Yurttaşın durumu BÖYLE BÖYLE..
Türkiye’de halk, koronavirüs salgınından sonraki en önemli sorunu geçen yıl olduğu gibi hayat pahalılığı ve işsizlik olarak görüyor. Tüm dünyayı sarsan Covid-19 salgınının sağlık kadar ekonomiyi de etkilemesi işsizlik oranınında artışa neden olurken, toplumun yüzde 51.8’i ekonomik durumunun kötüye gittiğini belirtiyor...
.
Hayat pahalılığı ve
işsizlik 2020’ye damgasını vurdu
Kadir Has Üniversitesi Türkiye
Araştırmaları Grubu ile Global Akademi ortaklığında gerçekleştirilen
“Türkiye Eğilimleri Araştırması”nın 2020 yılı saha çalışmaları 11 Kasım –
4 Aralık 2020 tarihleri arasında “Akademetre Araştırma” tarafından
gerçekleştirildi...
Araştırma sonuçlarına göre; koronavirüs salgını nedeni
ile sektörlerde daralma yaşanması Türkiye’deki işsizlik sorununu büyük
ölçüde tetiklerken, kur dalgalanmaları ile yükselen hayat pahalılığı
geçim sıkıntısı yaşayan kişi sayısında artış görülmesine sebep oldu.
“Türkiye Eğilimleri 2020” araştırmasının sonuçları 07 Ocak 2021 Perşembe
günü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Prof. Dr. Osman Zaim, Prof. Dr. Mithat
Çelikpala, Prof. Dr. Banu Baybars Hawks, Prof. Dr. Murat Güvenç, Prof
Dr. Erinç Yeldan, Prof. Dr. Ebru Canan Sokullu, Doç. Dr. Özgehan
Şenyuva, Doç. Dr. Onurcan Yılmaz ve Sabri Deniz Tığlı’dan oluşan
araştırma ekibinin düzenlediği toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı.
“HALKIN SESİ OLAN BİR ARAŞTIRMAYA DESTEK VERMEKTEN MUTLULUK DUYUYORUZ”
11 yıldır Türk halkının düşünce, görüş ve tespitlerine ışık tutan
Türkiye Eğilimleri araştırmasının, Türkiye’yi anlamak için çok değerli
bilgi ve veriler sunduğunu ifade eden Kadir Has Üniversitesi Öğretim
Üyesi ve “Global Akademi” Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Bu
çalışma ile Türkiye’nin sosyal, ekonomik, siyasi, kültürel ve yaşam
alışkanlıkları objektif bir şekilde ölçülüyor. Kadir Has Üniversitesi ve
Global Akademi olarak böyle bir araştırmayı gerçekleştirmekten büyük
mutluluk duyuyoruz” dedi.
TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ SORUNLARI: KORONAVİRÜS SALGINI VE İŞSİZLİK
“Türkiye Eğilimleri” araştırmasının bu yılki sonuçlarına göre
Türkiye’nin en önemli sorunu yüzde 23.5’lik oran ile ‘koronavirüs
salgını’ oldu. İkinci sorun ise bu yıl da değişmeyerek yüzde 20.7’lik
oranla ‘hayat pahalılığı ve işsizlik’ olarak karşımıza çıkarken; üçüncü
sırada yüzde 12.3’le ‘ekonomide yaşanan sorunlar’ yer aldı. Listeyi ‘hak
ve özgürlüklerin sınırlanması’ yüzde 12.3, ‘terörle mücadele’ yüzde 8
ve ‘mülteciler’ yüzde 6’lık oran ile takip etti.
“TÜRK HALKI EKONOMİK AÇIDAN DAHA KÖTÜ DURUMDA”
Araştırma sonuçlarına göre, “Son bir yılda yaşanan ekonomik gelişmeler
sizi nasıl etkiledi?” sorusu karşısında toplumun yüzde 51.8’i ekonomik
olarak daha kötüye gittiğini belirtirken, yüzde 51.1 ‘kendimi/ailemi
geçindiremiyorum’ şeklinde yanıtladı. ‘Borçlarımın seviyesinden endişe
duyuyorum’ diyenlerin oranı yüzde 48.9 oranında gerçekleşirken;
katılımcıların yüzde 33.4’ü ‘gelirim aylık tüketim harcamalarımı
karşılamaya yeterli’, yüzde 30.5’i ‘ekonomik olarak daha iyi
durumdayım’, yüzde 29.3’ü ‘mevcut finansal durumumdan memnunum, yüzde
28.6’sı ise ‘emekliliğim için yaptığım tasarruf ve yatırım miktarından
memnunum’ yanıtını verdi.
