Aşı olmayanlara hapis cezası gelebilir
Koronavirüsün Delta ve Delta Plus varyantlarıyla tekrar atağa geçmesi üzerine Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, aşı olmayarak hastalığı yayma ihtimalini artıranlara yönelik cezai yaptırım ihtimalini ele aldı. Sarıkaya'ya konuşan hukukçu Prof. Dr. Adem Sözüer, aşı olmayanlara 5 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası uygulanabileceğini ifade etti.
Koronavirüs aşısı
olmayanlara hapis cezası gelebilir
Koronavirüs salgını Delta ve Delta Plus
varyantlarının ortaya çıkmasıyla gündemden düşecek gibi görünmüyor.
Daha hızlı yayılan ve öldürücü gücü yüksek olan varyantlar Türkiye'de de
görüldü. Bu kişilerin aşılı olmadıkları Sağlık Bakanı Fahrettin Koca
tarafından açıklandı...
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, aşı olmayanların virüs varyantlarını
yayması hakkında cezai bir yaptırım olup olmayacağını hukukçu Prof. Dr.
Adem Sözüer'e sordu.
Sözüer, aşı olmayanlara taksirli suçtan 5 yıla kadar, hastalığından
şüphe etmesine karşın önlem almadıysa 15 yıla kadar, hastalığını bildiği
halde kalabalığa girip, insanlara bulaştırması durumunda da olası kast
suçundan 30 yıla kadar hakkında hapis istenebileceğini belirtti.
Sarıkaya'nın yazısında ilgili kısım şöyle:
Peki, hem aşı olmayıp, hem de hastalığın yayılmasına neden olanların
hukuk karşısında bir sorumluluğu yok mu?
Soruyu dün sabah Prof. Dr. Adem Sözüer’e yönelttiğimde önemli bir
tespitte bulundu:
“Aşı yaygınlaşmadan önce biraz zordu. Ancak, hastalığı kapmaları ve
yaymaları halinde, hem bilinçli taksir, hem de olası kast suçlarından
haklarında dava açılıp ceza alabilirler. Cezaları da 5 yıldan 30 yıla
kadar çıkabilir…”
Türk Ceza Kanunu’nun hazırlanmasında emeği geçenler arasında yer alan
Prof. Dr. Sözüer’e gerekçesini sordum.
Yakın geçmişe kadar bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmanın zor
olduğuna dikkat çekti.
Ancak aşı ile birlikte virüsü bulaştıran kişinin tespitinin daha da
kolaylaştığını anımsattı…
“Eğer aşı olmamış ve virüs kapma olasılığı yüksek yerlerde de
bulunuyorsa baştan sorumluluğu üstlenmiş demektir” deyip devam etti:
“Aşı olmayarak ve virüs kaparak neticeyi öngörmüş demektir. Eğer bu kişi
virüs kapar ve buna rağmen kalabalık içine girip yayar ise bu suçtur.
Bir kişinin şikayeti halinde olası kasttan ya da bilinçli taksirden
hüküm alabilir. Taksir, Bilinçli Taksir veya Olası Kast suçlarından ceza
alabilir.”
Cezanın da bulaştırma şekli ve durumuna göre verileceğini belirtti.
5 YILDAN 30 YILA KADAR
Aşı olmamış bir kişinin hasta olduğunu bilmeden virüsü bulaştırması
halinde taksirli suçtan 5 yıla kadar, hastalığından şüphe etmesine
karşın önlem almadıysa 15 yıla kadar, hastalığını bildiği halde
kalabalığa girip, insanlara bulaştırması durumunda da olası kast
suçundan 30 yıla kadar hakkında hapis istenebileceğini belirtti.
Buna örnek olarak trafikte işlenen suçları gösterdi.
Bir kişi kaza yapma olasılığına rağmen kırmızı ışıkta geçen, karşıdan
gelene çarpacağını bildiği halde ters yola giren, üstelik de arabasının
fren sisteminin bozuk olduğunu bilmesine karşın devam eden kişiyi örnek
verdi.
Bu kişi birine çarptığında nasıl ceza alıyorsa, benzer durumun virüs
bulaştıran için de geçerli olduğunu söyledi.
Aşı ile bu kişilerin tespitinin daha kolay olduğunu, dolayısıyla
haklarında suçlamada bulunmanın da olası hale geleceğini anımsattı.
Prof. Dr. Sözüer’in dikkat çektiği durum geçmişte batılı birçok ülkede
AİDS hastalığı üzerinden gerçekleşti.
AİDS olduğunu bildiği halde bir kişi ile cinsel ilişkiye giren kişilere,
bilinçli taksir ve kast suçundan ağır cezalar verildi; silahlı
saldırıyla öldürme kastında bulunan kişilerle eş değer tutuldu.
Bazı ülkeler ceza kanunlarında yaptıkları düzenleme ile sağlık suçlarını
yasalarına ekledi.
Salgın döneminde de yasalarına Almanya gibi koronavirüsü ekleyen ülkeler
oldu.
Salgın halinde tedbir almayan, bir başkasına bulaştıran kişilere ceza
düzenlemesi getirdi.
Türkiye’de de olması gerekiyor.
Çünkü 90 yıl önce çıkan Hıfzıssıhha Kanunu bugünün ihtiyaçlarını
karşılıyor olsa da yenilenmesi gerekiyor.
Suçun bu denli yaygınlaştığı ve farklılaştığı süreçte sağlık alanında da
yeni düzenlemeye ihtiyaç kaçınılmaz olarak duruyor."