Hulusi Akar 'kontrollü darbe'yi itiraf mı etti?
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın Darbeyi Araştırma Komisyonu'na verdiği yanıtlar ortaya çıktı. Akar'ın yanıtlarının satır aralarında kamuoyundaki 'kontrollü darbe' şüphesine dair 'itiraf' denilebilecek ifadeler yer aldı...Hulusi Akar 'kontrollü darbe'yi itiraf mı etti?
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın Darbeyi Araştırma Komisyonu'na verdiği yanıtlar ortaya çıktı. Akar'ın yanıtlarının satır aralarında kamuoyundaki 'kontrollü darbe' şüphesine dair 'itiraf' denilebilecek ifadeler yer aldı...
Akar, kendisine yöneltilen 'MİT'ten gelen istihbarat sonucunda hangi tedbirleri aldınız?' sorusuna verdiği yanıtta alınan tedbirleri sıraladı. Akar soruya verdiği cevapta 'Alınan tedbirlerle, darbe öne çekildi, akamete uğratıldı' dedi.
Akar'ın bu yanıtı kontrollü darbe itirafı olarak yorumlandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger Akar'ın bu ifadeleri için; "Zaten biz buna kontrollü darbe diyoruz..! Normal devlet aklı önce halkın can güvenliğini sağlar, sonra da darbecileri deport eder..." yorumunu yaptı.
Peki gerçekten Akar'ın ifadeleri 'kontrollü darbe'nin itirafı mıydı?
Sorunun cevabını öğrenmek için fikrini sorduğumu Emekli Albay Ali Türkşen Akar'ın ifadesindeki boşluklara dikkat çekerek "Madem bu kadar önlem, tedbir almış da niye engelleyememiş, niye ülke genelinde alarm verip tüm TSK personelini birliklere çağırmamış?" sorularını yöneltti.
Türkşen, "Akar kendi başına bunları söylemeyi akıl ettiyse yazık yani, yanındakiler bunu önerdiyse yine yazık" diyerek ordu yönetimini 'beceriksizlik'le suçladı.
Kontrollü darbe iddiasına katılmadığını vurgulayan Türkşen "Ancak atılan her adım bunların işine yarıyor. Güvenle, ağzı dolusu olur mu öyle şey yahu, diye soramıyoruz. İçinde bulunduğumuz durum içler acısı" yorumunu yapıyor.
KOMİSYON AKAR'A NE SORDU?
Darbeyi Araştırma Komisyonu Akar'a "15 Temmuz 2016 günü MIT'ten gelen istihbaratta MİT'e yönelik bir operasyondan söz edildiği, bunun mahiyeti üzerine MİT Müsteşarı ile görüşme yaptığınız ifade edilmektedir. Kamuoyuna intikal eden bu bilgilerden hareketle nasıl bir kanaate ulaştınız ve hangi önlemleri aldınız?" sorusunu yöneltmişti.
Akar'ın verdiği cevabın tamamı ise şu şekilde;
Tarafıma tevcih edilen sorular için gerekli cevaplar savcılık ifademde mevcut olmakla birlikte, komisyonunuzca yöneltilen soruları bir kez daha aşağıda cevaplarken, o talihsiz gecede şehit olan sivil, polis, asker tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı, gazilerimize acil şifalar diliyorum.
15 Temmuz tarihinde öğleden sonra makam odasında çalışırken, Genelkurmay II nci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler yanıma gelerek;
– “Sayın MİT Müsteşarının telefon ile kendisini aradığını,
– Bir binbaşının müsteşarlığa gittiğini ve bir takım bilgiler verdiğini,
– Önemine binaen konunun teferruatını anlatması için Müsteşar Yardımcısını Genelkurmay Karargâhına göndermek istediklerini,
– Daha sonra, MİT Müsteşar Yardımcısının Gnkur. İkinci Başkanının makamına geldiğini,
– MİT Müsteşar Yardımcısının kendilerine bilgi vermek için müracaat eden Kara Pilot Binbaşının ‘O gece bir faaliyet olacağını ve MİT Müsteşarının alınacağını' bildirdiğini söylediğini ve müteakiben MİT Müsteşar Yardımcısının Genelkurmay Karargâhından ayrıldığını” söyledi.
