3. Havalimanı: Fiyaskonun 12 yıllık tarihi
İstanbul Havalimanı yaşanan tüm sorunlara ve
iş cinayetlerine rağmen 29 Ekim 2018 tarihinde açılmıştı. Geçtiğimiz 12
yılda İstanbul Havalimanı’nda yaşananları soL okurları için derledik...
3. Havalimanı: Fiyaskonun 12 yıllık tarihi
Üçüncü Havalimanı'nın, 2009 tarihli İstanbul Çevre Düzeni Planı kapsamında Silivri-Gazitepe alanına yapılmasına karar verilmişti. Planı yok sayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, projenin yerini Kuzey Ormanları sınırları içindeki Arnavutköy-Göktürk-Çatalca kavşağında Akpınar ve Yeniköy mahalleleri arası olarak belirlemiş, bunun ardından kısa sürede inşaata başlanmıştı.
7 bin 650 metrekarelik alana yayılan ve Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılan 3. havalimanının açılışı Ekim 2018 olarak açıklanmıştı. Fakat havaalanı açılış tarihine kadar tamamlanmayınca inşaata hız verildi. Bu da beraberinde işçi ölümlerini getirdi.
İhale yandaşlara verilmişti
Havaalanı ihalesi Mayıs 2013'te 52 milyona Cengiz-Mapa-Limak- Kolin-Kalyon ortaklığına verilmişti. "İkinci yolsuzluk operasyonu"nu sonucunda ihaleyi alan Kalyon ve Cengiz İnşaat firmalarının mallarına tedbir kararı konulmuştu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tedbir kararına ilişkin "Bu tedbir kararı kaldırılmazsa o havalimanı yapımı ciddi derecede tehlikeye girecek" demişti. Bunun sonucunda 14 Ocak 2014'te tedbir kararı kaldırıldı.
İGA A.Ş, Işıklar köyü yakınlarında havalimanı inşaatına malzeme üretmek için 24 hektarlık (yaklaşık 20 futbol sahası) bir arazi için “Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir” kararı aldırarak arazide bulunan ağaçları kestirmişti. Bununla da yetinmeyen İGA, 24 hektarlık alanın yetmediği gerekçesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 99,26 hektarlık (80 futbol sahası) alan için kapasite artışı başvurusu yapmıştı.
Bakanlık, 13 Kasım 2017’de “ÇED olumlu” raporu verdiği taş ocağında patlatma ve açık işletme yöntemi kullanma yetkisi vermekle beraber tesis sayısının da dörde çıkarılmasına izin vermişti.
ÇED kararından önce proje ihalesi yapıldı
13 Ağustos 2012’de Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla “afet riski” gerekçesiyle havalimanı sınırlarını da barındıran alan “Rezerv Alan” ilan edilerek, hakkında acele kamulaştırma kararı alınmıştı. Proje ÇED sürecindeyken ÇED Yönetmeliği’ne aykırı olarak yani “ÇED olumlu” veya “ÇED gerekli değildir” kararı çıkmadan 3 Mayıs 2013’te ihalesi yapıldı.
Proje kapsamında Resmi Gazete’de yayımlanan 17 Ocak 2014 tarihli karar ile de; Arnavutköy ilçesi, İmrahor, Tayakadın ve Yeniköy köyleri ile Eyüp İlçesi, Ağaçlı, Akpınar ve İhsaniye köylerinde yer alan bazı taşınmazlar, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından acele kamulaştırılmıştı.
İstanbul 4. İdare Mahkemesi ÇED olumlu raporu hakkında Şubat 2014’te yürütmeyi durdurma kararı almıştı. Ancak yargı süreci devam ederken Bakanlık 7 Mart 2014’te yeni bir ÇED raporu hazırladı. Ayrıca İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararını, itiraz sonucu 17 Mart 2014’te kaldırdı.
Açılamayan havalimanı
Havalimanının açılışı için ilk faz açılışı 26 Şubat 2018 gösterilmişti. Ancak 4 fazdan oluşan havalimanı için resmi açılış havalimanın adının da belirlendiği 29 Ekim’de yapılmıştı. Atatürk Havalimanı’ndan taşınma gerçekleşmeyince açılış 31 Aralık 2018’e ertelenmişti. Açılış tarihi sürekli ertelenen havalimanı 6 Nisan 2019’da devreye girebilmişti.
