6'lı masadan 10 maddelik "ilkeler ve hedefler bildirgesi" çıktı
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu'nun davetiyle bir araya gelen 6 muhalefet partisi genel başkanının ortak açıklamasında, "Yol haritamızda belirlediğimiz şekilde, seçim sonuçları YSK tarafından ilan edilip kesinleşene kadar ortak çalışmaya ve iş birliğine devam edeceğiz" ifadeleri yer aldı.
6'lı masadan 10 maddelik "ilkeler
ve hedefler bildirgesi" çıktı
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek
Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu 6’lı masa
Gelecek Partisi’nin ev sahipliğinde dördüncü kez Ankara’da toplandı...
Görüşme dün saat 19:05’te başladı ve 7 saat 15 dakika sürdü. Liderler,
Gelecek Partisi Genel Merkezi'nden 02:20’de ayrıldı.
6 muhalefet lideri zirvenin ardından yaptıkları açıklamada, "Altı siyasi
parti olarak yol haritamızda belirlediğimiz şekilde, seçim sonuçları
YSK tarafından ilan edilip kesinleşene kadar ortak çalışmaya ve
işbirliğine devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Toplantının ardından iki metin paylaşıldı.
İlki toplantıda güncel
meselelerin de ele alındığına ilişkin basın açıklaması. İkincisi ise 10
maddeden oluşan Temel İlkeler ve Hedefler bildirisi.
6 parti liderinin imzalarının bulunduğu basın açıklamasında
"İşbirliğimizin ve 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geçiş
hedefimizin hayata geçirilmesi amacıyla oluşturulmasına karar verdiğimiz
dört komisyonun çalışmaları gözden geçirilmiş, bu çalışmaların
kararlılıkla sürdürülmesi konusunda mutabık kalınmıştır" dendi.
'ORTAK TAAHHÜT'
Toplantının ardından açıklanan 10 maddelik 'Temel İlkeler ve Hedefler'
metniyle, geçiş süreci ve ülke yönetimi konusunda bundan sonraki ortak
çalışmalara referans kaynağı olacak bir tutum belgesi ortaya
koyduklarını belirten liderler "Bu referans metin aynı zamanda
milletimize ve partilerimizin tabanlarına ortak bir taahhüt niteliği
taşımaktadır" ifadelerini kullandı.
Açıklanan 10 maddelik taahhüdün tam metni şöyle:
"Yüzyıl önce mazlum milletlere örnek olmuş bir zaferle kurulan
Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmak hedefiyle önkoşulsuz olarak
bir araya geldik. Ülkemizi insan hakları temelinde ve gerçek manada
demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti kılmayı kaçınılmaz bir
sorumluluk olarak görüyoruz.
Kendi parti programlarımızdan ve söylem ve hedeflerimizden
vazgeçmeksizin, karşılıklı güven ve saygıya dayalı fedakarlıklarda
bulunarak Cumhuriyetimizi ikinci yüzyılına taşıyacağız.
Bu amaçla 6 parti arasında başlamış olan İŞBİRLİĞİ SÜRECİ’nde yer alan
bütün partilerin genel başkanları olarak önümüzdeki kritik tarihi
süreçte aşağıdaki ilkelere sadık kalacağımızı taahhüt ve ilan ediyoruz:
1. Kuvvetler Ayrılığı İlkesine Dayalı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem:
Hukuk devletinin yeniden tesisi, siyasetin normalleşmesi ve
ekonomimizin tekrar refah üretmesi için gerçek anlamda güçlendirilmiş
parlamenter sisteme bir an önce geçilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Yasama, yürütme ve yargı erklerinin kuvvetler ayrılığı ilkesi
çerçevesinde, denge ve denetim mekanizmaları ile yapılandırıldığı
“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi” bütün kurumlarıyla hayata
geçireceğiz.
