DELİ DANA da vız gelir trıs gidiyorsa!
Deli Dana
“Süleyman Demirel Üniversitesi’ni biz kurduk” dediğinde alkışlayan ahali, 92’den bu yana hesap yapacak değildi ama“Süleyman Demirel dönemi….AKP dönemi…ne alaka ya?” diye de sorgulamadı.
Haliyle kendi memleketinde yok sayılan Demirel, mezarında ters dönerken alkışlar devam etti…
Aynı ahval ve şerait İzmir’de yaşandığı için rahatlardı tabii.
Oradan biri çıkıp “1987’de kurulan Adnan Menderes Havaalanı’nı sen nasıl yapmış oluyorsun?” demediği için haliyle;
kurulmadan mezun olduğu üniversiteyi de kimse sorgulamadı.
***
Millet meteliğe kurşun atarken fakir edebiyatı da gecikmedi tabi…
Biri çıkıp da “Benim fakirliğim seni niye mutlu ediyor arkadaş?” demeyeceği için
biri “Fakir ev ziyaretlerini” ballandıra ballandıra anlattı…
Diğerine fakir ev ziyaretleri enerji verdi!
Bi akıllı çıkar da sorgular diye önlem cümleleri de yok değildi tabii!
Biri “Cebinizdeki 200 TL’yi 2 bin TL yapacağız” derken
Diğeri “Kanal İstanbul, mazlumların ve mağdurların projesi olacak” dedi.
Projenin geçtiği arazilerin parsel parsel rantlarını dünya mazlumlarına hibe edecek değiller ama nasılsa kimse “Nasıl olacak?” diye sormadığı için salla gitsin…
***
Kimse “7 Haziran-1 Kasım arasında 400 küsür kişi öldü” demeyeceği için
“Meclis çoğunluğunu kaybedersem 7 Haziran’daki gibi sistemin önünü açarım” dedi biri.
Kimsenin aklına “400 vekil verin bu iş bitsin!” tehdidi gelmediği için
“Halkımız 7 Haziran’da bir hata yaptı, bedelini ağır ödedi” de diyebildi.
Anlayan anladı da anlamayan çoğunluk (!) büyük laf etti diye yine alkışladı…
***
Bir diğeri arsızlığı iyice ele aldı ki “Bunlar gelmeden medyanın sesini kısmaya çalışıyorlar” dedi.
Biliyordu çünkü kimse çıkıp da “Medyada sizden başka kimse yok?” demeyeceği için
“25 Haziran’da gazeteciler daha özgür bir sabaha uyanacak” dedi öteki!
Olur da aradaki tezatlığı biri kavramasın diye bir büyük laf daha etti bizimki;
“Ne aldatan oldum, ne de aldanan”
Off alkış kıyamet..!
Biri çıkıp da “Hani FETÖ aldatmış, ABD kandırmış, Suriye kullanmıştı” demedi tabii!
***
Bu kadar aklımızla dalga geçilmesine ekürinin de söyleyecekleri yok değildi;
“Güdük akıllıların anlamayacağı projelerimiz var” dedi.
Aziz milletimizden biri çıkıp da
“Kendinden olmasa da seçmene hakaret edilir mi?” demeyeceği için gaza gelip cezaevinde nasıl isyan çıkartılacağının yöntemini bile anlattı.
Biliyordu çünkü, kimse çıkıp da “Eşeğin aklına karpuz kabuğu niye getiriyorsun?” demeyecekti.
***
Tuvalete ödenen 1 TL ile ekonomisine şekillenen millete kur, faiz, dolar anlatılacak değildi ya…
Bunun için “Kur mur hikaye. Bunlar dış mihrakların oyunu” dedi biri.
Kimse çıkıp da “Bu dış mihrak kim arkadaş?” da demedi,
“Enflasyonla mücadeleyi neden seçimden sonra yapıyorsun?” da demedi.
Çünkü o sırada ucuz et müjdesine sevinip cebindeki kuruşları sayıyordu ahali.
“Ben neden istediğim kadar et alamıyorum?” diyemeyeceği için
“Eşimin 29 liraya aldığı eti 70 liraya alıyorsan o senin sorunun” diyebiliyordu biri.
Kimse raporları, skandal belgeleri sorgulamayacağı için deli danaya da bizim milletin anlayacağı dilden açıklama yapıyordu;
“Dar gelirli et yemesin diye deli dana uyduruyorlar. Ben yiyorum.”
***
Deli Dana, beyin dokularını tahrip ediyormuş da beyinde küçük boşluklar oluşturuyormuş da
beyni süngerimsi bir yapıya dönüştürüyormuş…muş..
Onca şeye inanmış, sorgulamamış, düşünmemiş vatandaşlar için haliyle Deli Dana da vız gelir trıs gider!
yelizkoray41@gmail.com
