''Salgın her yerde bitene kadar hiçbir yerde bitmeyecek''
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Basın Sözcüsü Tarik Jasarevic,ülkeler arasında eşitsizlik yaratan Covid-19 aşı krizinin skandal bir eşitsizlik olduğunu söyledi. Jasarevic, salgının ne zaman biteceğine yönelik olarak ise, ''Salgın her yerde bitene kadar hiçbir yerde bitmeyecek'' ifadesini kullandı...
DSÖ'den yeni açıklama:
Salgın ne zaman bitecek?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Basın Sözcüsü
Tarik Jasarevic, “Salgın her yerde bitene kadar hiçbir yerde bitmeyecek.
Aşılara erişimdeki şok edici küresel eşitsizlik, pandemiyi sona
erdirmenin en büyük risklerinden biri olmaya devam ediyor” dedi...
'DAMLAMA ETKİSİ'NE BENZETTİ
Küresel aşılamayı, ilk başta en zenginlerin erişebildiği ve fiyatın
zamanla ama kademeli olarak düşerek en yoksulların yararlandığı ‘damlama
etkisine’ (Trickle-down) benzeten Jasarevic “Damlama etkisiyle aşılama,
ölümcül bir solunum virüsüyle savaşmak için etkili bir strateji
değildir. Halk sağlığı önlemleri ve aşılamanın (biri ya da diğeri değil)
bir kombinasyonu ile hayatları ve geçim kaynaklarını kurtarmak,
pandemiden çıkmanın tek yoludur” ifadelerine yer verdi.
DSÖ’ün pandemiyi bitirmek için çabaları hakkında bilgi veren Jasarevic,
“DSÖ üye devletleri, Eylül ayına kadar her ülke nüfusunun en az yüzde
10'unu aşılamak için büyük bir çabayı, yıl sonuna kadar da en az yüzde
30 aşılama hedefimize ulaşmak için ilerlemeyi desteklemeye çağırıyor.
Devam eden aşı krizi, salgını sürdüren skandal bir eşitsizliktir. Halk
sağlığı önlemleri ve aşılama kombinasyonu ile hayat ve geçim
kaynaklarını kurtarmak pandemiden çıkmanın tek yoludur” dedi.
''EN ÇOK ÖDEYEBİLENE AYRICALIK TANIYOR''
Ülkelerin aşı üreticileriyle ikili anlaşmalar yaptığına dikkat çeken
Jasarevic, “Aylar önce, hatta aşılar seri üretim sürecine girmeden önce
ikili anlaşmalar yapan asıl 'en zengin' ülkeler dışında, diğer bazı
yüksek gelirli ülkeler COVAX çalışmalarına kaydolan bir dizi şirketle
ikili anlaşmalar yaptı. Şirketlerin, bu ilk tedarik kısıtlamaları
döneminde COVAX AMC ülkelerine (92 alt ve orta gelirli ülke) gitmiş
olabilecek (aşı) partilerin tedarikini kaçınılmaz olarak etkileyen ikili
anlaşmalara öncelik verdiğini gördük. DSÖ'nün koordineli bir küresel
planı savunmasının nedeni budur” dedi.
Bu hali hazırda parça parça aşı alımlarının en çok ödeyebilene ayrıcalık
tanıdığını belirten Jasarevic, bu durumun birçok ülkenin sağlık
çalışanlarını ve yüksek risk gruplarını aşılamaya bile başlamamışken
bazı popülasyonların daha genç insanları aşılamasına yol açtığını
belirtti. Jasarevic “Olağanüstü önlemler ve küresel iş birliği
gerektiren aşılara adil erişimi sağlamamız gerekiyor: ülkelerin dozları
paylaşması, C-TAP ile ilişki kuran şirketler, aşı üretimi için kritik
malzemelerin ücretsiz ihracatına izin verilmesi, teknoloji paylaşımı ve
bilgi üretimi aşılara eşit erişimin sağlanmasında kritik olacaktır”
dedi.
SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI HEDEFİ
‘Sürü bağışıklığı’ hakkında bilgi veren DSÖ Sözcüsü, “Nüfus bağışıklığı
olarak da bilinen 'sürü bağışıklığı', bir popülasyonun aşılama yoluyla
bağışık olduğu veya önceki enfeksiyon yoluyla geliştirilen bağışıklık
kazandığında meydana gelen bulaşıcı bir hastalığa karşı dolaylı
korumadır” ifadelerine ek olarak DSÖ’ün aşılama yoluyla ‘sürü
bağışıklığına’ ulaşmayı desteklediğini belirtti.
Gereksiz vakalara ve
ölümlere neden olacağından, bir hastalığın nüfusun herhangi bir kesimine
yayılmasına izin verilmemesi gerektiğini ifade eden Jasarevic sözlerine
şöyle devam etti, “COVID-19'a karşı sürü bağışıklığı, insanları
hastalığa neden olan patojene maruz bırakarak değil, aşılama yoluyla
koruyarak elde edilmelidir.
Aşılar, tıpkı bir hastalığa maruz
kaldığımızda olduğu gibi, ‘antikorlar’ olarak bilinen hastalıklarla
savaşan proteinler oluşturmak için bağışıklık sistemlerimizi eğitir,
ancak- en önemlisi - aşılar bizi hasta etmeden çalışır. Aşılanmış
kişiler, söz konusu hastalığa yakalanmaktan ve herhangi bir bulaşma
zincirini kırarak patojeni bulaştırmaktan korunurlar.”