2. Özgürlükçü Kamu Düzeni: Vatanseverliğimizin gereği olarak
farklılıklarımıza saygı çerçevesinde geçmişte yaşanmış kırgınlıkların
geleceğimizi esir almasına izin vermeyecek, demokratikleşme anlayışıyla
ve empati bilinciyle ülkemizin huzurlu geleceğini hep birlikte
kuracağız. Toplumsal barışı ve kamu düzenini tehdit eden terör örgütleri
dâhil her tür yapılanmaya karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
3. Her Tür Ayrımcılığa Son Verecek Çoğulcu, Katılımcı ve Özgürlükçü
Demokrasi: Demokratik hak ve özgürlüklerin evrensel ilkelerini savunan
bizler, insan haklarına dayalı bir siyasal düzenin kurulması gerektiğine
inanıyoruz. Vatandaşlarımız arasında ayrımcılığa yol açan her türlü
engeli ortadan kaldırarak, milletimizin hiçbir ferdinin etnik, mezhebi
ve dini kimliği, felsefi ve siyasi görüşü dolayısıyla dışlanmadığı
çoğulcu ve katılımcı bir demokrasiyi hep birlikte inşa edeceğiz.
4. Düşünce, İfade ve Basın Özgürlüğü: Temel hak ve özgürlüklere ilişkin
anayasal ve yasal güvenceleri temin edeceğiz. Düşünce, ifade ve basın
özgürlüklerinin kullanımını engelleyen mevzuatı yeniden düzenleyecek,
demokratik toplumun gereklerine uygun olarak bu özgürlüklerin üzerindeki
her türlü baskıya son vereceğiz. Basının ve sosyal medyanın demokrasi
açısından taşıdığı önemi dikkate alarak, özgür bir şekilde görev
yapacağı güvenli, çoğulcu ve elverişli bir ortam sağlayacağız.
5. Din ve Vicdan Özgürlüğü: Ortak hedefimiz, bugüne kadar
vatandaşlarımızın elde ettiği insan hakları kazanımlarını daha da ileri
götürerek evrensel standartlara tam anlamıyla ulaştırmaktır. Kimseyi,
yaşamın hiçbir alanında ayırımcılığa maruz bırakmayacak, kimseye de özel
bir ayrıcalık tanımayacağız. Kamusal ve özel yaşamda herkesin inanç
pratiğine saygılı olmayı özgürlükçü laiklik anlayışının zorunlu bir
gereği olarak görüyoruz. Bu bağlamda din ve vicdan özgürlüğü
çerçevesindeki kazanımların koruyucusu ve güvencesi olacağız.
6. Toplumsal Barış ve Tarafsız/Bağımsız Yargı Önünde Hesap Verirlik: Hiç
kimse siyasi tercihleri nedeniyle suçlanmayacak, toplumsal barışımızın
rövanşist bir tavır ve kollektif suç anlayışı üzerinden zarar görmesine
müsaade edilmeyecektir. Demokratik hukuk devleti anlayışı temelinde her
kişi ve işlem hukuki denetime tabi tutulacaktır. Ülkenin
zenginliklerini, kamu kaynaklarını hukuk ve ahlak dışı yol ve
yöntemlerle elde edenler ise bağımsız ve tarafsız yargının karşısına
çıkartılacaktır.
7. Sosyal Devlet ve Gelir Adaleti: Türkiye’yi Anayasa’mızda yer aldığı
şekliyle gerçek bir sosyal devlet haline getireceğiz. Sosyal yardım ve
güvenlik mekanizmalarıyla bütün dezavantajlı kesimlerin insana yaraşır
bir hayat sürmelerini sağlayacağız. Tek bir çocuğun dahi yatağa aç
girmeyeceği bir Türkiye inşa edeceğiz. Kadınlarımızı toplumsal
eşitsizlikten ve şiddetten, çocuklarımızı her türlü istismardan,
gençlerimizi ise gelecek kaygısından kurtaracağız.
8. Üretim ve İstihdam Odaklı Ekonomi: Ülkemizi yaşanan ekonomik krizden
çıkaracak şekilde makroekonomik dengeleri rasyonel bir yaklaşımla
gözeten, sosyal devlet ilkesiyle adil bir gelir dağılımını önceleyen,
AR-GE ve üretim-odaklı bir ekonomi politikası benimseyeceğiz. Ekonomi
ile ilgili tüm kurumların etkin biçimde çalışmasını ve kuralların tüm
taraflara adil biçimde uygulanmasını sağlayacağız. Hayat pahalılığı ile
mücadele eden, üretim ve istihdam odaklı, insan onuruna yaraşır sosyal
politikalarla desteklenmiş bir anlayışı hayata geçireceğiz.
