'Az da olsa virüs bulaşma ihtimali...'
Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD) üyesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Hilal Bölükbaşı, dondurulmuş gıdalardan koronavirüs bulaşmasının çok düşük ihtimal olduğunu, ambalajlı gıdalardan ise az da olsa virüs bulaşma ihtimalinin olduğunu söyledi...
Ambalajlı
gıdalardan virüsün bulaşma ihtimali var mı?
KLİMUD üyesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr.
Hilal Bölükbaşı, Yeni Zelanda'da uzun süredir Covid-19 vakası tespit
edilmezken, son zamanlarda görülmeye başlandığını ve bu vakalardan
birinin, dondurulmuş gıda ithalatı yapılan marketin çalışanı olduğunun
söylendiğini anımsattı...
Dr. Bölükbaşı, "Bunun üzerine dondurulmuş
gıdayla koronavirüs bulaşının olup olmadığı gündeme geldi. Çin'de
yapılan araştırmalarda, rutin kontrollerde Brezilya'dan gelen
dondurulmuş tavuk kanatları, Ekvador'dan gelen dondurulmuş karideslerde
virüs varlığı tespit edildi.
Yeni Zelanda'da Covid-19 vakasının
dondurulmuş gıdayla mı oluştuğu, bulaşın bu şekilde mi olduğu
bilinmiyor. Çin'deki dondurulmuş gıdalar üzerindeki koronavirüslerin
canlı, hastalık yapan virüsler olup olmadığı da belli değil bununla
ilgili bilgi verilmedi" dedi.
'DONDURULMUŞ GIDALARLA BULAŞMASI ÇOK DÜŞÜK İHTİMAL'
Laboratuvarlarda virüslerin de dahil olduğu mikroorganizmaları daha
sonra araştırabilmek için eksi 20 ile eksi 80 arası derecelerde
dondurup, saklayabildiklerini söyleyen Dr. Bölükbaşı, virüslerin kuru ve
soğuk ortamlarda canlılıklarını devam ettirebildiklerine dikkat çekti.
Bölükbaşı, "Dondurulmuş gıdalarla koronavirüsün bulaşması teorik olarak
mümkün ancak pratikte bunun oluşması için birçok basamağın gerçekleşmesi
gerekir. Virüsün gıdaya bulaştığını düşünelim, bu canlı virüs donacak
sonra tüketilmeye yakın virüs çözülecek ve bu aşamada hala canlı olması
gerekiyor. Kişi bu gıdayı ellediğinde canlı virüs bulaşmış elini,
ağzına, burnuna götürdüğünde kişinin solunum yolu hücrelerine bu virüs
yerleşip hastalık yapabilir ama pratik olarak bu çok düşük bir ihtimal"
diye konuştu.
'VİRÜSÜN BELLİ SAATLERDE YAŞADIĞINI BİLİYORUZ'
Dondurulmuş gıdalar dışında ambalajlı gıdalardan virüs bulaşmasının da
mümkün olduğunu kaydeden Bölükbaşı, şunları söyledi:
"Markette maskesiz ya da maskesi çenesinin altına bir kişi hapşırdı,
öksürdü ya da konuştu; virüsü o ambalajlı gıdaya bir şekilde bulaştırdı.
Daha sonra başka bir kişi bu ambalajlı gıdayı ellediğinde bulaş olmuş
elini burnuna, ağzına götürdüğünde virüs kişinin solunum yolu
hücrelerine girip, burada çoğalıp hastalığa sebep olabilir.
Koronavirüsün çeşitli yüzeylerde belli saatlerde yaşadığını biliyoruz.
Bu saatlerle ilgili farklı çalışmalarda farklı süreler belirtilmekle
beraber plastikte, seramikte, camda 5 güne kadar; ahşapta 4 güne kadar,
paslanmaz çelikte 3 güne kadar, cerrahi eldivenlerde 8 saate kadar,
alüminyumda 2- 8 saate kadar, bakırda 4 saate kadar gibi virüsün
canlılığını koruyabildiği aktarılıyor. Eğer bu saatler aşılmamışsa gıda
ambalajlarında bu virüs bu saatler içinde hala canlılığını koruyorsa
diğer kişiye bulaş olma olasılığı ve hastalık yapma olasılığı elbette
var.
Marketlerde alışveriş yaptıktan sonra ya da dışarıda herhangi bir
yerde temasımız olduğunda ellerimizi temizlemeliyiz. Eve gittiğimizde bu
gıdaları temizlemek için ise meyve ve sebzeleri akan musluk suyuyla
yıkamamız yeterli. Ambalajlı gıdalar sıvı geçirmeyecek şekilde
ambalajlanmışsa deterjanlı bezlerle silebiliriz, deterjanlı suyla
yıkayabiliriz. Eğer kavun karpuz gibi sert kabuklu meyvelerse
fırçalayarak bu gıdaların temizliğini yapabiliriz."
'3 SAATE KADAR HAVADA ASILI KALABİLİYOR'
Dr. Hilal Bölükbaşı, virüsün asıl bulaş yolunun karşılıklı temas
halindeyken olduğunu hatırlatarak, hasta kişinin konuşurken,
hapşırırken, öksürürken, ağzından çıkan damlacıkların karşısındaki
kişinin ağzına, burnuna bulaşıp ve buradan solunum epiteline geçerek,
hastalık yaptığını aktardı.
Bölükbaşı, "Bazen bu damlacıklar havadayken
virüs çevresinde var olan sıvıyı kaybeder ve kütle olarak çok küçülür,
yer çekimiyle yere düşmek yerine havada asılı kalır. 3 saate kadar
havada asılı kalabildiğini biliyoruz. Bu asılı kalan ufak parçacıklar
hava akımlarıyla onlarca metre öteye de gidebilir. Bu şekilde bulaş da
söz konusu olabilir. Eğer maskesizseniz ortamda daha önce orada bulunmuş
kişinin saçtığı virüs parçacıklarıyla da yine virüsü alıp hasta
olabilirsiniz.
Bu yüzden dışarıda başka kişilerle birlikte olacaksanız
kesinlikle maskenizi takmanız gerekir. Kimse olmasa bile daha önce orada
birileri bulunmuş olabilir. Bu yüzden maskeyi mutlaka takın. Burnumuz
ve ağzımız açıkta kalmasın. Sosyal mesafede 1,5- 2 metre kadar olmalı.
Bu ikisinden herhangi birinin olmaması maalesef mücadelede eksikliğe
sebep olur. Dışarıda temas ettiğimiz her durumda nerede ne olduğunu
bilmiyoruz, mutlaka ellerimizi yıkamalı ya da dezenfekte etmeliyiz. Vaka
sayıları artıyor, bu 3 basit kuralla pandeminin üstesinden gelebiliriz"
diye konuştu.