"Her gün 2-3 hastayı kaybetmekteyiz"
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Demir, "Son bir haftadır Kovid-19 tanısı ile pandemi hastanelerinde 50'ye yakını yoğun bakım olmak üzere 300'ün üzerinde hasta yatmaktadır. Her gün 2-3 hastayı maalesef kaybetmekteyiz" dedi.Diyarbakır Tabip Odası Başkanı:
"Her gün 2-3 hastayı kaybetmekteyiz"
Gazete Duvar'dan Vecdi Erbay'a konuşan
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Mehmet Şerif Demir, şehirdeki koronavirüs
hasta sayısındaki artışın nedenlerini açıkladı...
Demir, "1 Haziran sonrası başlayan ve normalleşme süreci olarak
adlandırılan, bizim 'yeniden açılma' olarak ifade ettiğimiz süreçten
sonra Diyarbakır da ne yazık ki vaka sayılarında ciddi artışlar
yaşanmaktadır" dedi.
Demir, pandemi hastanelerindeki gözlemlerini ise şöyle anlattı:
'KOVİD-19 TANILI SAĞLIK ÇALIŞANI SAYISI 185'
"Diyarbakır'da son bir haftadır Kovid-19 tanısı ile pandemi
hastanelerinde 50’ye yakını yoğun bakım olmak üzere 300’ün üzerinde
hasta yatmaktadır. Pandeminin başlangıcından bugüne kadar Diyarbakır’da
hastanelerde takip edilen en yüksek hasta sayılarına ulaşılmış
durumdadır. Her gün 40-50 hasta taburcu edilmesine rağmen yerleri hemen
dolmakta, hastanelerde artan hasta sayısı nedeniyle hasta odalarında
çift hasta yatırılmak durumunda kalınmaktadır.
Vaka sayılarındaki bu
artışın yansıması olarak son zamanlarda PCR testi ile doğrulanmış ya da
klinik ve radyolojik olarak Kovid-19 uyumlu hastalardan her gün 2-3
hastayı maalesef kaybetmekteyiz.
Vaka sayılarının artışına paralel olarak enfekte sağlık çalışanı sayısı
da artmaktadır. Şu ana kadar tespit edebildiğimiz kadarıyla
Diyarbakır’da Kovid-19 tanılı sağlık çalışanı sayısı 185’tir. Bu
sağlıkçılardan 100’den fazlası 1 Haziran sonrasında enfekte olmuştur.”
'BİRİNCİ DALGA BİTMEDEN PİK OLUŞTU'
Son günlerdeki vaka artışlarının temel nedeninin 1 Haziran sonrası
yeniden açılma sürecinin erken başlatılması olduğunu söyleyen Demir,
"Her bölgenin, ilin, ilçenin epidemiyolojik verilerine göre alınan
tedbirlerin kademeli olarak gevşetilmesi gerekirken, 1 Haziran’da tüm
Türkiye’de hızlı bir şekilde, ekonomik kaygıların yönlendirmesi ile
yeniden açılmanın gerçekleşmesi, iktidarın salgına karşı çok ‘başarılı’
olunduğu algısını yaratması, ‘salgın bitti algısı’ oluşturulması,
toplumda da ciddi bir rehavet yol açarak vaka artışların yaşanmasına yol
açtı.
Henüz birinci dalga bitmeden piklerin oluşmasına neden oldu. Toplumda
oluşturulan algının yanlış olduğunu deneyimleyerek öğrendik ancak bu
algıyı yıkmakta da bir o kadar zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.