Koronavirüs sürecine yönelik değerlendirmeler kapsamında katılımcıların
59.2’si “Covid-19 nedeniyle açıklanan destek paketlerini başarılı
bulduğunu bildirdi. ‘Belediyelerin aldıkları önlemleri başarılı
buluyorum’ diyenlerin oranı yüzde 57.7 olurken; katılımcıların yüzde
57.7’si ‘hükûmetin politikalarını genel olarak başarılı buluyorum’,
yüzde 55’i ‘Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere güveniyorum’
şeklinde cevap verdi. Sürece yönelik başarı değerlendirmelerinde en son
sırada ise yüzde 52.7 ile ‘Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim
planlamaları’ yer aldı.
TÜRKİYE’NİN AŞI TERCİHİ “MİLLİ AŞI” OLDU
Çeşitli ülkelerin “Covid-19 Aşısı Üretmesi Durumunda Aşı Olma İsteği”
sorusuna Türk halkının yüzde 70.2’si üretilmesi halinde Türkiye menşeli
aşıyı tercih edeceklerini belirtti. Yüzde 46.7 ile Almanya ikinci sıraya
yerleşirken; listeyi Rusya yüzde 43.2, Çin yüzde 41.3, ‘ABD’ yüzde
41.1, ve İngiltere yüzde 40.6 ile takip etti.
EN GÜVENİLEN KURUM BU YIL DA DEĞİŞMEDİ
Araştırma sonuçlarına göre, Türk halkının en güvendiği kurumlar
sıralamasında ilk üç sırada yine Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Jandarma
ve Polis yer alırken; bu yıl ilk kez ölçülen Türk Tabibleri Birliği ve
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği de üst sıralardan en güvenilen
kurumlar listesine girdi. Öte yandan, listenin sonunda yer alan
kuruluşlar ise RTÜK, TUİK, ÖSYM ve Medya Kuruluşları oldu. En az
güvenilen kurum, bu sene de değişmeyerek yüzde 31,9’luk oran ile medya
kuruluşları oldu.
SİYASİ KUTUPLAŞMA ARTIYOR
Araştırmaya göre Türkiye’de siyasal kutuplaşma olduğunu düşünenlerin
oranı %55,9 ile son 4 yılın en yüksek rakamına ulaşmış durumda.
Kutuplaşmanın ekseni olarak ise yüzde 42,9 oranı ile laik-dindar ve
yüzde 28,6 ile sağ-sol ayrımı öne çıkıyor. Öte yandan, hükümet
politikalarına bakış, ülkenin tercih edilen siyasi sistemi ve
demokrasiye destek gibi konulardaki ayrımlar da siyasi kutuplaşmaya
işaret ediyor.
NATO VE AB İLE İŞBİRLİĞİ YAPILMASI İSTEĞİ ARTIYOR, ABD’DEN TEHDİT ALGISI
DÜŞÜYOR
Dış politikada Türkiye’nin işbriliği yapması gerektiği ülkeler
sıralamasında halen Türki Cumhuriyetler yüzde 19,5 ile (2019’da yüzde
24,6) ilk sırada ve Müslüman Ülkeler yüzde 18,4 ile ikinci sırada yer
alırken, NATO ülkeleri ve AB ülkeleri ile işbirliği yapılmasını
isteyenler bir önceki yıla göre artış kaydetti; Yalnız Hareket Etmesi
gerektiğini düşünenler ise geçen yıla göre 5,7 puan düşüşle yüzde 10,2
olarak gerçekleşti.
Öte yandan, Türk halkının tehdit algıladığı ülkeler
sıralamasında ABD halen yüzde 60,5 ile en üst sırada yer almakla
birlikte, 2018’deki yüzde 81,9’dan bu noktaya gerilemiş durumda. Bu yıl
tehdit algısında gerileme yaşanan ABD dışındaki tek ülke Suriye (yüzde
43,2) oldu. Bu ülkeden algılanan tehdidin de en yüksek noktasına
ulaştığı 2018’deki yüzde 54,6’dan ABD’den algılanan tehdide paralel
şekilde düşmesi, Türk halkının ABD’den algıladığı tehdidin büyük ölçüde
Suriye’deki varlığıyla bağlantılı olduğuna işaret ediyor.
TÜRKİYE TOPLUMU MUHAFAZAKAR, MİLLİYETÇİ VE DİNDAR
Milliyetçilik, dindarlık ve sağ-sol cetveli üzerinden yapılan
değerlendirmelerde, Türk halkının büyük kısmının kendisini orta veya
ileri düzeyde milliyetçi, muhafazakar, ve dindar olarak tanımladığı
görülüyor. Buna karşılık araştırmada 18-20 yaş grubunda olanlar için tüm
bu düzlemlerde diğer yaş gruplarına göre daha düşük düzeylerde ölçümler
tespit edildi.