'Ele verir talkını, kendi yutar salkımı'
Ankara’da il başkanları toplantısında konuşan Davutoğlu, erken seçim konusunda, "Ülkede vatandaşlarımız sefalet içindeyse yolsuzluk diz boyuysa, ülkenin onuru dışarıda yerle bir edilmişse biz her gün erken seçim istemeye devam edeceğiz" dedi...Davutoğlu'ndan Erdoğan'a:
'Ele verir talkını, kendi yutar salkımı'
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın parti üyelerine yönelik ‘Yakınlarınızı atayarak
aşiretleşmeyin’ uyarısını eleştirdi:
"Aşiret mi diyorsun? Hem
Cumhurbaşkanlığı makamıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında
kayınpeder damat ilişkisi olacak. Bakan Türk ekonomisini yerin dibine
sokmasına rağmen hala orada oturabilecek, sonra da İlçe başkanlarına, il
başkanlarına, teşkilat mensuplarına ‘aşiretleşmeyin’ diyeceksiniz.
Aşireti Ankara’da kurmuşsanız taşrada ne arıyorsunuz siz?.."
Davutoğlu özetle şunları söyledi:
ELE VERİR TALKINI KENDİ YUTAR SALKIMI:
Aşiret mi diyorsun? Etrafa
telkinde bulunmak ama gereğini yapmamak size ait bir meseledir. Hem
Cumhurbaşkanlığı makamıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında
kayınpeder damat ilişkisi olacak, bakan Türk ekonomisini yerin dibine
sokmasına rağmen hala orada oturabilecek sonra da İlçe başkanlarına, il
başkanlarına, teşkilat mensuplarına ‘aşiretleşmeyin’ diyeceksiniz,
aşireti Ankara’da kurmuşsanız taşrada ne arıyorsunuz siz. Ele verir
talkını kendi yutar salkımı diye bir ifade var. Böyle şey olmaz . Güven
kalmaz o zaman. Size kendi başkanınız dahi güvenmez .
MİLLETİ EKMEĞE MUHTAÇ ETTİLER:
Bahçeli
nihayet Serok Ahmet diye saldırır, her gün ithamlarda bulunur, en
sonunda aklına memleketin hayrına bir proje gelmiş. Ak Parti ne diyorsa
onu meşru kılmaktan, yolsuzluklar konusunda saatini 17-25 Aralık’a
ayarlamıştı, kendisiyle koalisyon görüşmelerine gittiğimiz de ilk şartı
açıklığa kavuşmasıydı.
O günden bu yana devletin her yerine yolsuzluk
bulaştı, Bahçeli’nin sesi çıkmaz. Ve nihayet sesi çıktı ‘Askıda Ekmek
Projesi’ getirdi. Çok büyük bir proje önemli bir proje, hem askı hem
ekmek. Bir de yanına katık verse iyi olacaktı ama olmadı.
Bu çok acı bir
itiraftır. Millet ekmeğe muhtaç demektir. Millet ekmeğe muhtaçsa
Bahçeli’ye düşen askıda ekmek teklifinde bulunmak değil, ortağı olan AK
Parti Genel Başkanı’na dönüp ‘Milleti ekmeğe muhtaç etmeyin’ demesidir.
Ama o ayrıştırma ile kutuplaştırma ile uğraşıyor. O halkımızın önemli
bir kesimin kullandığı dil ile uğraşıyor bu bölücülüktür.
KABİLE DEVLETİ YANITI:
Erdoğan, geçen hafta çok net bir ifade kullandı
ve dedi ki ‘erken seçim söz konusu değil, erken seçimden bahsetmek
kabile devleti anlayışını yansıtmaktır. 1 Kasım 2015’te Başbakan
seçildiğimde Türkiye demokrasisinde alınan en yüksek oy ile 4 yıl seçim
yok diye gündeme geldi ama 6 ay sonra 4 yılı karartan bir parti içi
darbe bize karşı yapıldı. Cumhurbaşkanı’na halk inanır mı? Biz söylesek
inanır bakın söyleyeyim. Peki halk inanır mı?