Konunun ehemmiyetine binaen, derhal telefonla MİT Müsteşarını arayarak Genelkurmay Karargâhına davet ettim. Ben, YAŞ çalışması için Genelkurmay Karargâhında bulunan Kara Kuvvetleri Komutanı ve Gnkur II nci Bşk. ile görüşürken Sayın MİT Müsteşarı Genelkurmay Karargâhına geldiler. MİT Müsteşarı; olayı tekrar anlattı ve bir Kara Pilot Binbaşının MİT Müsteşarlığına gelerek “Beni dün izinden çağırdılar. Bugün sabah birliğime katıldım. Önce Tabur Komutanımla görüştüm. Sonra Tabur Komutanımla birlikte bir Albayın yanma gittik. Albay “Bu gece bir uçuşumuz olacak ve sonunda da Hakan Fidan'ı alacağız.” dediğini ve ilaveten ihbarcının MİT tarafından tanınmadığını, dolayısıyla bilginin teyit edilemediğini bu nedenle Gnkur. II nci Bşk.m haberdar ettiklerini söyledi. Konuşmalar sonrasında ihbar edilen olayın daha büyük bir planın parçası olabileceği mütalaa edildi. Öncelikle saat 18.30'da Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezine (SKKHM) Ankara hava sahası ile birlikte tedbiren tüm Türkiye hava sahasında bulunan askeri helikopter ve uçakları da kapsayacak şekilde “havada
-1- bulunan askeri uçak ve helikopterlerin üslerine dönmesi, yeni kalkışlara da izin verilmemesi” direktifini verdim. Daha sonra emrimin 19.06'da Hava Kuvvetleri Komutanı ile Hava Kuvvetleri Komutanlığına ve başta helikopterlerin bulunduğu Kara Havacılık Komutanlığı olmak üzere diğer ilgili adreslere ulaştığını öğrendim.
(Kara Kuvvetleri Harekat Merkezi, Kara Havacılık Komutanlığı Harekat Merkezi, Deniz Kuvvetleri Harekat Merkezi, Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi, Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Merkezi, Özel Kuvvetler Komutanlığı Harekat Merkezi, Başbakanlık Koordinasyon Merkezi, Devlet Bilgi Koordinasyon Merkezi).
Bu esnada MİT Müsteşarı, Sayın Cumhurbaşkanını bilgilendirmek istediğini söyledi. Müteakiben Cumhurbaşkanı Koruma Müdürü ile bir telefon görüşmesi yaptı.
MİT'ten gelen bilginin teyidi ve netleştirilmesi bakımından ve bilgide belirtilen uçuş faaliyetinin somutlaşması ihtimaline binaen, bu hususun açıklığa kavuşturulması için Genelkurmay Karargâhında bulunan Kara Kuvvetleri Komutanına derhal;
Kurmay Başkanı İhsan UYAR Paşa ile gerekiyorsa olay yerinde tutuklama veya gözaltı yapılması için Adli Müşavir ve Merkez Komutanlığından personel de alarak Kara Havacılık Komutanlığına gitmesini,
Şüphe uyandırmadan başka bir gerekçe göstererek hangarlarda uçakların ve helikopterlerin durumuna bakmasını,
Gelen istihbaratın doğruluğunu tetkik etmesini ve gerekli gördüğü her tedbiri almasını emrettim.
Kara Kuvvetleri Komutanı derhal hareket etti. Bu sırada Genelkurmay II. Başkanı da Hava Kuvvetleri Harekât Merkezini arayarak uçuşların durdurulmasına dair vermiş olduğum emrin yerine getirildiğini teyit ettiğini bildirdi.
Ayrıca, alman bu tedbirlerle yetinmeyerek, Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Metin GÜRAK'ı telefonla aradım. Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığına gitmesini, hiçbir tankın ve zırhlı aracın birlik dışına çıkmasına müsaade edilmemesini emrettim.
Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, bu ihbar en başından itibaren çok ciddi bir şekilde ele alınmış ve gerekli tedbirlerin tereddütsüz alınması ve icra edilmesi sağlanmıştır. Kanaatimce, alınan bu tedbirlerden dolayıdır ki, hainler paniğe kapılarak, daha sonra sanık ifadelerinden öğrendiğimize göre geç saatlerde yapmayı (saat 03.00) planladıkları işi öne almak suretiyle erkenden ifşa olmuşlar ve böylelikle darbe girişiminin akamete uğramasındaki önemli bir faktör gerçekleşmiştir.
abc