Paris Anlaşması TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi
Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi...
Paris Anlaşması TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi
Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi...
Genel Kurulda teklifin maddeleri üzerinde söz alan AKP Genel Başkan
Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Meclis'in yeni
yasama yılında Genel Kurulun ilk gündem başlıklarından birinin
Türkiye'yi, dünyayı ve insanlığı yakından ilgilendiren iklim değişikliği
konusuyla ilgili olmasını son derece kıymetli bulduğunu belirtti.
Karaaslan, "İçinde bulunduğumuz dönemde uluslararası toplum, Kovid-19
salgını, savaş ve çatışmalar, terör, göç, küresel ısınmaya bağlı iklim
değişikliği gibi çok sayıda sorunla mücadele etmekte, ortak bir çıkar
yol bulmak adına çaba göstermektedir.
Başka bir ifadeyle, bu yüzyılın en
büyük sınavları bu alanlarda verilmektedir ancak henüz hiçbirinde somut
bir başarı elde edilebilmiş değiliz maalesef." dedi.
Oysa teknolojinin sağladığı imkanlar her geçen gün artarken,
erişilebilirlik ve etkileşim her geçen gün daha da güçlenirken dünyada
toplumlar arası sosyal, mekansal ve ekonomik eşitsizliklerin de aynı
oranda arttığını ve bu uçurumun her geçen gün daha da belirginleştiğini
dile getiren Karaaslan, "İnsanlık bir yandan çağın en büyük sınavlarını
verirken, diğer yandan da en büyük başarısızlıklarıyla karşı
karşıyadır." diye konuştu.
"YERYÜZÜ COĞRAFYASI İNSANLIK İÇİN BİR BÜTÜNDÜR"
"Biz biliyoruz ki bugün uluslar coğrafi sınırlarını her ne kadar çizmiş
ve ayrılmış olsalar da yeryüzü coğrafyası insanlık için bir bütündür."
diyen Karaaslan, dünyanın herhangi bir yerinde kanayan bir yaraya
dönüşmüş meselenin, diğer toplumları er ya da geç etkilememesinin söz
konusu olmadığını söyledi.
Bu sorunların çözümünün, iş birliğinin yanı sıra adil ve samimi
yaklaşımları gerektirdiğini ve bunlardan biri eksik kaldığında başarının
söz konusu olmadığını vurgulayan Karaaslan, "Cumhurbaşkanımız ve Genel
Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti olarak
iktidara geldiğimiz ilk günden beri ulusal ve uluslararası her
platformda mücadelemizi temellendirdiğimiz anlayış işte tam da budur."
ifadesini kullandı.
"KARBON EMİSYONLARININ YÜZDE 68'İNDEN SADECE 10 ÜLKE SORUMLUDUR"
Karaaslan, şunları kaydetti:
"İklim değişikliğiyle mücadele konusu 1992 Rio Zirvesi'nden bu yana
Birleşmiş Milletler himayesinde ve tüm üye devletlerin katılımıyla her
yıl müzakere edilmektedir. İklim değişikliği politikalarının uzun
dönemli amacını ve bu amaca yönelik ilke ve prosedürleri belirleyen
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi de yine bu yıl
imzaya açılmıştır.
Bugün burada hep birlikte üzerinde konuştuğumuz Paris
İklim Anlaşması, esasen bu sözleşmenin bir uzantısıdır. Anlaşmanın
hedefi, yüzyılın ortasına kadar küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle
sınırlı tutmaktır. Bu hedefi gerçekleştirmek için her ülkenin alması
gereken sorumluluklar ve atması gereken somut adımlar vardır. Burada
Çerçeve Sözleşme'nin temel ilkesini hatırlatmakta fayda görüyorum,
'Ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler.'
Bu ortak çabayı çok önemli ve değerli bularak Paris İklim Anlaşması'nı
ilk imzalayan ülkelerden biri olduk ancak Türkiye Büyük Millet
Meclis'imizde bugüne kadar onaylamadık. Bunun nedeni, sözleşmenin temel
ilkesiyle bağdaşmayan, yükümlülükler arasında adaletsizliklere yol açan
kararlara karşı ortaya koyduğumuz tepkidir. Tarih boyunca dünyayı en az
kirleten ülkelerden Türkiye, dünyayı en fazla kirleten ve buna karşın en
fazla sorumluluğu almaktan geri duran ülkelerle aynı kategoride yer
almak istememiştir. İkinci bir konu ise Paris Anlaşması'nı onaylayan ve
güçlü iddialarla, taahhütlerle dünyaya meydan okuyan gelişmiş ülkelerin
katettiği ya da katetmediği mesafedir.
Yakın zamanda açıklanan bir
istatistiğe göre bugün karbon emisyonlarının yüzde 68'inden sadece 10
ülke sorumludur. Bu demek oluyor ki sadece 10 gelişmiş ülke üzerine
düşeni yerine getirse meselenin büyük bir kısmı çözülmüş olacaktır ancak
bugün ortaya konulan iklim senaryolarının hiçbirinde mevcut taahhütler
somut adımlarla hayata geçmediği sürece Paris Anlaşması'nın hedeflerine
ulaşması mümkün görünmemektedir.
Türkiye'nin bugün Paris Anlaşması'nı
onaylama yönünde aldığı bu karar, tüm bu adaletsizliğin ortadan kalktığı
anlamını da taşımamaktadır elbette. Bu karar, ülkemizin bugüne kadar
yürüttüğü diplomasi trafiğinin, başarılı müzakerelerin bir sonucu olarak
Türkiye'nin daha adil, sağlıklı, temiz ve yaşanabilir bir dünya için
sürdürdüğü küresel iklim değişikliği tartışmalarını başka bir platforma
taşıyacaktır."
Konuşmaların ardından yapılan oylamayla Paris Anlaşması'nın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi kabul edildi.
Genel Kurulda daha sonra Kullanılmış Yakıt İdaresinin ve Radyoaktif Atık
İdaresinin Güvenliği Üzerine Birleşik Sözleşmeye Türkiye
Cumhuriyeti'nin Beyanlarla Birlikte Katılmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Teklifi ile 28 Ocak 1964 Tarihli Ek Protokol ve 16 Kasım 1982
Tarihli Protokol ile Değiştirilen 29 Temmuz 1960 Tarihli Nükleer Enerji
Alanında Üçüncü Şahıslara Karşı Hukuki Mesuliyete Dair Sözleşmeyi
Değiştiren Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Teklifi de görüşülerek kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, gündemdeki konuların
tamamlanmasının ardından birleşimi, yarın saat 14.00'te toplanmak üzere
kapattı.