İBB'nin AKP KENE'leri!
Barış Terkoğlu, Kavakçı ailesinin dayılarının İBB ile AKP döneminde olan ilişkilerini köşesine taşıdı. Ravza ve Merve Kavakçı'nın dayıları, İBB'den milyonlarca liralık ihale almış...İBB'nin baktığı tek Kavakçı o değilmiş:
İşte Kavakçı ailesinin bilinmeyen dayıları
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, Kavakçı ailesinin devletten nasıl
beslendiğini ortaya koydu...
AKP Milletvekili Ravza Kavakçı Kan'ın,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nnin kadrosunda göründüğü ve İBB'de işe
alındığı gün burslu olarak ABD'ye gönderildiği ortaya çıkmıştı.
Terkoğlu, Kavakçı ailesinin inşaat işleri
ile uğraşan dayılarının ise AKP döneminde İBB'den milyonlarca liralık
ihale aldığı ortaya koydu.
Barış Terkoğlu'nun yazısı şöyle:
“Hangi buyrukları” diye sordu adam. İsa şu karşılığı verdi: “ ‘Adam
öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık
etmeyeceksin, annene babana saygı göstereceksin’ ve ‘komşunu kendin gibi
seveceksin.’ ” (Matta, 18-19)
“Yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler şüphesiz karınlarına
ancak ateş dolduruyorlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.”
(Nisa, 10)
Her din, kendine özgü ahlak kurallarını vaaz eder. Dindar, inanan ve
dinin kurallarını yerine getirendir. “Dinci” dediğimiz ise din ile
çıkara dayalı bir ilişki kurar. Simitçinin simitten beklediği gibi,
dinci de dinden maddi kazanç sağlar. Dinin olduğu yerde ahlakın da
olmasını bekliyoruz. Göremiyor olmamızın sorumlusu, kendi çıkarlarını
din kılıfına saran dincilerdir.
‘Sabancılar kaç para, en zengin dayım’
Evet, AKP milletvekili Ravza Kavakçı Han’ın İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’nden aldığı bursa geliyorum. Bilgisayar mühendisi Kavakçı,
METRO A.Ş’nin Tasarım Hizmetleri Müdürlüğü’nde işe başladı.
AKP elindeki
belediye, aynı günlerde jet hızıyla burs verip ABD’ye doktoraya
gönderdi. Kavakçı’ya, belli ki çalışması için değil, burs için iş
bulunmuştu. Yoksul-dindar vatandaşlar çocuklarına önlük parasını
denkleştirmeye çalışırken, Kavakçı onların parasıyla “okumaya”
gönderildi. Karşılığını ödemeden de vekil oldu.
Kavakçı sülalesinin devletten nasıl beslendiğini daha önce yazdım.
Kendisini “ABD Devlet Bakanlığı Resmi İslam Sözcüsü” olarak tanıtan,
Teksas Parlementosu açılışında İngilizce Fatiha okuyan Dallas Merkez
Camii imamı babaları Yusuf Ziya Kavakçı’nın hikâyesini de anlattım.
Ama konu Kavakçıların belediye ilişkileri olunca eksik bıraktıklarımız
var...
Hatırlayın, Merve Kavakçı’nın eski eşi Bekir Lütfi Yıldırım ile
konuşmuş, Kavakçı’nın derin ilişkilerini onun ağzından aktarmıştık.
Yıldırım’ın açıklamasında atladığımız bir ayrıntı vardı. Yıldırım, “çok
dayıları vardır amasadece iki tanesi biyolojik” diyordu. Kastettiği
Ravza ve Merve Kavakçı’nın dayıları Turan Güngen ve Orhan Güngen’di.
Yıldırım’ın anlattığına göre Merve Kavakçı, “Sabancılar kaç para,
Türkiye’nin gizli zengini dayım” diye övünüyordu.
