CHP'li belediyelerden tam kapanma seferberliği
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, partili belediyelerin 18 günlük kapanma döneminde, “iktidarın kaderine terk ettiği ihtiyaç sahibi vatandaşlar için yeni bir seferberlik başlatacağını” açıkladı...
CHP'li belediyelerden tam kapanma seferberliği
CHP’li belediyeler 17 günlük 'tam kapanma'
sürecinde tam seferberlik başlattı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun
talimatıyla belediyelere genelge gönderdiklerini belirten CHP Genel
Başkan Yardımcısı Seyit Torun, borcu olan kişilerin suyunun
kesilmeyeceğini, belediyelere ait iş yerlerinin kiralarının
erteleneceğini ve belediyelerin bu süreçte ihtiyaç sahiplerinin
borçlarına karşılık icra talebinde bulunmayacağını kaydetti...
Torun, “Bizim belediyelerimiz tam kapanmada, tam seferberlik anlayışıyla
çalışmaya devam edecek” dedi. Torun, CHP’li belediyelerin yıllık
harcamalarının ortalama yüzde 10’unu sosyal yardımlara harcadığını ancak
iktidarın yüzde 1,9’da kaldığını ifade etti.
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Torun, partisinin
genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, şu açıklamalarda
bulundu:
"Ülke olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Milletimiz bir yandan Covid-19
salgınında canıyla uğraşırken, bir yandan da siyasi iktidarın kötü
yönetimi altında ekmek derdine düştü. Artık öyle bir noktaya geldik ki
bu iktidar, aşılamada ve tedbirlerde yetersiz kaldığı için milletin
sağlığını koruyamıyor, sosyal devlet ilkesinden koptuğu için de
vatandaşa destek vermeyi, gerekli dahi görmüyor. İktidar, vatandaşa ‘eve
kapanın’ diyor ama milleti evde tutacak destekleri onlardan esirgiyor.
Yani bu iktidar, ülkemizin kaynaklarını, ihtiyacı olan milletimiz için
değil sadece kendi çevresinin çıkarları için harcamayı tercih ediyor.
Ancak kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış. Milletimiz de bu
yaşananları unutmayacak, sandık geldiğinde ise bu adaletsiz düzene son
düdüğü çalacak.
"İKTİDAR BELEDİYELERİMİZE DUA ETSİN"
Yaşanan olumsuz tabloya rağmen gururla söylüyorum ki: İyi ki Cumhuriyet
Halk Partili belediyeler var. Bizim belediyelerimiz, bu zor zamanlarda
iktidarın veremediği hizmeti, milletin ayağına götürmüştür. Bu süreçte
can ve geçim derdine düşen milletimiz bir nebze olsun rahat nefes
alabildiyse, açık söylüyorum bu da bizim belediyelerimizin sayesindedir.
O yüzden iktidar, her fırsatta belediyelerimize saldıracağına, onlara
dua etmelidir.
Olağanüstü günlerden geçiyoruz. Milyonlarca insanımız açlık sınırına
terk edilmiş durumda.
Şunu herkes bilmelidir: Vatandaş bu haldeyken
bizim belediyelerimizin uçuk kaçık, çılgın projelere harcayacak tek
kuruşu dahi yoktur. Bu yoksulluk ortamında tek amacımız, bir ailenin
daha yüzünü güldürebilmek için tüm imkânları zorlamaktır. Ve bizim
belediyelerimiz şu anda, sosyal yardım listesine bir aileyi daha
ekleyebilmek için seferberlik başlatmıştır. Bu anlayışla çalışan
belediyelerimiz, kısıtlı imkânlarına ve siyasi iktidarın tüm baskılarına
rağmen, sosyal belediyeciliğin tarihini yazmıştır, yazmaya da devam
edecektir.
11 MİLYON VATANDAŞA YARDIM
Belediyelerimiz sadece pandemi sürecinde 11 milyondan fazla
vatandaşımıza hem ayni ve hem nakdi yardım götürdü. Borcu olan 1,5
milyona yakın ailenin suyu kesilmedi. Belediyelere ait iş yerlerinin
kiraları ertelendi. Bunlar da yetmedi dayanışma kampanyaları başlatıldı.
Şu ana kadar “Askıda Fatura” kampanyalarında, ihtiyaç sahibi ailelerin
500 bine yakın faturası, hayırsever vatandaşlarımız tarafından ödendi.
Bu faturaların toplam bedeli ise 50 milyon lirayı aştı. Ramazan ayının
ilk iki haftasında; 1 milyon 578 bin haneye ayni yardım, 498 bin haneye
nakdi yardım yapıldı. Bu yardımların toplam maliyeti, sadece iki haftada
100 milyon lirayı buldu. Ramazan ayında başlatılan bağış
kampanyalarında da şu ana kadar 30 milyon liraya yakın destek toplandı.
Şimdi, 17 günlük “tam kapanma” sürecine giriyoruz. Sayın genel
başkanımızın talimatları üzerine belediyelerimize yeni bir genelge
gönderdik. Bu 17 günde, siyasi iktidarın kaderine terk ettiği
vatandaşlarımız için yeni bir seferberlik başlatıyoruz. Bu kapsamda;
belediyelerimiz, devam eden yardımlarının yanı sıra, belediyelere ait iş
yeri kiralarının ertelenmesi ve faturasını ödeyemeyen ailelerimizin
suyunun kesilmemesi konusunda hassasiyet gösterecek.
