Çiftçi ektikçe borcu artıyor
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, CHP Niğde Milletvekili Fethi Gürer’in “Aile çiftçiliğinin desteklenmesi için 2016 ve 2017 yılında verilen teşvik var mıdır? Kaç çiftçi yararlanmıştır?” sorularını içeren önergesini yanıtladı...Aile başına destek bir depo mazotta kaldı
69 İLDE AİLE İŞLETMELERİNE DESTEK
Fakıbaba destekleme kapsamını şöyle aktardı: “Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı ve işletme büyüklüğü 5 dekar ve altında olan, çay ve fındık ürünleri hariç meyve, sebze, süs bitkisi ve ıtri-tıbbi-aromatik bitki yetiştiriciliği yapan, kamu kurum ve kuruluşları dışındaki gerçek ve tüzel kişiler. Fakıbaba’nın yanıtı şöyle: “Bu kapsamda 2017 yılında 69 ilde 11 bin 136 küçük aile işletmesine 3 Milyon 730 bin TL ödeme yapılmıştır. 18.08.2017 tarihli ve 30158 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ‘2017 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karar’ kapsamında küçük aile işletmelerine 100 TL/dekar destekleme ödemesi yapılacaktır. Bu kapsamda müracaatlar 29 Aralık 2017 tarihinde sona erecek olup, ödemelerin 2018 yılı Mart ayı içerisinde yapılması planlanmaktadır.”
DESTEK MİKTARI ÇOK DÜŞÜK
CHP Niğde Milletvekili Fethi Gürer, verilen destek miktarının çok düşük olduğuna, aile başına 330 liranın, bir traktörün mazot deposunu ancak doldurabileceğine dikkat çekti. Gürer, “Küçük aile işletmeleri, soruna çözüm olabilecek şekilde daha yüksek destekleme miktarlarıyla gerçek anlamda desteklenmelidir” dedi.
Aydınlık’a konuşan CHP Niğde Milletvekili Fethi Gürer şunları söyledi:
“Niğde’nin köylerini geziyorum. Tohumu, gübresi, ilacı, mazotu ithal… Bu kadar ithalin içinde milli tarım politikası oluşturmanız mümkün değil. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü 18 işletmeyi kiraya vermiş durumda. Türkiye’de tarımı aile tipi işletmeleri destekleyerek geliştirin. Yön ve yöntem yanlış.
Tarımın mutlaka yeniden planlı ve yerli tohumun yetiştireleceği bir çizgiye dönmesi şart. Devletin daha fazla teşvik vermesi gerek. Yalnız teşvik de yetmez, her köye mutlaka ziraat mühendisi ve veteriner atanmalı. Tarımı bilimsel, besiciliği bilgiyle yapmak zorundayız. Ülkedeki tarımın geleceğinin iyi olduğunu kimse düşünmesin. Bilgi ve bilimsellikle buluşmayan bir tarımın geleceği olmaz.”
BELÇİKA KADAR TOPRAK
Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık da şöyle konuştu: “Çiftçinin ektikçe borcu artıyor. Bankalarda, icraya düşmüş kredi miktarı çok hızlı bir şekilde yükseliyor. Üretimde aradığını bulamayan küçük çiftçi hızla toprağını terk ediyor. Türkiye’de son 15 yılda terk edilen tarım arazisi 30 milyon dekara ulaştı. Bu Belçika’nın toplam yüzölçümü kadardır. Türkiye gerek bitkisel gerekse hayvansal üretimde tamamıyla dışa bağımlı hale geldi. Bu da gıda güvenliğimizi ve güvencemizi tehlikeye atıyor.
Gerek Dünya Bankası gerekse Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü dünyadaki gıda krizini aşmanın en önemli çözümü olarak küçük çiftçileri ve aile tarımını desteklemek gerektiğini söylüyor. Bu amaçla Türkiye’nin de teşvik etmesiyle 2014 yılı aile tarımı yılı ilan edilmişti. Bu kadar önemli bir konu olan ve uluslararası düzeyde Türkiye’nin de ön ayak olduğu küçük çiftçilik ve aile tarımı çiftçiliği ülkemizde yaygındır ancak hızla azalmaktadır.
İşletme başına 330 liralık destek son derece yetersizdir. Sadece para vermekle bir alan düzeltilmez. Devletin çiftçilerin kooperatifleşmesine ve ürünlerini satış noktasında da yol gösterici ve yardımcı olması gerekiyor. Bunlar yapılmadığı sürece de verilen paranın hiçbir anlamı yok. Senede 330 lirayla ne olacak? Hiç verilmese daha iyi…”
