İmamoğlu'ndan "Deprem Koordinasyon Kurulu" çağrısı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki KİPTAŞ, kurum tarihinde ilk kez yapılacak “Tek Yapı Dönüştürme Projesi”ni, Kadıköy Kozyatağı’ndaki Özden Apartmanı’nda başlattı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, depreme karşı kentsel dönüşüm mücadelesinin birlikte yapılması gerektiğini vurgulayarak “Deprem Koordinasyon Kurulu” kurulması yönündeki çağrısı yaptı. İmamoğlu, “Bu işin siyaseti yok. Bu işin A, B, C partisine ait ilçe belediye başkanı diye bir kavramı yok” dedi...
İmamoğlu'ndan "Deprem Koordinasyon Kurulu" çağrısı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)
iştiraki KİPTAŞ, kurum tarihinde ilk kez yapılacak “Tek Yapı Dönüştürme
Projesi”ni, Kadıköy Kozyatağı’ndaki Özden Apartmanı’nda başlattı...
İBB
Başkanı Ekrem İmamoğlu, depreme karşı kentsel dönüşüm mücadelesinin
birlikte yapılması gerektiğini vurgulayarak “Deprem Koordinasyon Kurulu”
kurulması yönündeki çağrısı yaptı.
İmamoğlu, “Bu işin siyaseti yok. Bu
işin A, B, C partisine ait ilçe belediye başkanı diye bir kavramı yok”
dedi.
İBB iştirakleri KİPTAŞ, BİMTAŞ ve İmar AŞ, kurum tarihinde ilk kez “Tek
Yapı Dönüştürme Projesi” hayata geçiriyor. Kadıköy’de bulunan Kozyatağı
Mahallesi’ndeki Özden Apartmanı’nda yaşayan mülk sahiplerinin depreme
dayanıklı yeni evlerinin temeli, “150 Günde 150 Proje” programı
kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından atıldı.
İmamoğlu, temel atma töreni öncesinde yaptığı konuşmada, İstanbul’a
kentsel dönüşümde bir zihniyet değişimi yaşattıklarını belirterek
“Aldığımız gerçek veriler üzerinden arkadaşlarıma ilk söylediğim şu.
Mahalle aralarına gireceksiniz, binaların değişimi noktasında siz, bir
güven zemini oluşturacaksınız ve bu güven zemini doğrultusunda da
yüklenicilerle, müteahhitlerle iş birliği yapıp, kâr amacı gütmeden,
insanlarımızın evlerinin dönüşümüne destek olacaksınız. Bu, bir
seferberliktir. Bu, memleketimiz için bir beka sorunudur. Gerçek beka
sorunu budur İstanbul’un” dedi.
Önceliklerinin can güvenliğini sağlamak olduğuna da vurgu yapan
İmamoğlu, şöyle konuştu:
“RANT YARATMADAN, BİNALARIN DÖNÜŞÜMÜNE İMZA ATMALIYIZ:
Rant yaratmadan,
rant dağıtmadan bu binaların dönüşümüne imza atmamız şarttır. KİPTAŞ,
BİMTAŞ ve İmar AŞ bu süreçte birlikte hareket ettik. Rant diye bakmadan,
Özden Apartmanı’nın malikleriyle beraber oturduk, konuştuk.
Arkadaşlarım, burada bu süreci sonuca bağladılar. Fazla değil, 7- 8 ay
sonra bu vatandaşlarımız depreme dayanıklı, pırıl pırıl yuvalarında
rahat bir uyku uyuyacaklar. Bunun huzuru parayla satın alınmaz. Kentsel
dönüşüm meselesine, can güvenliği meselesi değil de zenginleşme meselesi
diye bakan her kim var ise hayatında kendisine daha büyük bir zarar
vereceği iş yapmıyor demektir. Bu sektörün içerisinde bir insanım. Bu
masaların içerisinde yaklaşık 30 yıldır varım ve ne yazık ki bunun çok
örneklerini yaşadık. Yapmayın, yaptırmayın. Bu anlamda bütün
vatandaşlarıma çağrımız odur ki KİPTAŞ’ın sınırı yok, limiti yok. Bizim
sağlam, teminatını da aldığımız yüklenicilerle, müteahhitlerle iş
yapmaya kapımız açıktır.
VATANDAŞLARIMIZIN YÜZDE 35’İ BİZİ BİNALARINA SOKMADI:
300 tane
istiyorum. Yapabilir miyiz? Yapabiliriz. Bir sene içinde buna
ulaşabiliriz ve yapmalıyız. Bu, gerçekten en büyük madalyamız olur.
Yarın, öbür gün ‘Biz bu şehirde çürük binalarda yaşıyorken, bir, bir
buçuk sene içerisinde 10 bin, 15 bin aileyi sapasağlam evlerine, mahalle
işlerinde kavuşturduk’ meselesi, bizde muazzam bir huzur yaratır. Ben,
bu madalyayı milletimle beraber kazanmak istiyorum. Bu bağlamda benim
yol arkadaşlarım, büyük bir seferberlikle bu süreci çalışacaklar.
