'Bizi de bilgilendirirse, gidip o dağları görelim, tedbir alalım'
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İstanbul'da çöp dağları oluşuyor" sözlerine yanıt verdi: "Hangi ilçeden böyle bilgi almışsa Sayın Cumhurbaşkanı, bizi de bilgilendirirse, gidip o dağları görelim, tedbir alalım. Ama bunlar siyasi cümleler."İmamoğlu’ndan Erdoğan’ın
‘İstanbul'da çöp dağları oluşuyor’
sözlerine yanıt
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem
İmamoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İstanbul'da çöp
dağları oluşuyor" sözlerine, "Hangi ilçeden böyle bilgi almışsa, Sayın
Cumhurbaşkanı, bizi de bilgilendirirse, gidip o dağları görelim, tedbir
alalım. Ama bunlar siyasi cümleler. Toplum, bu cümleleri pek dinlemiyor"
şeklinde yanıt verdi...
İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Ben Beylikdüzü'nden buraya, Riva’ya geldim. Ciddi bir kilometre. Ben,
tariflenen şeklinde bir şey görmedim. Belki bunlar siyasi cümleler; ama
ben hoşlanmıyorum siyasi cümlelerden. Bence Sayın Cumhurbaşkanı’mızı
yanlış bilgilendiren insanlar var. Artı; İstanbul'da çöp toplama işini,
ilçe belediyeleri yapar. Yani bunun kuralı öyledir.
İstanbul'da da 24
tane AK Partili Belediye var, bir tane de Milliyetçi Hareket Partili
belediye var, 14 tane Cumhuriyet Halk Partisi belediyesi var. Hangi
ilçelerde dağ gördüyse, bize bildirirler. Hangi ilçeden böyle bilgi
almışsa Sayın Cumhurbaşkanı, bizi de bilgilendirirse, gidip o dağları
görelim, tedbir alalım. Ama bunlar siyasi cümleler. Toplum, bu cümleleri
pek dinlemiyor. Bence bu literatürden vazgeçmelerini öneriyorum.”
KANAL İSTANBUL
İmamoğlu, Beykoz Bozhane Köyü’nde Riva Deresi’ndeki temizleme
çalışmalarını yerinde inceledi. İmamoğlu, gazetecilerin soruları üzerine
Kanal İstanbul ile ilgili de şunları söyledi:
“Kanal İstanbul, İstanbul’un önceliği değildir. Kanal İstanbul,
İstanbul’un görüp görebileceği en büyük tahribattır. Birçok negatif yönü
var; ben pozitif yanını yakalayamadım. Kanal İstanbul projesi
açıklandığından beri, bu konuya ilgiliyim.
Özellikle, 1,5 yıldır bilim
insanları ile birebir çalışan birisiyim. Hangi alanda olursa olsun, bir
bilim insanı karşıma çıkıp da Kanal İstanbul’u övmedi. Dolayısıyla
İstanbul’un böyle bir gündemi yoktur. Ama İstanbul’un ‘deprem’ diye bir
gündemi vardır. Allah korusun, ne zaman geleceği belli olmayan bir
deprem; belki de İstanbul’da yüzbinlerce insanın canını tehdit edecek
bir deprem. Dolayısıyla biz mücadelemizi devam ettiriyoruz.
Hukuki
zeminde, toplumu bilinçlendirerek, ne kadar yanlış olduğunu ilgili
kurumlara yazı ve uyarılar göndererek, biz vazifemizi yerine getirmekle
yükümlü görüyoruz kendimizi. Zinhar siyasi bir mesele değildir; tümüyle
İstanbul meselesidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kenara koyacak
bir anlayışa da karşıyız. Yani, bizim orada milyarlarca liralık yatırım
yapmamız gerekiyor ki, Kanal İstanbul oluşsun.
Sadece İSKİ'nin
tespitleri 23 milyarlık yatırım demek. Kimse bunu bizimle oturup
konuşmuyor. Yani, bu nasıl finanse edilecek, ne olacak? Milyonlarca
liralık İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait mülkiyetten bahsediyoruz.
Ne Şehircilik açısından ne planlama açısından böyle bir süreç
işletilemez, olmaz. Bahsettiğimiz şey 350 milyon metrekare. Böylesi bir
alanın harap edilmemesine müsaade etmemek adına hem kurumsal hem
toplumsal mücadelemizi hukuk seviyesinde bilimi ve aklı kullanarak devam
edeceğiz mücadelemize.”
İmamoğlu, Afet Koordinasyon Merkezi’ndeki toplantıya çağrılmamasını da
şöyle değerlendirdi:
“Şahsıma bir davet gelmedi ama açıkçası toplantının içeriğini de
bilmiyorum. Sayın Bakan, Sayın Vali ile bir toplantı yapamaz mı;
yapabilir. Bazen bizim birimlerimiz de davet ediliyor, gidiyor
arkadaşlar. Oraya giden arkadaşlarımız olmuştur. Ama ben şahsen davet
edilmedim; edilseydi giderdim. O ayrı bir şey ama bu seviyede konuyu
tartışmıyoruz. Mühim olan hasta şifa bulsun. Dolayısıyla bizim
baktığımız pencere o değil. Biz, gerektiğinde Sayın Bakan’la da
telefonla görüşüyoruz konuşuyoruz. Tabii önemli bir konu. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi’nin, Başkan seviyesinde temsil edeceği bir
toplantı olursa da beni davet edeceklerine inanıyorum. İnşallah bundan
sonra öyle bir süreç yaşatırız İstanbul'a.”