Gerçekten Merve Kavakçı da 2012 yılında
Meclis Komisyonu’na verdiği ifadede “Demirel iki dayımı, Turan Güngen ve
Orhan Güngen’i, ilk isimleriyle hitap edecek kadar yakından tanır”
diyecekti. Dayıları, yeğenlerini bir anlamda himaye ediyordu. Merve
Kavakçı, Refah Partisi’nden milletvekili olmadan önce dayılarının Güngen
İnşaat’ın çalışanı olarak görünüyordu. ABD vatandaşı eşi Ali Ahmad
Abushanab ile olaylı boşanma davasında verdiği, sonradan yargılanmasına
neden olan sahte tebligat adresi bile Güngen İnşaat’ındı. Boşanma
davasında Kavakçı’nın iki tanığı da iki dayısıydı. Yalnız çocuk
Kavakçılar değil. Anneleri Gülhan, babaları Yusuf Ziya Kavakçı dahil
neredeyse bütün aile Güngen İnşaat’ın bir zaman çalışanı oldu. Kavakçı
ailesinin bir dönem Libya’ya taşınmasının nedeni dahi Güngen İnşaat’ın
ilk yurtdışı yatırımlarının bu ülkede olmasıydı.
Dayıların belediye işleri
Peki, bu dayıların konumuzla ne ilgisi var?
Uğur Dündar’ın 1999 yılında Merve Kavakçı dosyasını hazırladığı haberi
hatırladınız mı? Kavakçı, türban ve mağduriyet hikâyesi anlattı, ama
Dündar’ı o gün Güngen İnşaat’a götüren olay, şirketin belediyelerden
aldığı ihalelerdi. Dündar’a ihale ilişkisini anlatan da şirketin eski
muhasebecisiydi.
Ravza Kavakçı’nın çalışmaya başladığı gün Amerika bursunu kaptığını
konuşuyoruz da dayıların milyonlarca liralık ihalelerini unutuyoruz.
Tam da tahmin ettiğiniz gibi...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden aldıkları ihaleleri sıralayalım mı:
Levent- Sanayi Kavşağı inşaatı, Çilekli Köprüsü bağlantı yolları
inşaatı, Sultanbeyli atıksu kollektör inşaatı, Bağlarbaşı Köprüsü ve
meydan düzenlemesi inşaatı, Kıraç terfi merkezi ve yüksek gerilim
hatları inşaatı, Büyükçekmece isale hattı inşaatı, Tuzla tünelleri
inşaatı, Avcılar’da Saadet Deresi ıslahı inşaatı, Ambarlı Köprülü Kavşak
inşaatı, Bakırköy içme suyu inşaatı, Eyüp Demirkapı Köprülü Kavşak
inşaatı, Sefaköy Köprülü Kavşak inşaatı...
Liste uzayıp gidiyor...
Keşke İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin eksik kalanları açıklasa.
Diğer AKP’li belediyelerin verdiği ihalelerden ya da TCDD’nin verdiği
Ankara-İstanbul hızlı tren yolundaki birçok köprü ve bağlantı
inşaatından bahsetmiyorum. Bakanlıkların yağdırdığı ihalelere
girmiyorum. Bugün İstanbul Boğazı’nın yanı başında 3 bin 200 metrekare
kapalı alanlı kendi yaptığı binasıyla hayata devam eden grup, devletin
Bulgaristan’dan gelen göçmenler için inşa ettiği konutları, hatta 15
Temmuz darbesinin başladığı Akıncı Üssü’ndeki inşaatları da yapacak
kadar devletten ihale aldı. Hiçbir zaman devletle ters düşmediği gibi
hep devletten beslendi.
Sonunda da yeğenleri Ravza Kavakçı’yı ihale
zengini oldukları belediyenin bir günde hem çalışanı hem burslusu yapma
başarısını gösterdiler.
Merve Kavakçı’nın “Dinler İçin Becket Fonu” ile ABD Senato binasında
bile sergilenen türbanına hayranlıkla bakanlar halen görmüyor olabilir.
Yıllardır türbanı kullanarak “mağdur” rolü oynayan Kavakçılara bu ülke
yıllardır “dayılık” yapıyor. Onlar ise yoksulların avuç açtığı bir
düzende gördükleri himayeyle rollerini oynamayı sürdürüyor.
Bu işte her şeyi arayabilirsiniz.
Ama ahlak için boşuna uğraşmayın.