Montrö bildirisine imza atan Oramiral Yiğit'in hukuk ZAFERİ
Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Eşref Uğur Yiğit'in lojmandan çıkarıldığı, korumasının alındığı Montrö bildirisi sonrası verdiği hukuk mücadelesini kaleme aldı...
Montrö bildirisine imza atan
Oramiral Yiğit'in hukuk mücadelesi
Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'in, ‘FETÖ
üyeliği’ ve ‘görevi kötüye kullanma’ suçlarından 18 yıl hapis istemiyle
yargılanmasına rağmen İstanbul Teknik Üniversitesi’nde akademisyen ve
lojmanında kaldığının ortayı çıkmasının ardından, Yiğit'in hukuk
mücadelesi önem kazanıyor...
Pehlivan, bugünkü 'İçişleri Bakanlığı’na karşı yiğitçe karar' başlıklı yazısında, Oramiral Eşref Uğur Yiğit'i ve verdiği mücadeleyi kalame aldı.
Kendisine suikast düzenleyecek iftirası atılan Ali Tatar’ın cenaze törenine katıldığını, “Son kez emrediyorum; Atatürk devrimlerine sahip çıkın” sözüyle istifasını verdiğini hatırlatan Pehlivan, 104 emekli amiralin imza verdiği Montrö bildirisi sonrası lojmandan çıkarılan, korumaları kaldırılan komutanlardan olduğunu dile getirdi.
Sürecin ardından Yiğit'in 95 yaşında annesinin yanına yerleştiğini ve mücadeleye oradan başladığını belirten Pehlivan, İçişleri Bakanlığı’na karşı dava açtığını ve özel korumasını ve lojman hakkını geri verilmesini istediğini kaydetti.
Yiğit'in başvurusunu karara bağlayan Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi, İçişleri Bakanlığı’nın Yiğit hakkında uyguladığı işlemlerin “hukuksuz” olduğuna oybirliğiyle resmi kâğıda döktü ve korumanın emekli amirallerin açıklaması sonrası kaldırılmasındaki garipliğe dikkat çekti.
Mahkeme ayrıca, “dava konusu işlem uygulanması halinde telafisi çok güç ve imkânsız zararlara sebep olur” ifadesini kullandı.
Yiğit'in avukatı Hüseyin Ersöz'ün de İçişleri Bakanlığı’ndan Genelkurmay Başkanlığı’na kadar ilgili tüm kurumlara başvuru yaptığını belirten Pehlivan, Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın özel korumasının ve lojmanının yeniden verilmesini talep ettiğini kaydetti.
Pehlivan yazısının sonunda şu ifadeyi kullandı:
"FETÖ
sanıklarını lojmanda yaşatmaktan hicap duymayan iktidar, onlarla
mücadele edenleri lojmanda yaşatmamak istemişti. Neyse ki Ankara’da
hâlen hakimler vardı."