9. Siyasi Etik Reformu: Mevcut iktidar koalisyonunun sorumsuzca zaafa
uğrattığı devlet yapısını kurumsal kültür, ehliyet ve liyakat temelinde
yeniden inşa edeceğiz. Bu geçiş sürecinde devlet sürekliliği ve kamu
düzeni zaafa uğratılmayacak, kaos senaryosu çizenlere asla fırsat
verilmeyecektir. Demokratik meşruiyete sahip olmayan hiçbir yapının
devlet kurumlarını organize bir şekilde kontrol etmesine izin
vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızın kamu istihdamında görünen ve görünmeyen
bir dezavantaj veya avantajla karşılaşmasına engel olacağız. İsrafı ve
yolsuzluğu önleyecek, kamuda denetimi, şeffaflığı ve hesap verebilirliği
temel alacak siyasi etik reformunu hayata geçireceğiz.
10. Etkin ve İtibarlı Dış Politika: Ülkemizin çıkarlarını ve itibarını
korumak, uluslararası alandaki etkinliğini ve saygınlığını en üst
seviyeye çıkarmak ana önceliğimizdir. Türkiye’nin AB perspektifine
odaklanarak; çok boyutlu dış politikayla ülkemizin demokratik dünyanın
ve uluslararası kurumların saygın bir üyesi olması sağlanacaktır. Tarihi
ve kültürel bağlara sahip olduğumuz ülkelerle ilişkilerimizin
geliştirilmesine önem verilecektir. Dış politikamızın ve dış
ilişkilerimizin iç siyasetin malzemesi yapılmasına müsaade
edilmeyecektir. Güvenliğimizi ve sınırlarımızı korumak üzere savunma
sanayimiz daha da güçlendirilecek, TSK’nın caydırıcılığı azami seviyeye
çıkarılacaktır.
Birbirinden farklı siyasi geleneklere sahip partiler olarak bizler,
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım atarken ülkemizin daha huzurlu,
daha mutlu, daha müreffeh, daha özgür ve daha demokratik olmasını
sağlamak üzere iş birliği ve güç birliği yaptık. Bu birlikteliğimizi,
milletimizin desteği ile hedeflerimizi gerçekleştirinceye kadar
sürdüreceğiz.
'BERABER ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Liderlerin ortak basın açıklamasında komisyonların çalışmaları ve güncel
gelişmelere ilişkin ise şu ifadeler kullanıldı:
- "Seçim Güvenliği Komisyonu” seçim öncesi, seçim dönemi, seçim günü ve
seçim sonrası olmak üzere dört aşamada yapılacak ortak çalışmaları ele
almış ve atılacak adımları planlama aşamasına geçmiştir. Bu çerçevede,
şu temel hususu kamuoyumuza duyurmak isteriz: Altı siyasi parti olarak
yol haritamızda belirlediğimiz şekilde, seçim sonuçları YSK tarafından
ilan edilip kesinleşene kadar ortak çalışmaya ve işbirliğine devam
edeceğiz. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar, bir tek oylarının dahi zayi
olmaması için gece gündüz çalışacak, seçimlerin adil, serbest, şeffaf
ve güvenlik içinde gerçekleşmesi için her türlü tedbiri alacağız.
Komisyonumuzun bu konuda yaptığı çalışmaların geldiği aşama, 6 Haziran
2022 Pazartesi günü kamuoyumuzla paylaşılacaktır.
KURUMSAL REFORM İÇİN SOMUT ÖNERİLER
“Kurumsal Reformlar Komisyonu” Kamu Maliyesindeki gerçek durumun ve
geleceğe yönelik yükümlülüklerin tesbitinin yanı sıra Stratejik Planlama
Teşkilatı’nın kurulması, TCMB’nin kurumsal yapısının güçlendirilmesi ve
bağımsızlığının teminat altına alınması ve Ekonomik ve Sosyal Konsey’in
yeniden yapılandırılarak işlevsel hale getirilmesine yönelik ilkesel ve
yapısal reformların çerçevesini oluşturmuş bulunmaktadır. Komisyonumuz
bu kurumlardaki tahribatı tespit ve bu tahribatın giderilmesi için
atılacak kurumsal reform adımları için geliştirdiği somut önerileri 13
Haziran 2022 Pazartesi günü kamuoyumuzla paylaşacaktır.
