"Yeraltı sularını tükettik, rezerv olarak saklamalıyız"
Prof. Dr. Halim Orta, kuraklık nedeniyle ciddi bir sıkıntı yaşandığını belirterek, "Yer üstü su kaynaklarını kullanıp, yer altı sularını rezerv olarak saklamamız gerekiyor. Hep yer altı suyunu kullanmaya çalışıyoruz onu da bitirdik, tükettik" dedi...
"Yeraltı sularını tükettik, rezerv olarak saklamalıyız"
Türkiye'nin buğday, ayçiçeği, çeltik gibi
ürünlerin en önemli merkezlerinden olan Trakya, son 91 yılın en kurak
dönemini yaşıyor...
Üreticiler, ayçiçeği ve buğday gibi ürünlerde kuraklık
nedeniyle verim kaybı yaşarken, Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre,
bölgedeki barajlarda doluluk oranı yüzde 33 olarak ölçüldü.
'TRAKYA'DA YER ALTI SULARININ YÜZDE 85'İ TÜKENDİ'
Kuraklığın yaşandığı Trakya'da yer altı suları da tükenmeye başladı.
Tarımın yanı sıra bölgede artan sanayi kuruluşları, yer altı sularının
tükenmesinde önemli etken olarak gösterildi.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Trakya'da yer altı sularının alarm
verdiğini belirterek, "Şöyle kabaca bir hesapla Tekirdağ bölgesinde 16-
17 hektometreküp kadar bir yer altı suyu seviyesi kaldı. Yani bu tüketim
biçimiyle yer altı su seviyesinden artık istifade edilemeyecek noktaya
geleceğiz, bu kaçınılmaz. Dolayısıyla yer altı suyu alarm veriyor" dedi.
‘CİDDİ BİR SIKINTADAYIZ’
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem
Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Halim Orta, Türkiye'de 27,28 milyon hektar tarım arazisinin
bulunduğunu, bunun ancak 5,6 milyon hektarının sulanabilir olduğunu
söyledi.
Sulu tarım arazilerinin az olduğunu ifade eden Prof. Dr. Orta, "Su
kaynaklarındaki yetersizlik kuraklıkla birlikte söz konusu olursa su
yok, sadece yağışa bağlı bitkileri yetiştirmek, kuraklıktan dolayı
mümkün değil. Öbür tarafta hadi bu suladığımız alanlarda sulanabilir
alanlarda sulama yapalım desek, oradaki göletlerimiz ve barajlarımız an
itibariyle boş. Ciddi bir sıkıntıdayız bir de yer altı kuyularındaki
seviyeleri çok azaldı. Bu da hidrolojik kuraklık sonucunda gerçekleşti.
Tabi ki hep söylediğimizi gibi küresel ısınma" dedi.
'YER ALTI SUYUNU BİTİRDİK, TÜKETTİK'
Trakya'da kullanma suyu bulma konusunda sıkıntıya düşüleceğini ifade
eden Orta, alınan önlemleri anlattı.
Orta, "Biz yer altı sularını beslenmesinden fazla çekmeyeceğiz ve
bunları bir rezervuar olarak kullanacağız. Zor günlerimiz için yer altı
su seviyelerini korumamız gerekiyor. Yer üstü su kaynaklarının tamamını
kullanılabilir hale getirmemiz lazım.
Trakya'da 750 köy var, 2,8 milyar
metreküp yıllık suyumuz var; bunun 0,4 milyar metreküpü de yer altı
suyu. Şimdi biz, yer üstü suyu akıyor biz de şöyle bakıyoruz. Hep yer
altı suyunu kullanmaya çalışıyoruz onu da bitirdik tükettik. Halbuki
yapmamız gereken bu 750 köye bir iki gölet yapmak.
Organize Sanayi Bölgeleri'ne, yerleşim yerlerine bir gölet yapar da yer
üstü su kaynaklarında yağmurlarla düşen suyun denize akmalarını
engellersek ivedilikle buna bir çözüm oluşturabiliriz. Zaten miktar
azalıyor. Bizim bunun hiçbirini kullanmadan denize akmasına izin
vermememiz lazım.
Kullandıktan sonra suyu kirletmeksizin doğal yatağından, derelerden,
nehirlerden denizlere, yönlendirmemiz gerekir. Yani yağmurlarla düşen
suyu biriktireceğiz ve kullanacağız. Sarnıçlarda, depolarda tarım
alanlarında kullanacağız" şeklinde konuştu.
'REZERV OLARAK SAKLAMAMIZ GEREKİYOR'
Türkiye'nin birçok yerinde, Meriç ve Ergene havzasında çok güzel aküfer
bulunduğunu söyleyen Orta, "Aküfer ne demek? Yer altında bir sarnıcımız
var. Ganos'larla, Istranca'lardan gelen ve güneyden gelen sular bu
sarnıçta depolanıyor. Bunu dilediğimiz zaman açtığımız kuyularla
kullanabiliyoruz. Ama doğru düzgün kullanmalıyız bunu.
Biz şu anda
Ganos'larda, Istranca'lardan gelen suyun 4 katını kullanıyoruz yılda.
Nasıl olacak bu? Yani 0,4 milyar metreküp toplanıyor. Biz 1,5 milyar
metreküp kullanıyoruz. Sürekli tabla aşağıya düşüyor. Ben bu bölgede
çalışmaya başladım 25- 30 yıl önce 70, 80 metre aşağıdan biz su çekerken
şimdi 400 metreye indik.
Zaten toplam derinlik 600 metre. 600 metre
derinlikte aküferimiz var, 400 metresini kullanmış durumdayız şu an.
Bu kış beslenmede gerçekleşmiyor ve yer altı sularının beslenmesi, yer
üste sularının beslenmesinden daha zor gerçekleşiyor. Hemen yağmur
düştü, ertesi gün gidin yer altı su seviyesi yükselmiyor. Kuyular o
rezervler eski haline kavuşmuyor.
Bunun bir zamana, bir süreye ihtiyacı
var.
Hidrolik yayın doygunluk noktası yer altı sularına olan transferin
gerçekleşmesi gerekiyor. Bu vesile ile suyu özenli kullanacağız,
depolayacağız ve yağışı yer üstü su kaynaklarını kullanıp yer altı
sularını rezerv olarak saklamamız gerekiyor" dedi.