İzmir depreminin ardından düğmeye bastı
Ankara Kent Konseyi, Büyükşehir Kent Konseyleri Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın açılış konuşmasını yaptığı “Deprem Farkındalığı ve Kriz Yönetimi” konulu video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantı, Büyükşehir Belediye Başkanlarını bir araya getirdi. Türkiye’nin deprem gerçeğinin masaya yatırıldığı toplantıda Başkan Yavaş, Kent Konseylerinin kriz yönetimi ve dayanışma konusunda önemli görev üstlendiğini söyledi...
Mansur Yavaş,
İzmir depreminin ardından düğmeye bastı
Başkent Ankara, Büyükşehir Kent Konseyleri
Toplantısı’na ev sahipliği yaptı.
Bu yıl video konferans üzerinden üçüncüsü düzenlenen “Deprem
Farkındalığı ve Kriz Yönetimi” konulu toplantı, 7 ilin Büyükşehir
Belediye Başkanlarını bir araya getirdi...
Ankara Kent Konseyi’nin (AKK)
organizasyonunda Gençlik Parkı Kabul Salonu’nda online gerçekleştirilen
toplantının açılış konuşmasını Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur
Yavaş yaptı.
KENT KONSEYLERİ VE YEREL YÖNETİMLERİN
KRİZ YÖNETİMİNDE İŞ BİRLİĞİNİN
ÖNEMİ
İzmir’de yaşanan deprem sonrası düzenlenen toplantıda, Kent Konseyleri
ile Yerel Yönetimlerin doğal afetlerde iş birliği ve kriz yönetimiyle
ilgili yapılması gereken çalışmalar masaya yatırıldı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Gaziantep Büyükşehir
Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin,
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Tunç Soyer, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz,
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Mersin
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, deprem konusunda tecrübe
paylaşımında bulundu.
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ve 7
ilin Kent Konseyi Başkanlarının da katıldığı online toplantıda, yerel
yönetimlerin kent konseyleriyle kriz yönetiminde dayanışma içinde ortak
kararlar almasının önemine dikkat çekildi.
BAŞKAN YAVAŞ: “HER BİNA İÇİN BİNA KİMLİK KARTI OLUŞTURACAĞIZ”
Kent Konseylerinin kriz yönetimi ve dayanışma için önemli bir oluşum
olduğunun altını çizen ve Ankara Kent Konseyi’nin tavsiyesi
doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Deprem Risk Yönetimi ve
Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’nın kurulduğunu anlatan Başkan
Yavaş, deprem afet planlarını anlattı:
“Kent içerisinde afete duyarlı alanların
belirlenmesi, bu alanların gerekli şekilde planlanması ve bu planlama
sonucunda gerekli kentsel dönüşüm çalışmalarının hızla tamamlanabilmesi
için kentteki üniversitelerin, araştırma kuruluşlarının ve bilim
insanlarının bir araya getirilmesi ve gerekli eylem planlarının
yapılmasında kent konseylerinin önemli rolleri olabileceğini
unutmamalıyız. Ankara’daki yapıların güvenliği, insan yaşamının önemi ve
kentimizin fiziksel, çevresel, sosyal ve ekonomik çerçevede
karşılaşabileceği her türlü tehlike, tehdit ve doğal afet gibi olumsuz
durumlarla mücadele edilmesinin sağlanması amacıyla her bina için bina
kimlik kartı oluşturma çalışmalarımızı başlattık.”
Afet ve acil durumlarda hızlı ve etkin müdahale edecek şekilde 7/24
faaliyette olan, tüm daire başkanlıklarının yetkililerinin toplandığı
AKOM Kriz Merkezi’nin her zamankinden daha aktif çalışmaya başladığını
belirten Başkan Yavaş, “Belediyemiz yetki ve sorumluluğunda bulunan
bütün yapılar için deprem ve afetlere karşı alınabilecek tedbirler
konusunda Kent Konseyimizin ilgili bileşenleri ve üniversitelerimizdeki
uzman akademisyenlerin tavsiyeleri ışığında saha çalışmalarımıza yakında
başlayacağız. Mimari sözleşmesini imzaladığımız ve gelecek yıl temeli
atılacak yeni Afet Koordinasyon Merkezi teknolojik altyapısı ile çok
daha güçlü olacak” dedi.
YILMAZ: “DOĞAL AFETTEN KORUNMA
FARKINDALIĞI YARATMAMIZ GEREKİYOR”
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ev
sahibi sıfatıyla yaptığı konuşmada, tüm belediye başkanlarına seslenerek
“Depreme hazır mıyız?” sorusunu yöneltti.
AKK Başkanı Yılmaz, Türkiye’nin radikal bir deprem politikasına ihtiyacı
olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kapsamlı olarak doğal afetten korunma sistemini hayata geçirmeli, süreç
yönetimini sadece kamu otoritesine bırakmamalıyız. Bilinçli yurttaşlar
olarak genetiğimizde olup, davranışımıza yansımayan katılımcılığı
harekete geçirip sorumluluk almalıyız. Doğal afetten korunma
farkındalığı yaratmamız, engelli vatandaşlarımız için ayrıca özel
çalışmalar yapmamız, deprem hafızası oluşturmamız gerekiyor.
Anaokulundan itibaren bu bilinci oluşturmalıyız.”
Türkiye’nin yaşanan depremlerden sonra toplumsal dayanışma ve tutunma
stratejileri konusunda deneyimleri olan bir ülke olduğunu hatırlatan
Yılmaz, “Deneyimlerimizi birbirimizle ve kamu otoritesinin hafızasıyla
paylaşmalıyız. Bu muazzam dayanışma kültürünü, bu topraklarda binlerce
yıldır yaşattığımız adanmışlığı, kardeşliği, ülkenin bütün analarının
bir anda ‘Ayda’ bebeğin anası olma duygusunu depremden sonra yardıma
değil, depremden önce önlem için hayata geçirmeliyiz” diye konuştu.
GÜRLER: “GÜÇLÜ TEKNOLOJİK ALTYAPI VE İYİ ORGANİZASYON”
Yerel yönetimler arasında özellikle doğal afetlerde bilgi ve tecrübe
paylaşımının hayat kurtardığını vurgulayan Ankara Büyükşehir Belediyesi
Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Mutlu Gürler
de şöyle konuştu:
“Ankara’nın deprem riski açısından bakıldığında şanslı coğrafyalardan
biri olduğunu biliyoruz. Buna rağmen Ankara’yı kuzeyi ve güneyinden
kuşatan kırık fay hatları mevcut. Bu yüzden şehrimizi afet sonrası
değil afet öncesi gerekli hazırlıkları yaparak, dirençli kentler arasına
katmak misyonuyla kurulmuş yeni bir daire başkanlığımız var. Güney Kore
Arazi Altyapı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu bir proje
kapsamında bir hibe desteği aldık.
Geçtiğimiz hafta onlarla bir toplantı
yaptık ve Ankara’nın hazırlıklarına ilişkin bilgileri paylaştık. İzmir,
Malatya ve Elazığ depremlerinde AFAD’ın koordinasyonunda Ankara
Büyükşehir Belediyesi ekipleriyle birlikte sahadaydı. Bu hizmetleri
teknolojik altyapısı güçlü daha iyi organize olmuş bir şekilde yapmak
düşüncesindeyiz.”