Özellikle 99 yılı öncesinde yapılmış bütün binaların, bu riski gözetip
mutlaka binalarını kontrol etmelerini ya da ettirmelerini istiyoruz.
Yüzde 35- 40’a yakın insan, bizi binalarını kontrol ettirmeye
sokmadılar. Vatandaşımız bununla yüzleşmek istemiyor. Bundan daha büyük
mühim bir mesele yok. Elbette burada 25- 30 sene öncesinin mahkemesini
kurmuyoruz ama bununla yüzleşip çözmekle yükümlüyüz. Bir hata yapmış
olabiliriz, bir eksik yapmış olabiliriz milletçe. Bunu çözmek
zorundayız. O bakımdan bu duyarlılığa, bu katılımcılığa vatandaşlarımızı
bekliyoruz. Depreme dayanıklı, yeni ve nitelikli binaların temelini
atmak istiyoruz ve bu işin partisi yok. Bu işin siyaseti yok. Bu işin A,
B, C partisine ait ilçe belediye başkanı diye bir kavram yok. Biz,
hepsiyle en güçlü kol kola girmeye hazırız.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı ile de ortak hareket etmeye hazır
olduklarına dikkat çeken İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ONLARCA MEVZUAT ÜZERİNDEN BU MESELEYİ ÇÖZEMEYİZ:
Hiçbir gün, bakanlıkla
bu mevzularda siyasetin A’sını bile gündeme getirmedik. Her konuda
masaya en özgün, en özgür şekilde oturmaya gayret ettik. Sağ olsun,
büyük oranda bakanlık da bizimle ilişkilerinde bunu gözetti. Teşekkür
ediyorum buradan. Sadece şu konuda sitemim var. Deprem meselesinin,
siyaseti ve siyasi propagandası olmaz üzerinden, gelin İstanbul’da
bütünlükçü bir yapıyla, bir ‘Deprem Koordinasyon Kurulu’ anlayışıyla
kararların hızlı alındığı aynen AFAD gibi, afetin bir bütüncül mesele
ile ele alınıp İstanbul özelinde nasıl yönetim hedefleniyorsa, afet
öncesi en büyük mesele olan İstanbul’un yenilenme meselesinin de bu
kapsamda bir çatı altında olduğunu düşünün. Bazı sivil toplum
kuruluşları orada, meslek odaları orada, ilçe belediye temsilcileri
orada, büyükşehir belediyesi orada, valilik orada, Şehircilik Bakanlığı
orada. Hep beraber düşünüyoruz, hep beraber hareket ediyoruz. Yetmedi,
müteahhitler orada. Yetmedi, inşaat, malzeme üreten sektörün
temsilcileri orada. Yetmedi, bankalar orada. Yetmedi, sigorta
kuruluşları orada.
MEVZUATLAR ÜZERİNDEN MESELEYİ HIZLANDIRIP ÇÖZEMEYİZ:
Beraber ayağa
kalkmanın ve bu işi bütüncül çözmenin gerçekten anahtarının orada
olduğunu düşünüyorum. ‘Efendim şu konu var, şu mevzuat var.’ Onlarca
mevzuat, onlarca yönetmelik üzerinden bu meseleyi hızlandırmış bir
biçimde çözemeyiz. O bakımdan ben bu çağrımı yeniliyorum, yineliyorum.
Yani yarın seçim olsa, aynı çağrıyı yaparım. Çünkü bunun seçimi yok,
partisi yok. Çünkü depremin saati yok, dakikası yok, saniyesi yok.
Şurada konuşuyorken bile deprem yaşayabiliriz. Bunu çığlıkla anlatmak
zorundayız.”
KURT: "TALEBİN YÜZDE 66’SI TEK YAPILARDAN"
Yaklaşık bir yıl önce “İstanbul Yenileniyor” sloganıyla yola
çıktıklarını belirten KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da “İstanbul’da 99
öncesi yapılmış, mülkiyet ve plan problemi olmayan tüm yapıları
maliyetine yenilemeyi taahhüt ettik. Bu süreci, çok şeffaf ve katılımcı
bir şekilde yönettik. Bugüne kadar İstanbul’daki 964 mahallenin
624’ünden başvuru aldık. Bugüne kadar aldığımız başvuru, bağımsız birim
bazında 149 bin 597, burada yaşayan vatandaşlarımızın sayısıysa 547 bin
472’dir. 39 ilçemizin tamamından başvuru aldık ve şu anda, aktif olarak 6
bin 730 farklı noktada süreç yönetiyoruz. Bu başvuruların yaklaşık
yüzde 66’sı tek yapılardan gelmektedir” bilgilerini paylaştı. Yaşanan
ekonomik krizden kaynaklı maliyet artışlarından kendilerinin de olumsuz
anlamda etkilendiğini vurgulayan Kurt, “Maliyet artışları durdurulmadığı
sürece Türkiye’de ne kadar konut üretirsek üretelim, maalesef barınma
krizinin önüne geçemeyiz” dedi.
