Milyonlarca yurttaşın hayatta kalma mücadelesi...
Asgari ücret ile geçinmeye mahkûm edilen milyonlar, salgın nedeniyle daha da ağırlaşan ekonomik koşullarda hayatta kalma mücadelesi veriyor. Koronavirüs salgınından önce 8 gram altına denk gelen asgari ücret 6 gramın altına kadar düştü. Buna karşı gelen zamlar yurttaşın belini büktüMilyonlarca yurttaş
geçim sıkıntısı çekiyor, geçinemiyor...
Milli Gazete'de yer alan habere göre; Resmi verilere yansımasa da enflasyon yüzünden alım gücü iyice düşen asgari ücretli, dövizdeki artışla birlikte yeni zamlardan endişe ediyor... Salgından önce asgari ücret 8 gram altına denk gelirken, bugün 6 gram bile etmiyor.
ALIM GÜCÜ HER GEÇEN GÜN DÜŞÜYOR
Hâlihazırda hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı ile boğuşan, her geçen gün alım gücü gerileyen asgari ücretli, koronavirüs salgınının olumsuz etkileriyle daha da zorlanmaya başladı. Pazar ve marketlerde fiyat artışları can sıkarken, altın ve dolardaki yükseliş ise asgari ücret ile geçinen vatandaşların tedirgin olmasına neden oldu.
100 TL ERİDİ
Altın fiyatları her geçen gün rekor üstüne rekor kırarken asgari ücretlinin maaşı gram gram erimeye devam ediyor.
Koronavirüs salgını ortaya çıkmadan önce gram altın, 1 Ocak’ta 290 TL’den işlem görüyordu. Salgınla rekor kıran gram altın o günden bugüne kadar 100 TL artış gösterdi. Piyasalarda şu an gram altın 392 TL’den satılıyor. Vatandaşın elini bile uzatmaya korktuğu çeyrek altın ise 650 TL’yi aştı.
NORMALLEŞMENİN İLK SİNYALİ ZAMLARLA GELDİ
Türkiye’de yeni vaka sayısı ve vefat eden kişi sayısı gün geçtikçe azalırken normalleşme süreci kısmi olarak başladı. Gündelik hayatın tam anlamıyla ne zaman normale döneceği bilinmezken, normalleşmenin ilk sinyalleri zamlar ile geldi!
Her ne kadar TÜİK’in açıkladığı Nisan ayı enflasyonu yüzde 10,94 olsa da, çarşı-pazarın enflasyonu vatandaşın bütçesini iyice sarstı. Sofraların temel gıdalarından olan sarımsak yüze 46, soğan yüzde 37,5, patates yüzde 31, portakal yüzde 26 zamlandı.
AKP’NİN EKONOMİK KARNESİ: HALKIN GELİRİ ERİYOR
AKP’nin iktidara geldiği ve ekonomik krizin yaşandığı 2002 senesinde bir asgari ücretli o zamanın parasıyla 222 bin TL maaş alıyordu. Asgari ücretli bu maaşı ile tam 18 gram altın alabiliyordu. 2011 yılında asgari ücret 837 TL iken işçinin alabildiği gram altın miktarı 12’ye geriledi. Türk Lirası’ndaki değer kaybıyla birlikte asgari ücret, sadece 6 gram altına denk geliyor.
VATANDAŞIN GELİRİ ERİMEKTE
Önceleri asgari ücretin kaç çeyrek altına denk geldiğine bakılırken, artık bu hesap gram altınla yapılıyor. 2020 yılının Ocak ayında bir asgari ücretli aldığı net 2 bin 324 TL maaş ile 4 çeyrek altın alabilirken kalan para ile 1 gram altın alabiliyordu.
Farklı bir hesaplama ile Ocak ayında bir asgari ücret ile 8 gram altın alınabiliyordu. Mayıs ayına geldiğimizde ise bir asgari ücret ile ancak 3 çeyrek altın alınabiliyor. Kalan 380 TL ile ise tek bir gram altın dahi yapmıyor. Gram altın hesabına göre bir asgari ücret bugün 6 gram altın bile etmiyor.
"EVDE KAL DENİLEN VATANDAŞ GEÇİM SIKINTISI İLE BAŞ BAŞA KALDI"
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cafer Güneş, Balgat Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısında gündemin öne çıkan konu başlıkları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Koronavirüs salgını ile mücadele ederken ülkemizin kronik bir virüsü olan enflasyon ve işsizliğin de etkisinin büyüyerek devam ettiğini ifade ederek sözlerine başlayan Güneş, “Son dönemde yapılan bir araştırmaya göre vatandaşımızın yüzde 60’ı ekonomiden endişe ve kaygı duyuyor. Tabloya baktığımız zaman ise endişe ve kaygı duymanın ne denli anlaşılır olduğunu anlıyoruz.
Açlık sınırı asgari ücretin üstünde. ‘Evde kal’ denilen vatandaş, geçim sıkıntısı ile baş başa kaldı. TÜİK reelden uzak enflasyon verileri paylaşırken çarşı pazardaki fiyatlar vatandaşın belini büküyor.” dedi.
TOPLUM UMUT VE GÜVENİNİ KAYBETTİ
Toplum umut ve güveni kaybetmişken, görevi bunu sağlamak olan ve ülkedeki birliği güçlendirmek olan hükümetin ise üslup ve tavırlarının bu anlayıştan uzak olduğunu belirten Güneş, “Toplumlar için virüsten daha tehlikeli bir durum ise kutuplaşmadır. Bunu önleme sorumluluğu ise ilk olarak iktidarındır. Böylesi durumlarda iktidarlar muhalefeti dışlamak yerine onunla ortak hareket etmeli, tavsiyelerine kulak vermelidir.” diye konuştu.