Uğur Mumcu’ya suikast davasında skandal karar
Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinin sorumlusu olan örgüte üye olmaktan kırmızı bültenle aranan 3 sanığın beraat ettiği ortaya çıktı...
Uğur Mumcu’ya suikast davasında skandal karar
Cumhuriyetten Alican Uludağ'ın haberine göre; Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinin arkasındaki örgüt olan yasadışı Tevhid-Selam Kudüs Ordusu üyesi olmak suçundan yargılanan ve kırmızı bültenle aranan 3 sanığın, mahkemenin “tutuklanmama güvencesi” vermesinin ardından Türkiye’ye geldikleri, savunma yaptıktan sonra da beraat ettirildikleri ortaya çıktı...
Mahkeme, beraat kararında sanıkların 2000 yılından önce İran’a gitmesini “28 Şubat döneminde kendilerini güvende hissetmedikleri” gerekçesiyle açıkladı.
Mumcu, 28 yıl önce 24 Ocak 1993 tarihinde Ankara’daki evinin önünde bindiği arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucunda hayatını kaybetti. Türkiye’yi sarsan cinayete ilişkin soruşturmada, 2000 yılına kadar hiçbir gelişme yaşanmadı.
17 Ocak 2000 tarihinde ise Beykoz’da Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun ölü olarak ele geçirildiği operasyonun yapıldığı villada ele geçirilen delillerden Uğur Mumcu cinayetine ilişkin ipuçları çıktı.
Cinayetin arkasından Tevhid Selam Kudüs Ordusu çıktı. Ardı ardına yapılan operasyonlarda yakalanan Ferhan Özmen, Nejdet Yüksel ve Rüştü Aytufan 2005’te idam cezasına çarptırıldı. Daha sonra cezalar ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrildi.
ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN DAVA AÇILDI
Süreç içerisinde ise bazı sanıklar hakkında yasadışı Tevhid-Selam Kudüs Ordusu terör örgütüne üye olmak suçundan yeni davalar açıldı. Bu kapsamda dönemin Ankara DGM Başsavcı Vekili Hamza Keleş, 18 Aralık 2008 tarihinde Ahmet Cansız, Selahattin Eş, Ali Akbulut, Aydın Koral hakkında yasadışı Tevhid-Selam Kudüs Ordusu örgütüne üye olmak suçundan dava açtı. İddianame, sanıklar “örgütte özel görevli olmak, sevk ve yönetiminde bulunmak, örgüte ait kaleşnikof tüfeği bulundurmakla” suçlandı.
İddianamede, 1991-1998 yılları arasında İran’a giden sanıklara burada asker kıyafetli kişiler tarafından askeri ve siyasi eğitim verildiği, bomba yapımının öğretildiği iddia edildi. Buna ilişkin tanık anlatımları delil olarak gösterildi.
Bu sanıklar, firari olduğu için haklarında önce yakalama kararı, ardından ise kırmızı bülten çıkarıldı. Dava yıllar sürdü.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davada ilginç gelişmeler yaşandı. Mahkeme avukatlarının talebi üzerine Selahattin Eş, Ali Akbulut, Aydın Koral ve Ahmet Cansız’ın hakkındaki yakalama kararını “savunmalarını” yapmaları amacıyla kaldırdı.
Bunun üzerine Ahmet Cansız dışındaki üç sanık, 2020 yılı içinde Türkiye’ye geldi ve mahkemede savunma yaptı, iddiaları reddetti. 20 Ekim 2020’deki duruşmada mahkemeye çıkan Aydın Koral, “Oğuz Demir’i tanımıyorum. En ufak bir örgütsel faaliyetimiz olmadı. Ben dini ve ilmi araştırmalarda bulundum” dedi. Koral, mahkemenin mahkumiyet kararı vermesi halinde ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulamasını kabul edeceğini de ifade etti.