“BİZİM ÖLÇEĞİMİZDEKİ HİÇBİR ŞİRKET TEKYAPILARIN DÖNÜŞÜMÜNÜ DERT ETMİYOR”
KİPTAŞ’ın bugün, Türkiye’nin en büyük 11. inşaat şirketi olduğunu da
aktaran Kurt, şöyle konuştu:
“Bizim ölçeğimizde hiçbir şirket, mahalle arasına girip, tek yapıların
dönüşümünü bu kadar dert etmiyor. Az önce filmde de gördük. Olası deprem
olsaydı, belki biz bugün, enkaz altından buradaki hak sahiplerini
çıkarıyor olacaktık. Çünkü bir kepçe darbesiyle yıkılan bir yapıdan
bahsediyoruz ve maalesef bu bölgede, bundan onlarcası var. Aslında
amacımız, Türkiye’nin değişebileceğini göstermek ve ‘İstanbul
Yenileniyor’ sistemini tüm Türkiye’de bir model olarak uygulanmasını
sağlayarak tüm riskli yapıların dönüşebileceğini ispatlamaktı. Her zaman
söylediğimiz gibi temel atmak önemlidir ama asıl riskli yapıları olası
bir depremden önce tahliye edip can güvenliğini sağlamak önemli.
İstanbul’daki vatandaşlarımıza, ‘Gelin uzlaşın, maliyetine yapıları
yenileyelim’ diyoruz.”
ODABAŞI: "PİYASANIN İNSAFINA TERK EDİLEN KADIKÖYLÜLER, CANLARIYLA
MALLARI ARASINDA BİR SEÇİM YAPMAK ZORUNDA KALDILAR"
İstanbul’daki son yerel seçimlerden sonra bir zihniyet değişimi
yaşandığını dile getiren Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı da
törende yaptığı konuşmada, “Vatandaşı temel alan anlayış bu zihniyet
değişikliğinin en büyük göstergelerinden birisi, eskiden, ‘Ben yaptım,
oldu’ zihniyetiyle yapılan projelerin bugün İstanbul’a getirdiği
maliyeti, yaşam zorluklarını, bir sorunu çözmek yerine, bir sorun koyan
anlayıştan vatandaşı temel alan, vatandaşı önemseyen, komşularımızı
önemseyen bir anlayışa dönüşen cümleyi burada bulabilirsiniz” dedi.
Kadıköy’ün, İstanbul’un Kuzey Anadolu Fay Hattı’na en yakın ilçelerden
birisi olduğunu hatırlatan Odabaşı, “Bu durum, son birkaç yılda bir
yandan depreme dayanıklı olmayan yapıları dönüştürmeye talep artarken
diğer yandan da sunulan sınırlı arz sebebiyle, konut ve kira
fiyatlarının da oldukça yükselmesine neden oldu. Yine bu süreçte
piyasanın, sektörün insafına terk edilen İstanbullular, Kadıköylüler,
canlarıyla malları arasında bir seçim yapmak zorunda kaldılar” diye
konuştu.
“BURADA 25 YILLIK BİR ZİHNİYET YIKILDI”
Kadıköy sınırları içinde “Fikirtepe faciası” yaşandığına da vurgu yapan
Odabaşı, şöyle konuştu:
“Fikirtepe bölgesinde, bakanlığın yapmış olduğu, ‘En iyisini ben
yaparım, en iyisini ben bilirim’ anlayışının bugün getirdiği nokta,
Fikirtepe’de acı olarak yaşanıyor. Bugün bu projeyle, bunların tam tersi
bir anlayışla Kadıköy’de sadece bir bina yenilenmiyor. Bahsettiğim
zihniyet yıkılıyor, yerine komşularıyla, vatandaşıyla, arsa sahibiyle
paydaş olan, onlarla beraber iş üreten bir anlayış, belki burada yeniden
inşa ediliyor. Onun için, burayı bir binanın yıkılması ve bir binanın
yenilenmesi olarak düşünmeyin. Burada 25 yıllık bir zihniyet yıkıldı;
halkı önemseyen, komşusunu önemseyen yeni bir anlayışın temelini ve
inşaatını yapıyoruz.”
HARCI DÖKECEK BUTONLARA BİRLİKTE BASTILAR
Konuşmaların ardından İmamoğlu, İYİ Parti İstanbul Milletvekili
Hayrettin Nuhoğlu, Ali Kurt, Şerdil Dara Odabaşı ve kat malikleri, yeni
Özden Apartmanı için ilk harcı dökecek butonlara birlikte bastı.
Apartmanın en küçük sakinlerinden 4 yaşındaki İdil Öztürk de İmamoğlu
ile butona bastı.