Tayyip'in “Söke söke alırlar” sözleri tepki çekti...
Erdoğan’ın “Kanal İstanbul’un ihalesine girenlere ödeme yapmayacağız” diyen muhalefete verdiği uluslararası tahkim yanıtı tartışma yarattı. Adalet ilkesine dikkat çeken Prof. Mehmet Köksal, “Sözleşmelere müdahale edilebilir” dedi...
Erdoğan’ın, ‘Söke söke alırlar’
sözleri için hukukçular ne diyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın,
muhalefetin “Kanal İstanbul ihalesine girecek ülkeye mesafe koyacağız,
paralarını ödemeyeceğiz” sözlerine uluslararası tahkimi adres göstererek
“Söke söke alırlar” yanıtını vermesi tepki çekti...
Hukukçu Prof. Dr. Mehmet Köksal, “somut sözleşme adaleti ilkesi”
doğrultusunda hâkimlerin sözleşmelere müdahale edebileceğini belirterek,
“Söke söke öderiz lafı hukuki bir laf değil” dedi.
Hukukçu Turgut Kazan ise “Cumhurbaşkanı gerçekten böyle düşünüyor ve
sorun çıkması halinde söke söke alınır diyorsa, alınan miktardan sorumlu
sayılması da gündeme gelir.
O sonucu yaratan, sonucun sorumlusu olur ve
rücu edildiğinde ödemek zorunda kalır” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “Kanal İstanbul projesinde bulunan
şirketlerin paralarını asla ödemeyeceğiz” ve İYİ Parti Genel Başkanı
Meral Akşener’in, “Kanal İstanbul yapımı için anlaşılan şirketlere bir
kuruş ödemeyeceğiz” açıklaması ile başlayan ödeme tartışmasına, önceki
gün Cumhurbaşkanı Erdoğan yanıt verdi.
Erdoğan, “Yatırımcıları tehdit
ediyorlar. Bu ne terbiyesizliktir. Devletlerde devamlılık esastır,
bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Söke söke sizden bu paraları
uluslararası tahkim yoluyla da alırlar” açıklamasını yaptı. Ancak
Erdoğan’ın açıklaması, hukukçuların tepkisini çekti.
‘SOMUT SÖZLEŞME ADALETİ...’
Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Mehmet Köksal, “somut
sözleşme adaleti” ilkesine işaret ederek, “Eğer bir sözleşmede
taraflardan birinin yükümlülükleri diğer tarafa göre aşırı dengesiz
şekilde kurulmuşsa, bu sözleşmelere hâkim müdahale edebilir, maddeleri
uyarlayabilir veya bu maddeler hükümsüz hale gelir” dedi. Dünya
genelinde etkin olan salgın hastalık ya da ekonomik zorlunluluk gibi
hallerde sözleşmenin askıya alınabileceğini veya uygulanmaması yoluna
gidilebileceğini aktaran Köksal, “Söke söke öderiz lafı hukuki bir laf
değildir. Demek ki hukukta ‘söke söke’ diye bir şey yokmuş.
Sözleşmelerin yapılmasında hukuka aykırılık, hukuk dışı tutum ve
davranışın olmaması gerekir. Eğer böyle bir şey tespit edilirse, kamu
yararı üzerinden de gidilebilir. Bu, sözleşmeyi yapanların cezai
sorumluluğunu da doğurur” diye konuştu.
‘ÖDEMEK ZORUNDA KALIR’
Hukukçu Turgut Kazan da Erdoğan’ın böyle bir yaklaşımda bulunmasını
eleştirerek, “Bir cumhurbaşkanının, doğrudan sorumlu ve yaratıcısı
olduğu hukuksal siteme inanmadığını göstermesi bakımından ilginçtir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yararlarını değil, karşı tarafın yani
yüklenicinin, yapımcı firmaların yararlarını ön planda tutması inanılır
şey değil. Bütün bunlar hukuk devletinin nasıl silinip süpürüldüğünü,
bütün hukuksal değerlerin nasıl çiğnendiğinin ilan edildiğini göstermesi
açısından hüzün vericidir” ifadelerini kullandı. Kazan, sözlerini şöyle
sürdürdü: “Cumhurbaşkanı, gerçekten böyle düşünüyor ve sorun çıkması
halinde söke söke alınır diyorsa, alınan miktardan sorumlu sayılması da
gündeme gelir. Söke söke ödeme mecburiyeti doğduğunda, o sonucu yaratan,
sonucun sorumlusu olur ve rücu edildiğinde ödemek zorunda kalır.
Türkiye’nin yararları söz konusu olduğunda o yararlara kim aykırı
davrandıysa o sorumlu olur, ona dönülür. Hukukun temel kuralı budur.”
‘ETİK DEĞER YERLEŞTİ’
Son dönemdeki anket sonuçlarına ve başta ana muhalefet partisi olmak
üzere muhalefet partilerinin uyarılarına işaret eden Kazan, “Erken
seçimlerin tartışıldığı günlerde, siyasal iktidarın kalıcı veya büyük
mali boyutlu işlerden sakınması hep önerilmiş ve düşünülmüştür. Kalıcı
harcamaları, borçlanmaları gerektiren idare türü işlerden sakınılması
yönünde bir etik değer yerleşmiştir” diye konuştu.