Melih Gökçek'in suyunun içinde ne var?
Ankara'da son dönemde artan zehirlenme vakaları sonrası Meclis'e bir soru önergesi verilmiş, önerge sonrası Melih Gökçek'ten "Aylardır Kızılırmak'tan su veriyoruz" açıklaması gelmişti. Uzmanların uyarılarına rağmen Kızılırmak'ın suyunun çeşmelerden Ankara halkına verilmesi büyük tepki çekti. Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, sulardan alınan numune sonuçlarının bir an önce açıklanması gerektiğini söyledi...Melih Gökçek
halkın sağlığıyla oynuyor:
Bu suyun içinde ne var?
Uzmanların daha önce defalarca yaptığı uyarılara rağmen, Melih Gökçek'in aylardır Kızılırmak'tan gelen suyu çeşmelerden Ankara halkına aktardığı ortaya çıktı...
Yaşanan zehirlenmeler sonrasında Meclis'e verilen bir soru önergesine sosyal medyadan yanıt veren Gökçek, "Evet Ankara'da barajlar alarm verdiği için biz aylardır Kızılırmak'tan su veriyoruz. Elbette Kızılırmak suyu diğer barajlarımızdan gele su kadar lezzetli değil ama susuzluk mu yoksa lezzetli olmasa da su mu derseniz, senin kafana yatmasa da biz su deriz" ifadelerini kullandı.
Gökçek'in bu açıklamalarına tepki gösteren ve Meclis'e konuyla ilgili soru önergesi veren CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, "Sülfür, ağır metal ve radyoaktif mineraller barındıran Kızılırmak suyunu halka içirmek! İşte Gökçek hizmeti!" dedi.
'NE İÇTİĞİMİZİ BİLMİYORUZ'
Ankara'daki su tartışmasına ilişkin görüşlerini aldığımız Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, "2006 yılında Ankara'da yaşanan susuzuluk nedeniyle, Kızılırmak suyu bugünkü su sistemine entegre edildi" derken, "Yağışlı yıllarda çok sorun olmasa da, zaman zaman yaşanan kurak dönemlerde Kızılırmak'tan getirilen su kullanıldı" ifadelerini kullandı.
"Kızılırmak suyu için en büyük sıkıntı, çok uzun bir alandan geçiyor ve çok fazla atığa maruz kalıyor olması" diyen Alan, "Nehirde ağır metaller var, belirli bir arıtma yapılsa da arzu edilen düzeyde bir arıtmanın söz konusu olmadığını söyleyebiliriz. Sonuç itibariyle son süreçte yaşanan rahatsızlıkların da bu sudan kaynaklanıyor olması mümkün" şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanlığının zaman zaman bu sudan numuneler aldığını vurgulayan Alan, buna karşın sonuçların kamuoyuyla paylaşılmadığına dikkat çekti.
İnsanların nasıl bir su kullandığını bilmesinin en doğal hakkı olduğunu belirten Alan,
"Bu test sonuçları halka açıklanmalı. Sağlık Bakanlığı insanlar ne içiyor bunu bir an önce paylaşmalı. Aksi takdirde zamanında alınmayan önlemler daha ciddi sorunlara yol açabilir. Bugün en basitinden pet şişeden içtiğimiz suda neler olduğunu başlık başlık görebiliyoruz ama her ay onlarca lira para ödediğimiz suyun içinde ne olduğunu bilmiyoruz" dedi.
SORU ÖNERGESİNDE NELER YER ALMIŞTI?
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi'nin konuyla ilgili Meclis gündemine taşıdığı soru önergesi şöyleydi:
Ankara bulunan hastanelerde son 2 ay içerisinde kaç kişiye zehirli ishal tanısı konulmuştur?
Ankara’nın içme suyu hangi periyotlarda analiz edilmektedir? En son analiz ne zaman yapılmıştır? Geçtiğimiz iki ay içerisinde yapılan analizlerde herhangi bir bakteri ya da virüse rastlanmış mıdır?
Son 2 ayda Ankara’da hastanelere başvuran ishal ve zehirli ishal vakaları bir önceki yılın aynı aylarına oranlandığında artış ya da azalış var mıdır?
Ankara’nın şebeke suları incelenirken örnekler analiz yapan kuruma ASKİ tarafından mı verilmektedir ? Yoksa analizi yapan kurum örnekleri kendisi mi temin etmektedir?
Kızılırmak’tan getirilen su hala Ankara şebeke suyuna dahil edilmekte midir? Kızılırmak’tan alınan örnekler en son ne zaman analiz edilmiştir?
Şebeke suları üzerinde Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yıllardır yaratılan ve Kızılırmak suyu ile perçinlenen güvensizlik paketlenmiş su tüketimini artırmak amaçlı mıdır?
Yıllardır Ankara’da yaşamakta olan biri olarak en son ne zaman şebeke suyu içtiniz?
Ankara’nın bir çok bölgesinde zehirli ishal vakalarında büyük bir artış görülmesine rağmen bu bilgi neden kamuoyundan gizleniyor?
Melih Gökçek bu yaz yine kameraların önüne geçerek bu şikayetleri dikkate alıp detaylı bir inceleme yapmak yerine hastalıkların şebeke suyundan kaynaklanmadığını Cumhuriyet Halk Partili Milletvekillerinin kara propagandası olduğunu söyleyecek mi?
