'En büyük soyguna BİLEREK VE İSTEYEREK göz yumdular'
Akşener, 'Türk Telekom'u Varlık Fonu'na 1 milyar 650 milyon dolara çaktılar. Cumhuriyet tarihinin en büyük soygununa bilerek ve isteyerek göz yumdular' dedi...
"Cumhuriyet tarihinin en büyük soygununa göz yumdular"
İYİP Genel Başkanı Meral Akşener partisinin
grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını eleştiren
Akşener, “Erdoğan’a göre Türkiye’de hiçbir sorun yok, milletçe Şirinler
Köyü’nde yaşıyoruz” dedi...
Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bay kriz çıktı 'Bizim ayçiçek, zeytinyağı gibi sorunlarımız yok' dedi.
Şaşırdık mı? Şaşırmadık. Çünkü, kendisine göre, ülkemizde zaten; Evine
ekmek götüremeyen de yok. Akaryakıt kuyruğu da yok. Ekmek kuyruğu da
yok. İşsizlik de yok. Yoksulluk da yok. Yolsuzluk da yok. Hatta
Türkiye’de hiçbir sorun yok, milletçe Şirinler Köyü’nde yaşıyoruz.
AKP’nin iktidara geldiğinden daha yüksek bir enflasyon var. İyiye giden
tek bir ekonomik gösterge yok.
Sayın Erdoğan’ın fantastik dünyasında her şey bu sistemle işliyor. Yani,
bırakın sorunlarımızı çözmeyi daha sorunlarımızın varlığını bile, kabul
etmiş değiller. Bu kafayla attıkları her adım da maalesef milletimizin
ve memleketimizin zararına sonuçlanıyor.
Nitekim, bunun son örneğini,
Cumhuriyet tarihinin, en büyük vurgunlarından biri olan, Türk Telekom’da
gördük. 90’lı yılların ortasında, 25-30 milyar dolar arasında, değer
biçilen Türk Telekom’un, yüzde 55’ini, ailece muhabbet kurdukları,
Lübnan’lı Hariri’ye 'Özelleştirme yapıyoruz, yabancı sermaye giriyor'
tezahüratları eşliğinde, 6 buçuk milyar dolara sattılar.
Hariri,
gözlerinin önünde Türk bankalarından kredi kullandı. Gıklarını
çıkarmadılar. Sözleşme gereği söz verdiği hiçbir yatırımı yapmadı. Dönüp
tek bir laf etmediler. Türk Telekom’un kârını cebine indirdi. 'Sen ne
yapıyorsun?' demediler. Cumhuriyet tarihinin en büyük soygununa bilerek
ve isteyerek göz yumdular.
'Eski dostu Mösyö Hariri için 24 buçuk milyar lirayı bir çırpıda
harcadı'
En sonunda Hariri cebine indirdiği kâr dışında, her şeyi bırakıp gidince
de hisseler, kredi aldığı bankalara devroldu. Peki soygun burada bitti
mi? Hayır bitmedi. Sözleşme, 2026’da sona ereceği için hisseler, 2026
yılında zaten ücretsiz olarak devlete geçecekti. Onlar ne yaptı? 2026’yı
beklemediler, Varlık Fonu’na, 1 milyar 650 milyon dolara, tabiri caizse
çaktılar... Yani, milletin kesesinden, 24 buçuk milyar lirayı daha
zarar hanesine yazdılar.
Pandemide vatandaşına, ancak 10 milyar liralık,
nakit desteği verebilen Bay Kriz, eski dostu Mösyö Hariri için, 24
buçuk milyar lirayı bir çırpıda harcadı. Dile kolay… 24 buçuk milyar
lira.
Hani, 'kaynak kaynak' diye geziyorlar ya… Bu parayla, 1 yıl boyunca,
ilköğretimdeki çocuklarımıza, bedava kahvaltı ve öğle yemeği
verebilirdik. Bütün çocuklarımıza, okul öncesi eğitim sağlayabilirdik.
Çiftçilerimize verilen desteği, iki katına çıkarabilirdik. Tüm
öğrencilerimize, bir yıl boyunca, bedava internet verebilirdik. Derin
yoksullukla mücadele eden 4 milyon kadına, bir yıl boyunca, ayda 500
lira gelir desteği sağlayabilirdik. Şu vicdansızlığa bakar mısınız?
Yazıklar olsun.
'Atatürk ile Abdülhamid Han’ı karşı karşıya getirdiler'
Atatürk ile Sultan Abdülhamid Han’ı karşı karşıya getirdiler. Her ikisi
de bu milletin modernleşmesi için en önemli kurumları açmış iki kişi.
İkisi arasında onları dövüştürerek birinin birine üstün olduğunu iddia
ederek elinize ne geçti muhteremler? Yaptığınız o iğrenç dizilerle
Abdülhamid Han’ı ne hallere düşürdünüz be! Tarih bilgisinden yoksun
tipler! Her birinize tarih, Türkçe okumuzu öneriyorum. 100 sayfa
coğrafya okumanızı öneriyorum.
Felsefeyi mantığı söyleyemem akılları
yetmez."