İnfaz yasa paketini hukukçulardan SAKLAMIŞLAR!
TCK’nin mimarı Prof. Dr. Adem Sözüer’den infaz yasası teklifiyle ilgili eleştiri: “Paket bizden saklandı.” dedi...İnfaz yasa paketi hukukçulardan saklanmış
İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Adem
Sözüer, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri süren infaz paketinin,
“Meclis’e sunulmadan önce akademi dünyasından saklandığını” söyledi...
Prof.
Dr. Sözüer, Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı öğretim
elemanlarının katkılarıyla hazırlanan ve öğretim üyeleri Selman Dursun
ve Serdar Talas tarafından kaleme alınan bilimsel görüşü TBMM’ye
gönderdi. Teklifin, birçok konuda “örtülü, fiili af getirdiği”
belirtilen görüşte, kapsamlı düzenlemeleri içeren yasa teklif metninin
TBMM’ye sunulmadan önce, değerlendirilmek üzere konuyla ilgili akademik
kuruluşlarla paylaşılmadığı kaydedildi.
Görüşte,
“Bu nedenle teklifin bilimsel açıdan analizini TBMM Genel Kurulu’ndaki
görüşmeler sürerken yapmak durumunda kaldık” denildi.
Görüşte, şu
değerlendirme yapıldı:
“Mevcut teklifte sırf cezaevlerindeki yoğunluğu
azaltma hedefi uğruna, geçici hükümlerle yetinilmekte, koşullu
salıverilme ve özel infaz usullerinde bu kurumların niteliğiyle
bağdaşmayan, bunların adeta içini boşaltan değişiklikler yapılmaktadır.
Oysa cezaevlerindeki kapasite aşımını azaltma noktasında, dönemsel bir
yoğunluk söz konusu ise bu sorunun çözümü; örtülü, karmaşık ifadeler
içeren ve hukuki esası olmayan istisnalarla dolu geçici maddelerin
getirilmesi değil, eşitlik ilkesini gözeten ve adı açıkça af olan bir
düzenleme yapılmasıdır. Kalıcı olarak ise cezaevlerinde doluluğa yol
açan suçlarla ilgili bütüncül bir yaklaşımla gerekiyorsa yeni bir ceza
politikası ve suçu önleme stratejileri geliştirilmeli, bu konuda yeterli
akademik tartışma zemini oluşturulmalı, dönemsel geçici tepkilere
dayalı düzenleme yapmaktan kaçınılmalıdır.”
‘GÖRÜŞ AYRILIĞI RİSKİ’
Bilimsel
görüşte, adli kontrol veya tutuklama kararının, mahkûmiyet hükmü
verildikten sonra istinaf/temyiz incelemesi devam ederken, ilk derece
mahkemesi tarafından da verilebilmesine imkân tanıyan hükmün, ceza
muhakemesi sürecinin tüm işleyişine aykırı olduğu vurgulandı. İlk derece
mahkemesinin hükmünü verdikten sonra dosya ile bir ilişkisinin
kalmadığına işaret edilen görüş yazısında, bu duruma rağmen halen bir
tedbire ilişkin karar vermesinin isabetli olmadığı kaydedildi.
Yazıda,
“Bu durum, iki farklı yargısal merci arasında görüş ayrılığı doğması
riskini yaratacaktır. Bu görüş ayrılığı, bir merciin adli kontrol,
diğerinin tutuklama kararı verilmesi gerektiğini savunması yönünde
olabilir” denildi.
‘MECLİS’TE GÖRDÜK’
Cumhuriyet’in
ulaştığı Prof. Dr. Adem Sözüer ise TBMM’ye sunulmadan önce tasarıyı
görmediklerini belirterek, “İktidar sözcüleri, Meclis’te bu teklifin
akademi dünyası ile paylaşıldığını savundu. Oysa biz görmedik.
Cumhurbaşkanlığı ve Adalet Bakanlığı’ndaki toplantılara çağrıldık. Ancak
burada sadece infaz hâkimliği sistemi aktarılarak, bu konudaki
görüşümüz soruldu. Tasarının tüm halinin verilmesini istedik, ancak
bizimle bu paylaşılmadı.
Bu nedenle teklifi Meclis’e sunulunca görme
imkânımız oldu” dedi.
Türk Alman Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Selami Mahmutoğlu da “Uygulamada ciddi bir karmaşa
yaratabilecek ve adliyelere ciddi bir iş yükü getirecek bu düzenlemeden
vazgeçilmelidir” çağrısında bulundu.