“Anayasal ve Yasal Reformlar Komisyonu”nun Güçlendirilmiş Parlamenter
Sistem’e geçiş sürecinde gerekli görülen anayasal ve yasal reformlarla
ilgili çalışmaları çerçevesinde Anayasa’nın yasamaya ilişkin 75. ile 91.
maddeleri arasında yapılacak değişiklikler değerlendirilmiştir.
Komisyonumuz çalışmalarını aynı kararlılıkla sürdürecek, anayasal
düzenleme konusundaki hazırlıklarını önümüzdeki toplantıya kadar
tamamlayacaktır.
'RASYONALİTEDEN UZAK TEZLER'
Toplantımızda komisyon çalışmalarını değerlendirmenin yanı sıra
gündemdeki siyasi ve ekonomik konular ele alınmıştır.
Ekonominin en önemli unsurlarından olan fiyat istikrarı; iktidarın
akıldan, bilimden ve rasyonaliteden uzak tezleri nedeniyle maalesef ağır
bir tahribat almıştır. Ülkemiz dünya enflasyon sıralamasında 6. sıraya
yükselmiş, oluşan hayat pahalılığı sosyal istikrarı bozacak düzeye
ulaşmıştır. Kur Korumalı Mevduat (KKM) Sistemi ile 85 milyon vatandaşın
kamuya emaneti olan kaynaklar, ülkemizin az sayıdaki varlıklı insanına
adaletsiz bir servet transferi şeklinde aktarılmaya başlanmıştır.
İktidar acilen KKM uygulamasına son vermeli, para politikasını
normalleştirmelidir.
'GÖÇ KOMİSYONU KURULACAK'
Son dönemde bir taraftan provokatif açıklamalarla diğer taraftan yanlış
uygulamalarla tırmanan göçmenler sorunu da kapsamlı şekilde ele
alınmıştır. Kapsamlı bir “Göç Politikası” geliştirilmesi için
partilerimiz arasındaki istişarelerin derinleştirilmesi amacıyla bir
komisyon kurulması hususunda mutabakata varılmıştır.
'MACERADAN UZAK DURULMALI'
Ukrayna-Rusya savaşının getirdiği gerilimli konjonktürde gündeme gelen
NATO’nun genişlemesi konusu da ülkemizin stratejik çıkarlarının
gerektirdiği çok boyutlu dış politika perspektifinden ele alınmıştır.
Türkiye’nin terörle mücadele bağlamında ortak tavır ve işbirliği
konusundaki haklı talepleri sadece NATO üyeliğine baş vuran İsveç ve
Finlandiya için değil halihazırda üye olan bütün NATO üyeleri ve esasen
bütün BM üyeleri için de geçerlidir. Bir taraftan bu konuda haklı
taleplerimiz dile getirilirken diğer taraftan Doğu Akdeniz ve Ege’deki
güç dengelerinin aleyhimize değişmesine sebep olacak ve Türkiye’nin çok
boyutlu dış politika gerekliliklerine zarar verecek gerilimlerden ve
maceracı söylem ve politikalardan uzak kalınmalıdır.
'OPERASYONLAR SİYASET MALZEMESİ OLMASIN'
Son MGK toplantısı sonrasında gündeme gelen muhtemel sınır ötesi
operasyon konusu da toplantımızda değerlendirilmiştir. Terörle mücadele
ve sınır güvenliği konusunda gerekli tedbirlerin alınması ülkemizin
hakkı, iktidarın ise sorumluluğudur. Ancak milli güvenliği ilgilendiren
konular olağanüstü bir sürece girildiği intibaı verilerek önümüzdeki
seçim sürecini de etkileyecek şekilde iç siyasette malzeme olarak
kullanılmasına karşı ortak bir tavır geliştirme konusunda da kararlıyız.
İlgili devlet kurumlarının, muhalefet partilerini olası operasyonun
gerekçeleri, süresi, kapsamı ve hedefleri konusunda bilgilendirmeleri
şarttır.
Son olarak, çok zor şartlar altında hayat mücadelesi veren milletimize
ortak mesajımız şudur: Her gün derinleşen sorunlara son verme hedef ve
iradesiyle bir araya gelen liderler olarak, iktidarın gündem
mühendisliklerini boşa çıkararak ülkemizi bu darboğazdan kurtaracak,
milletimizi hak ettiği demokratik ve müreffeh Türkiye hedefine
ulaştıracağız.