'Delta kadar öldürücü bir varyant...'
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Asya Pasifik'te yeniden bir tırmanış yaşandığına dikkati çekerek "Bu Omicron'un Delta ile kombinasyonu gibi bir kavram söz konusu. Avrupa Birliği'nin bazı ülkelerinde özellikle Fransa'dan bu konuyla ilgili bildirimler geldi. 'Deltamicron' ya da Delta ile Omicron'un karmaşık varyantı adıyla yeni bir varyant söz konusu olabilir" dedi...
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr.
Şener'den 'Deltamicron' uyarısı
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Öğretim Üyesi ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Türkiye'de
günlük vaka sayılarının düştüğünü hatırlatarak dünyanın genelinin bu
kadar şanslı olmadığını dile getirdi...
Asya Pasifik'te yeniden bir
tırmanış yaşandığına dikkati çeken Prof. Dr. Şener, "Bu Omicron'un Delta
ile kombinasyonu gibi bir kavram söz konusu. Avrupa Birliği'nin bazı
ülkelerinde özellikle Fransa'dan bu konuyla ilgili bildirimler geldi.
Dünyanın genelinde yeni varyantlar, karma varyantlar gündemde iken
vatandaşlarımız Türkiye'nin yaşadığı şanslı atmosferi iyi
değerlendirmeli.
Tamamen havlu atmamak lazım. Çünkü salgınla mücadele
hali hazırda gündemde olmasa dahi sahada aktif devam ediyor. Yatan hasta
sayılarında azalma var. Yoğun bakımda yatan sayılarında azalma var.
Ayaktan başvuru sayılarında kademeli azalma devam ediyor. Ama salgın
bizim gibi ülkeler ve dünyanın geneli için ciddi bir tehdit olmaktan
çıkmış değildir" dedi.
'DELTA KADAR ÖLDÜRÜCÜ, OMİCRON KADAR BULAŞICI BİR VARYANT'
Delta ve Omicron'un birleşiminin yeni bir varyant olup olmadığı ile
ilgili Dünya Sağlık Örgütü'nün çalışmaya devam ettiğini anlatan Prof.
Dr. Şener, şunları söyledi: "Dünya Sağlık Örgütü bu konuyu izleme altına
aldı. Çünkü bizim son 1 yıl içinde en çok korktuğumuz şey; Delta kadar
öldürücü, Omicron kadar bulaşıcı bir varyanttı.
Omicron hafif seyretse
de hasta sayısı fazla olduğundan sağlık tesislerinde hasta yüküne neden
oluyor. Delta, Delta Plus'ta ise öldürücülük fazla. Korkulan buydu.
Fransa'dan bazı olgu bildirimleri var. Delta ile Omicron'un karışımı
olan bir varyantın söz konusu olduğunu bildirdiler. Yeni varyantlar
sessiz sedasız başlıyor ama Türkiye'ye de gelebileceğini düşünüyorum.
Dünya Sağlık Örgütü bu varyantları ya da değişik kombinasyonları izleme
aldı.
Tahmini olgu sayılarında bir artış ya da kümelenme olursa; yeniden
'Deltamicron' ya da Delta ile Omicron'un karmaşık varyantı adıyla yeni
bir varyant söz konusu olabilir. Virüsler, kendi aralarında bir
kombinasyon kuruyor. Avrupa Birliği ülkelerinde BA.2 Omicron alt tipi
baskın. Özellikle Hollanda'daki vaka sayılarında artış Almanya'da kısmi
dalgalanma buna bağlanıyor. Ülkemiz için şu anda BA.2 Omicron varyant
alt tipi, adlandırılmış değil. Ama bizim hali hazırda bu gevşeme
dönemini, aşılamayı gündemde tutarak, üçüncü doz konusunda uyarılar
yaparak değerlendirmemiz lazım. Bu tamamen sahada gevşeme haline
dönmemeli."
'KALABALIK AÇIK ALANIN, KAPALI ALANDAN FARKI YOKTUR'
Türkiye'de son iki haftadır günlük vaka sayılarında istikrarlı düşüşün
devam ettiğini dile getiren Prof. Dr. Şener, ölü sayılarının da kademeli
olarak azaldığını belirterek "Önümüzdeki haftalarda daha da düşmesini
bekliyoruz. Bu düşüşün devam etmesi sevindirici. Türkiye genelindeki
7'şer günlük ve 3'er günlük dalgalanmalara bakıldığında, kademeli olarak
azaldığını görüyoruz. Bu sürecin devam etme potansiyeli yüksek.
Daha da
aşağı inmesi için eksik olan aşılarımızı tamamlamak ve bir taraftan
maske, mesafe, el hijyeni gibi önlemlerden taviz vermememiz gerekiyor.
Açık alanda maske gündemden kalktı. Bunu, tenha açık alan olarak
yorumlamalıyız. Kalabalık açık alanın kapalı alandan farkı yoktur.
İzmir'de Kemeraltı, İstanbul'da İstiklal Caddesi, Ankara için de
Kızılay'ın kapalı alandan farkı yok.
Çünkü mesafenin kaybolduğu, bulaş
mesafesinin 1 metrenin altına indiği durumlarda dikkatli olmalıyız.
Etrafımız kalabalık değilse; maskemizi çıkarabiliriz. İkili-üçlü
görüşmelerde aşılı kişilerle yakın temasta bulunup, önlemleri gündemden
düşürmemek gerekiyor" diye konuştu.
'PANDEMİYİ GÜNDEMDEN DÜŞÜRMEK MÜMKÜN DEĞİL'
Pandeminin bitip bitmeyeceği konusunda da değerlendirmelerde bulunan
Prof. Dr. Şener, yaz döneminin iyi değerlendirilmesi gerektiğini de
belirterek "Aşılanmışlık ve hastalıkla karşılaşma oranı, belli
rakamların üstüne çıkmadan, pandemiyi gündemden düşürmek mümkün değil.
Afrika ülkelerinde hala yüzde 1'in altındaki popülasyon aşılanmış. Aşı
tedarikinde sıkıntı olduğu için sağlık çalışanları bile tam olarak
aşılanamadı.
Dünyadaki alarm durumunun ortadan kalkması için aşı
teknolojileri konusundaki lider ülkelerin bu ülkelere bağış yapması
gerekir. Türkiye Turkovac'ın bulunmasıyla birlikte tedarik zincirinde
kritik yola geldi gibi görülüyor. Afrika ülkelerinin bazılarında
Turkovac ile ilgili bağışta bulunuldu. Bu bizim için salgının kontrolü
anlamında yerli aşının tanınırlığını arttırmak için bir fırsat olabilir.
12 yaş altındaki popülasyonun aşılanmasıyla ilgili tartışmalar var.
Covid-19 virüsü erişkin yaş grubunda ölümcül ama toplumdan
kaybolabilmesi ya da influenza (grip) pozisyona gelebilmesi için sürü
bağışıklığı lazım. Omicron ile birlikte bu hedef yükseldi. Yüzde yüze
yakın sürü bağışıklığı hedefi ortaya çıktı. Bu reel bir şey değil. Pek
çok ülke olağanüstü tedbirleri kaldırdı. Önümüzdeki yaz dönemi
değerlendirme açısından önemli. Bu yeni varyant havuzuna başka
varyantlar girmezse ve aşılamayı canlı tutarsak, bence bu hastalık
Türkiye'nin gündeminden 2022 yılı içinde düşebilir" ifadelerini
kullandı.