Belediyelerimiz
ayrıca, ihtiyaç sahibi vatandaşların borçlarına karşılık icra
taleplerini de durduracak. Tüm bunların yanında; iş yeri kapanacak
esnaf, bu iş yerlerinde çalışan işçiler ile gündelik işlerde çalışan
vatandaşlarımıza imkânlar ölçüsünde destekler verilecek.
Yani bizim belediyelerimiz tam kapanmada, tam seferberlik anlayışıyla
çalışmaya devam edecek. İnanıyoruz ki belediyelerimiz, bu tarihi
sorumluluğun da altından kalkacak, 17 günlük kapanma süresinde,
bölgelerindeki vatandaşın yüzünü güldürmek için tüm imkânları
zorlayacaktır.
"HARCAMANIN YÜZDE 10’U SOSYAL YARDIMA"
Şunun altını çizmek isterim ki: Bizim belediyelerimiz bu zor süreçte,
yıllık harcamalarının ortalama yüzde 10’unu sosyal yardımlara
ayırmıştır. İmkânları ölçüsünde bu orandan daha az ve daha fazla sosyal
yardım yapan belediyelerimiz de vardır. Ancak üzülerek görüyoruz ki
iktidar, gayri safi yurtiçi hasılaya oranla sadece yüzde 1,9 seviyesinde
yardım yaparak, ülkemizi en az yardım yapan ülkelerden biri konumuna
düşürmüştür. Dünya ülkelerinin ortalamasında bu oran yüzde 10’a
yaklaşırken Türkiye’nin en gerilerde kalması, iktidarın halkımıza
verdiği değeri göstermiştir.
Türkiye’nin pandemi yardımı gönderdiği
Bulgaristan yönetimi bile, kendi halkına bu iktidardan iki kat fazla
yardım yapmıştır.
Peki bizim belediyelerimiz kısıtlı imkânlarıyla hizmet ederken, ülkeyi
yöneten iktidar ne yapıyor? Biz hizmet ediyoruz, onlar engellemenin
peşine düşüyor. ‘Aman CHP’li belediyeler hizmet etmesin’ diye bin
dereden su getiriyorlar. Biz bağış topluyoruz, onlar el koyuyorlar. Biz
ekmek dağıtıyoruz, onlar ‘siz dağıtamazsınız’ diyorlar. Başkanlarımıza
sudan sebeplerle soruşturmalar açıyorlar. Biz Halk Ekmek büfesi kurmak
istiyoruz, onlar kaldırmak istiyorlar. Milleti evine ekmek götüremez
hale getirenler, ucuz ekmek satışını bile engellemek istiyorlar. Bir
vatandaşımız, Halk Ekmek büfesini engellemek isteyen belediyeye şöyle
sesleniyor: “Biz ona ekmek vermesin diye mi oy verdik. Geldiği gibi
göndeririz onu…”
Evet bu vatandaşımızın da söylediği gibi milletimiz
ekmeğine göz diken bu yönetimi, geldiği gibi gönderecek. Mısır’daki
sağır sultan da duysun ki: Siyasi hiçbir baskı, hiçbir engelleme
girişimi belediyelerimizi yolundan çeviremedi, bundan sonra da
çeviremeyecek.
19 yıllık devri iktidarında, yerel yönetimlere en büyük zararı veren
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, belediyelerle ilgili yeni bir “reform”
üzerinde çalıştığını basından takip ediyoruz. Bu iktidar ne zaman
“reform” kelimesini kullansa o işten millete bir fayda gelmiyor.
Henüz
Saray’dan açıklama gelmedi ancak yazılanlara göre; belediye yetkilerinde
yeniden düzenleme yapacaklarmış. 2012 yılındaki “bütünşehir” yasasının
yarattığı sorunlar hala çözülememişken, şimdi 51 ilimizi daha
“bütünşehir” yapacaklarmış. Unutmayın ki: İlk hata saflığın, sonrakiler
suçun ürünüdür. Bu hazırlık, artık büyükşehirleri kazanamayan siyasi
iktidarın, masa başında yeni büyükşehirler yaratma çabasından başka bir
şey değildir. Şimdiden iktidarı uyarıyoruz: Eğer, belediyelerimizin
halktan aldığı yetkileri kanunla çalmak istiyorsanız, şimdiden vazgeçin.
Çünkü bu millet, helal oylarıyla seçtiği belediye başkanlarımızı sizin
ayak oyunlarınıza yedirmez. Biz de bu zorlu süreçte canını dişine takıp
hizmet eden belediye başkanlarımızın hakkını hukukunu, hiç kimseye
yedirmeyiz.
Türkiye bu iktidarın elinde bir kayıplar ülkesi oldu. Covid-19’un tek
çaresi olan aşılar kayıp. Gri pasaportla yurt dışına kaçırılan insanlar
kayıp. Milletin enflasyona ezdirilen geliri kayıp. En önemlisi de 128
milyar dolar kayıp. Güzel bir atasözümüz vardır: Darı unundan baklava,
incir ağacından oklava olmaz. Bu iktidardan da artık millete fayda
gelmez. Erken ya da zamanında ilk seçimlerde halkımızın desteği ile
iktidar olacağız. Onlar millete dert oldu, inşallah biz derman olacağız.
(Alkol yasağına ilişkin soru üzerine) Bunun hiçbir yasal dayanağı
yoktur. Bu tamamen keyfi bir uygulamadır ve vatandaşın hayat tarzına
müdahaledir. Esnafı zaten batırdılar. Bütün bu korona virüsünü artıran
sebep içki satışları mıymış? Bu esnafı daha kötü durumda bırakmaktır.