bakmak lazım. Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümeti bir başdanışmanlar kliği tarafından bugün tamamen paralize edilmiştir. Bugün gücünü halktan, milletten almayan bu insanlar kafasına göre yorum ve değerlendirmeler yapmakta, kafalarının arkasındaki kirli ve zeka yoksunu planlarını ortaya sermektedir.
Başbakan Binali Yıldırım’a gerçekten acıyorum. Bir ülkenin başbakanı kendini “geçici” olarak yürütmenin başı olarak görürse o ülkenin hangi meselesine çözüm getirebilecektir. Ülkemiz bugün yangın yeridir. Ekonomide alarm zilleri çalmakta, sınırlarımız ateş çemberi içerisinde. Dünyanın tüm küresel güçlerinin yanı başımızda bir 3. Dünya savaşı provaları yapmasına rağmen, ülkemiz büyük bir yönetim zafiyeti içerisindedir.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ YAP-BOZ TAHTASI DEĞİLDİR”
16 Nisan’da her yönüyle büyük bir garabet örneği olan ve asla gündeme bile gelmemesi gereken Türkiye’nin kaderinin oylanacağı bir Referandum ile karşı karşıyayız. Hükümetin bypass edildiği, “sorumsuz” Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarının eline teslim edilmiş bir tablo, bizim 16 Nisan’dan sonra nasıl bir durumda olacağımızın en önemli göstergesidir. 17 Nisan’da yeni bir devlet kuracağını söyleyenler, üç sene uygularız olmadı değiştiririz diyenlerle nasıl bir gelecek inşa edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimsenin yap-boz tahtası değildir.
“MİLLİ SAVUNMA REFLEKSLERİMİZ ORTADAN KALDIRILMAK İSTENİYOR”
Türk Milletinin son ve değişmez kalesi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en büyük teminatı olan Türk Milliyetçileri ve Ülkücüleri birbirleriyle hasım haline getirerek milli savunma refleksimizi ortadan kaldırma uğraşlarını da görmezden gelmek mümkün değildir.
Sormak lazım. Sözleriyle mangalda kül bırakmayanlar Kerkük’e sözde Kürdistan paçavrasının dikilmesine karşı nasıl bir eylem ve fikir birliği içerisindedir?
Türk Milleti, Türk Milliyetçilerinin, ülkücülerin önderliğinde 16 Nisan’da önümüze koyduğunuz karanlık geleceği her zaman olduğu gibi yırtıp atacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığında ufkunu, dimağını Allah’ın izniyle dipdiri aydınlatmaya devam edecektir. O yüzden tüm kalbimle, MHP’liyim, Ülkücüyüm ve HAYIR diyorum.”
Siyasetcafe
