Bodrum'daki "Boğaziçi" eylemine polis müdahalesi
Bodrum'da kayyum rektöre karşı direnen Boğaziçili öğrencilere destek amacıyla basın açıklaması yapmak isteyen yurttaşlara polis müdahale etti. Yurttaşlar, polisin tüm engelleme çalışmalarına rağmen basın açıklamasını gerçekleştirdi...
Bodrum'da yurttaşlar, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyum rektör olarak atanan Melih Bulu'ya karşı direnen öğrencilere destek için bir araya geldi. Yurttaşlar, basın açıklaması yapmak isterken, polis engeliyle karşılaştı.
"Kayyum rektör istemiyoruz" diyen yurttaşlara müdahale eden polis, basın açıklamasına izin vermedi. Yurttaşlar tüm engelleme girişimlerine rağmen basın açıklaması yaptı.
"Bizler de Bodrum’dan
Boğaziçi’nde ve ülkenin dört bir yanında yükselen direnişe ses veriyor
ve onun parçası olduğumuzu haykırıyoruz. Amasız, fakatsız, şartsız,
koşulsuz Boğaziçili öğrencilerin yanındayız" denilen basın açıklamasının
tamamı şu şekilde:
"AKP Milletvekili adayı Melih Bulu’nun
Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör olarak atanmasıyla başlayan
direniş 1 aydır devam ediyor. Binlerce Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi
ve akademisyeninin katıldığı eylemleri durduramayan iktidar çözümü baskı
ve şiddet yöntemlerine başvurmakta buldu.Bütün bir ülkeyi tek adam
rejimiyle yönetenler Boğaziçi direnişini durdurmak için her tür baskı ve
zorbalığı devreye soktular. Tüm baskı, şiddet ve sindirme yöntemlerine
rağmen Boğaziçi Direnişi güçlenerek büyüdü ve ülkenin dört bir yanında
destek buldu. Bu durumu içine sindiremeyen iktidar ise hepimizin çok iyi
bildiği yöntemlere başvurmayı tercih etti. Yandaş ordusuyla, havuz
medyasıyla ve paralı trolleriyle yoğun bir saldırı kampanyası başlatan
iktidarın kullandığı argümanlar ise bize hiç yabancı değil. Boğaziçi’nde
dini değerlere saldırılıyor ve LGBT sapkınları maneviyatımızı zedeliyor
kara propagandası devreye sokuldu.
Ülkenin iç işleri bakanının ‘LGBT sapkınları’ ifadesini kullanarak başvurduğu nefret söylemi beraberinde öğrencilere karşı bir cadı avına dönüştü. Buraya kadar yazılanlar hiç birimiz için şaşırtıcı değil. Bildik şablonlarla milli, kültürel, dini hassasiyetleri bahane ederek üniversitenin aydınlanmacı, bilimsel, laik kimliği iktidar tarafından ayaklar altına alındı.
Hiçbir meşruluğu olmayan ve üniversitenin tüm bileşenleri tarafından reddedilen Kayyum Rektörü orada tutabilmenin tek çaresi baskı, zorbalık, şiddet ve nefret söylemleri oldu. Ancak iktidar hangi yöntemi denerse denesin Boğaziçi direnişi farklı biçimler ve eylemlerle yola devam etti, ediyor. Tutuklanan öğrencilerin ‘bundan sonrası sizde’ cümleleri, tartaklanan, aşağı bakmaya zorlanan gençlerin dik duruşu beraberinde milyonlarca yurttaşın kenetlenmesini sağladı. Boğaziçi bileşenlerinin bu saldırılar karşısında boyun eğmeyeceğini biliyor, bir kez daha onların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz.
Nefret söylemlerinize, göz altılara, işkenceye ve tüm yalanlarınıza rağmen biz Bodrumlu yurttaşlar Boğaziçi’nin diz çökmeyeceğini biliyoruz. İktidarın en büyük fobisinin yeniden hortladığını, bu direnişin her noktasında Gezi Direnişi’ni aradığını görüyoruz. Ama bu ülkeyi kayyumlarla, tek adamla yönetemiyorsunuz. Başvurduğunuz tüm yöntemler bizler için daha fazla direnç ve bir arada olma anlamına geliyor.
Bizler de Bodrum’dan Boğaziçi’nde ve ülkenin dört bir yanında yükselen direnişe ses veriyor ve onun parçası olduğumuzu haykırıyoruz. Amasız, fakatsız, şartsız, koşulsuz Boğaziçili öğrencilerin yanındayız.
Taleplerimiz açık ve net:
-Göz altılara son verin ve tutuklu öğrencileri serbest bırakın.
-Üniversitelerdeki polis ablukasına son verin.
-Kayyum rektör istifa etsin.
-Üniversiteler tüm bileşenleriyle rektörlük seçimlerini yapsın.
-Yurttaşları ırk, din, mezhep, cinsel yönelim ve cinsiyetlerine göre ayırıp nefret söylemi geliştirmeyin.
Yaşasın Boğaziçi Direnişi!
Kayyum Rektör İstifa!
Aşağı Bakmayacağız!
Kahrolsun tek adam rejimi!
Yaşasın Özgürlük!
Faşizme karşı omuz omuza!"