Bakanların ödül verdiği Sarraf serbest kalmak için bile rüşvet vermiş!
Dördüncü kez hâkim karşısına çıkan Sarraf, Türkiye’de 17 Aralık sürecinde mali şube tarafından tutuklandığını anlattı. Sarraf, serbest kalmak için rüşvet verdiğini açıkladı...Serbest kalmak için bile rüşvet vermiş!

Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın tutuklu olarak yargılandığı davada tanık sıfatıyla ifade veren Rıza Sarraf, New York’ta görülen davada dördüncü kez hâkim karşısına çıktı...
Sarraf, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operayonları kapsamında 2013 yılında Türkiye’de mali şube tarafından tutuklanmasının ardından rüşvetle serbest kaldığını da itiraf etti.
‘Milli mesele’ vurgusu
Davanın en dikkat çekici noktalarından biri de daha önce de Sarraf’ın serbest bırakılması için devreye girdiği söylenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adının geçmesiydi. Buna göre ABD’de cezaevindeyken bir erkekle yaptığı telefon görüşmesine göre, “Sarraf’ın avukatı Şeyda Yıldırım ‘Beyefendi ile konuşacağını ve ona gerekirse Obama’yı araması gerektiğini söyleyeceğini” belirtiyor.
Mevlüt, Bekir ve İbrahim adlı kişiler de konuya dahil olurken, ‘konunun yalnızca Sarraf meselesi değil, milli mesele olduğu’ vurgulanıyor.
Atilla’yı anlattı
Sarraf’ın 40 dakika geç geldiği duruşma, savcıların sorgusuyla devam etti. Sarraf bu kez Atilla’nın nasıl işin içinde bulunduğunu açıkladı. Sarraf ile Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ile, bankanın İran’a sahte gıda sevkiyatını nasıl gerçekmiş gibi gösterebileceğini konuştuklarını anlattı. Bunu takibi zor olacak şekilde daha küçük sevkiyatlarlarla gerçekleştirdiklerini ve muayene belgesi almadıklarını belirten Sarraf, “Çünkü fiili olarak gıda ve ürün göndermiyorduk. Ortada herhangi bir ürün yoktu” dedi. Sarraf, Atilla’ın da Aslan’ın ekibinde bulunduğunu söyledi.
Sarraf Halkbank’a ödediği komisyona ilişkin, “Ödediğim en yüksek komisyon oranı yüzde 1” derken, anlattıklarının Atilla’nın perde arkasında iş bitirici olduğu algısını pekiştirdiği kaydedildi.
‘İki hata yaptım’
ABD’li gazetecilerin aktardığına göre Sarraf, gıda ticareti konusunda iki evrakta hata yapıldığını söyledi. Birincisinde, rakamı fazla yazdığını aktaran Sarraf, ikinci hatayı buğday sevkiyatında yaptığını; hatanın buğday menşeine ‘Dubai’ yazmak olduğunu söyledi. Sarraf, hâkimin “Bu neden hata olsun” sorusuna, “Dubai’de buğday yetiştirilmiyor” cevabını verdi. Sarraf, evraklarda altın işlemleriyle gıda işlemlerinin de birbirine karıştırıldığını aktardı.
Atilla’nın gıda sevkıyatı kayıtlarının inandırıcılığı konusunda endişeli olduğunu söyleyen Sarraf, “Atilla, evrakların daha dikkatli hazırlanması gerektiğini söylüyor. ‘Sadece 14 ton taşıyan bir teknenin üzerinde 25 ton taşıyoruz demeyin’ ya da benzer şeyler” dedi.
Bakanlar ödül vermişti
Sarraf, ‘sahte’ dış ticaret yaptığı şirketlerden birinin adını Volgam olarak açıkladı. Söz konusu şirket Sarraf’a “en çok ihracat yapan iş insanı” unvanını kazandırmış; ödülünü dönemin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin elinden almıştı.
Altın Birleşik Arap Emirlikleri’ne gidiyor
Rıza Sarraf, “Peki gerçekte altınları hangi ülkeye gönderiyordunuz?” sorusuna ise, “Gerçek ticarete konu olan altının tamamı, Birleşik Arap Emirlikleri’ne ihraç ediliyordu” yanıtını verdi.
Serbest kalınca ilk iş Halkbank’a gitmek
17 Aralık süreci sonrasında Türkiye’de mali şube tarafından tutuklandığı dönemi de anlatan Sarraf, “Türkiye’de hiç hapse atıldın mı?” sorusuna, “Evet, tutuklanarak cezaevine gönderildim... Evet, serbest bırakıldım” yanıtını verdi. “Avukatlarım geldi, konuştuk ve serbest bırakıldım” diyen Sarraf, “Serbest kalmak için herhangi bir ödeme yaptın mı?” sorusuna “Evet” derken, bu ödemelerin ‘kısmen’ rüşvet niteliğinde olduğunu itiraf etti.
Serbest bırakıldıktan sonra Halkbank’a gittiğini anlatan Sarraf, işleri yeniden başlatmak için Halkbank’ın yeni genel müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile irtibat kurduğunu söyledi.
‘Erdoğan’ın Obama’yı araması gerekebilir’
Sarraf’ın serbest bırakılması için devreye girdiği söylenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da adı ifadede bir kez daha geçti.
Davada dosyasında yer alan 5. tapede Sarraf’la bir erkek arasında geçen konuşmada, avukat Şeyda Yıldırım’ın ‘gerekirse’ Beyefendi olarak anılan Erdoğan’ın Başkan Obama’yı araması gerekebileceği bilgisi yer aldı. Kayda göre erkek konuşmacı, Mevlüt, Bekir ve İbrahim adlı kişilerin de Sarraf’ın serbest bırakılması için aracı oldukları ve Obama’yı arayacakları konusunda güvence veriyor.
Telefon görüşmeleri Sarraf’ın tutuklanmasından sonra yapılmış.