Siz daha 2 yıl önce 2018
Mart ayında erken seçimden bahsetmek vatana ihanettir demişsiniz,
ortağınız sayın Bahçeli ile birlikte ama Nisan’da Bahçeli erken seçim
yapılması lazım demiş Mayıs’ta seçim kararı alıp Haziran’da seçime
gitmişsiniz. Böyle bir siyasetçiye halkın güvenmesi mümkün mü? Siyasal
sisteme güvenmesi mümkün mü? Halk bu kadar tecrübeden sonra son olarak
da bu tecrübeden sonra her an seçim olacakmış gibi tetikte bekler.
Güvensizdir. Seçim demek ister istemez bazı yatırımların ertelenmesi
demektir. Tedbirli davranmak demektir. Bunu halk yapar.
HERGÜN ERKEN SEÇİM İSTEYECEĞİZ:
Devletin bütün sistemini çökertmişsiniz
sonra kabile devletinden bahsediyorsunuz. Cumhurbaşkanı, bazen
psikolojik olarak sizin altında bunlar yer eder. Bir şeyden kaçtığı
zaman insan onu zikreder veya buna kapıldığı zaman sürekli dilindedir.
Kabile devleti buradan bizim de erken seçimden bahsetmemizden
rahatsızlık duydu. Ülkeyi doğru dürüst yönetsinler, erken seçimden kimse
bahsetmez, ülkede vatandaşlarımız sefalet içindeyse yolsuzluk diz
boyuysa, ülkenin onuru dışarıda yerle bir edilmişse biz her gün erken
seçim istemeye devam ediyoruz diyeceğiz.
"AHMAK" SÖZLERİNİ SİNEYE ÇEKMEKTİR:
Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel
Başkanı, partililerine ‘Yakınlarınızı atayarak aşiretleşmeyin’ dedi.
Kabile aşiret bir insanın zihninde ne varsa diline de o yansır. Kendisi
devleti kabile devletine döndürdü, bir gün söylediğini ertesi gün
reddediyor. Ben rahip Bronson’u bu can bu tendeyken teslim etmem diyor,
Trump’tan 5ay sonra bir tehdit alıyor ve hemen sonrasında Rahip
Bronson’u teslim ediyor. İşte kabile devleti anlayışı diyorsanız,
Cumhurbaşkanı kabile devleti anlayışı orada. Kabile devleti anlayışı
erken seçim yapmakta değil. Seçim demokrasinin ölçüsüdür. Kabil edevleti
anlayışı bir başka devlet başkanı ‘Ahmak olma’ diye mektup yazdığında, o
mektubu sineye çeken anlayıştır. Ve biz susacağız.
DEVLET KRİZİ:
Hukuka güven kalmamışa hiçbir şekilde kendinizi güvende
hissedemezsiniz. Üç hafta içinde AYM’nin itibarını yerle bir ettiniz.
Şimdi halk size nasıl güvensin? Kuvvetler ayrılığını yok ettiniz. Aym
bir karar verdi, bu kararı eleştirebilirsiniz ama gereğini yapmak
zorundasınız. Bir alt mahkeme AYM’nin kararını yok saydı, bu devlette
kaos var demektir. Daha önce de AYM Başkanı ile İçişleri Bakanı arasında
bir polemik yaşandı. İçişleri Bakanı bulunduğu makama yakışmayacak bir
biçimde üstü kapalı bir şekilde ülkenin sokaklarında huzur olmadığını
ifade etmiş oldu “Ben korumasız gezerim ama siz gezebilir misiniz?”
dedi. Bu devlet krizidir.
BAHÇELİ TRT KÜRDİ'Yİ DE KAPATIN DİYEBİLİR:
AK Parti Genel Başkanı’nın,
Cumhurbaşkanı kutuplaştırıcı bir kullanmaya devam ettiği sürece
kendisine Ak Parti Genel Başkanı diyeceğim ben, Cumhurbaşkanına layık
bir dil kullandığında Cumhurbaşkanı diyeceğim. AK Parti Genel Başkanı
Şırnak’ta konuştu, TRT Kürdi’de alt yazı bandında Serok Erdoğan yazıyor,
Kürtçe devam ediyor.
Şimdi ya Bahçeli Erdoğan’a döner şu TRT Kürdi’yi
kapat falan dermiş Allah muhafaza, ya öğret Serok yanlış bir şey de, ya
da bir izahta bulunsun. Bahçeli siyaset insanları tahrik etme sanatı
değil buluşturma kaynaştırma sevdirme sanatıdır."