‘Söke söke yapacağız’
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOBB Şeref Belgesi ve Plaket Töreni’nde yaptığı 1 Mayıs 2015 tarihli konuşmasında 3. Havalimanını “söke söke yapacaklarını” ifade ederek şunları söylemişti:
“Bütün bunlar bir aşkın, sevdanın, dertli olmanın gereğidir. Biz havalimanı yapıyoruz, onlar engellemeye çalışıyorlar. Biz orayı söke söke bitireceğiz.”
Yolcu garantili havalimanlarından olan İstanbul Havalimanı garanti bedelleri avro üzerinden alınıyor. İstanbul Havalimanı’nda ilk yıl yapılan ‘uçuş garanti sözleşmesinde’ yolcu servis ücretleri; dış hat giden yolcu 20, transfer giden yolcu 5 ve iç hat giden yolcu 3 avro olarak tahsil ediliyor. Uçak seyahati sayısında düşme yaşanmasına rağmen DHMİ her yıl giderek artan oranlarda yolcu garantisi veriyor. Birinci yıl için 316,3 milyon avro olan garanti bedeli 2.yıl sonunda 689,7 milyon avroya ulaştı. Havalimanı’nın gelirleri verilen altında kalması durumunda DHMİ bu tutarı ödüyor.
Tahtakurusu, kötü yemekler, su içinde yatakhaneler
Havalimanı inşaatında yatakhaneleri su basması, işçilerin kaldıkları konteynırlara tahta kurusu girmesi, yemeklerin kötü olması ve dağıtılırken metrelerce kuyruk oluşması ve servis sorunları nedeniyle işçiler 2018 yılında eylem gerçekleştirdiler.
14 Eylül 2018 tarihinde iş bırakan işçilere kolluk kuvvetleri biber gazı, jop ve plastik mermiyle saldırmış, 600’den fazla işçi gözaltına alınarak darp edilmişti. Yapılan eylemde 37 işçi tutuklanmıştı.
Gizlenen ölümler
Arnavutköy Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından açıklanan rakama göre, 2013 – 2018 yılları arasında 3. Havalimanı inşaatında toplam 52 ölümlü iş kazası yaşandı; yani en az 52 işçi hayatını kaybetti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise 13 Şubat 2018’de yaptığı açıklamada, 3. Havalimanı inşaatında bugüne kadar 27 işçinin hayatını kaybettiğini söylemişti.
‘Havalimanı inşaatında 400 işçi öldü’
Cumhuriyet’e konuşan 3. havalimanında bir işçi 400’ün üzerinde ölümün gerçekleştiğini, ölümlerin ailelere para verilerek gizlenmeye çalışıldığını şöyle ifade etmişti:
“Metronun yapımında kullanılan büyük taşlar taşınırken halat koptu. Her biri 3.5 ton olan 3 taş, çocuk yaşta olan iki işçinin üstüne düştü. Basında bu ölümün haberini de duymadım. Hatta ambulans dahi gelmedi ve çocukları özel arabayla götürdüler. Havalimanı yapımında şu ana kadar 400 işçinin öldüğünden bahsediliyor. Zincirlikuyu’dan sonra İstanbul’un en büyük mezarlığı burası diye düşünüyorum. Tek bir fark var: Zincirlikuyu’da insanlar tabutla uğurlanıyor, buradan cenaze torbalarıyla. Ölen işçileri kimse bilmiyor, duymuyor.”
‘Normal bir rüzgarda konteynırlar uçuyor’
İstanbul Havalimanı'nda açılışın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen sorunlar halen devam ediyor. Geçtiğimiz Eylül ayında fırtına ve yoğun yağış sebebiyle İstanbul Havalimanı apronunda konteynerler uçmuş, uçaklar ise havada tur atarak yere inememişti.
Konuya ilişkin soL’a konuşan bir havalimanı çalışanı havada uçan konteyner görüntülerine ilişkin, "Şiddetli bir fırtınada bunların yaşanması şaşırtıcı değil, normal rüzgarda da uçuyorlar" demişti.