Doğruları ve gerçeği söyleyenler yandı!..
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yeni yasama dönemi açıldı. Meclis yasama faaliyetlerine 4 Ekim Salı günü başlayacak. Gündemin ilk sırasında ise “sansür yasası” var...
Meclis'in ilk gündemi internette ve
sosyal medyada sansür yasası.
Gerçeği söyleyen yandı
Sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren “sansür yasası” Meclis’e geliyor...
Yasanın en çok konuşulan maddeleri arasında “Halkı yanıltıcı bilgiyi
alenen yayma” suçlaması ile 29. madde yer alıyor. Muallak gerekçeleri
ile dikkat çeken maddeye göre bir kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis
cezasıyla cezalandırılabilecek.
"SANSÜR YASASI" NE GETİRİYOR?
İnternet haber siteleri de diğer süreli yayınlar gibi Basın Yasası
kapsamına alarak, editoryal işlerde çalışanların basın kartı almasının
yolu açılıyor. Ayrıca, haber siteleri de, diğer yayın organları gibi
Basın İlan Kurumundan resmi ilan alabilecek.
Haber siteleri
faaliyet gösterdiği iş yeri adresi, ticari unvanı, elektronik posta
adresi, elektronik tebligat adresi, iletişim bilgileri ile yer
sağlayıcısının adını, kendi sitelerinden ilan etmek zorunda olacak.
Ayrıca bir içeriğin ilk kez sunulmaya başlandığı tarih ile sonraki
güncelleme tarihleri, her erişildiğinde değişmeyecek şekilde içeriğin
üzerinde belirtilecek.
HABER SİTELERİ BEYANNAME VERMEK ZORUNDA
Haber siteleri de faaliyet alanlarına ilişkin beyanname vermek zorunda
ve bu beyannamede elektronik tebligat adresleri de yer alacak. Haber
sitelerinin de süreli yayın kapsamına alınması nedeniyle, "yargının iş
yükünün artacağı" gerekçesiyle, beyannamenin Cumhuriyet savcılıkları
yerine Basın İlan Kurumu'na verilmesi öngörülüyor. Beyanname
yükümlülüğünü yerine getiremeyen veya görülen eksiklikleri 2 hafta
içinde düzeltmeyen haber sitesi, "süreli yayın" hakkını kazanamayacak.
İnternet haber siteleri yayınladıkları içerikleri doğruluğu, bütünlüğü
ve erişilebilirliği sağlanmış şekilde 2 yıl süreyle korumak zorunda ve
gerektiğinde talep eden yetkili mercilere teslim etmek zorunda olacak.
Haber siteleri düzeltme ve cevap istemini, en geç bir gün içinde aynı
puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorunda olacak, yayın hakkına
verilen erişimin engellenmesi veya içeriğin çıkarılması kararının
uygulanması durumunda da düzeltme ve cevap hakkı 1 hafta süreyle ana
sayfadan yayımlanacak.
İFTİRA SUÇU BASIN KARTI İPTALİNE NEDEN OLACAK
Basın kartı başvuruları Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına
yapılacak. Gazete, televizyon, internet haber siteleri, Türkiye'ye
yönelik faaliyet gösteren yabancı medya kuruluşlarının çalışanlarının
yanı sıra, medya alanında faaliyet gösteren sendikalar, kamu yararına
faaliyette bulunduğu Cumhurbaşkanı kararıyla saptanan dernek ve vakıf
yöneticilerine de basın kartı verilebilecek.
Kasten işlenen bir
suçtan dolayı 5 ve daha fazla süreyle hapis cezası alanlar ile
hırsızlık, güveni kötüye kullanma, iftira, rüşvet, kaçakçılık, ihaleye
fesat karıştırma ve diğer yüz kızartıcı suçlar ile "kamu barışına karşı
suçlar", anayasal düzene ve bu düzenine karşı, milli savunmaya karşı,
devlet sırlarına karşı ve casusluk suçlarından hüküm giyenlere basın
kartı verilmeyecek. Ayrıca terör suçları ile medya dışında ticari
faaliyette bulunanlara da basın kartı verilmeyecek. Basın kartı
yeterliliği taşımadığı saptananların veya belirtilen suçlardan hüküm
giyenlerin basın kartları iptal edilecek.
İNTERNET GAZETELERİ İLETİŞİM BAŞKANLIĞINA BAĞLANIYOR
Ayrıca "basın ahlak esaslarına aykırı davranışlarda bulunulması" da kartın iptal nedeni olacak. İnternet gazeteleri İletişim Başkanlığına bağlanıyor.
SUÇ BARINDIRAN İÇERİK SAHİPLERİNİN BİLGİLERİ VERİLMEZSE, SOSYAL AĞ BANT GENİŞLİKLERİ YÜZDE 90’A KADAR DARALTILABİLECEK
Yeni tasarıya göre, Türkiye’den günlük erişim bir milyondan fazla olan
Sosyal Ağ Sağlayıcıların temsilcileri artık Türkiye’de ikamet eden Türk
vatandaşları olmak durumunda. Erişim 10 milyondan fazlaysa temsilci,
teknik, idari, hukuki ve mali anlamda tam yetkili oluyor.
Sosyal Ağ Sağlayıcıları, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna (BTK)
başlık etiketleri, öne çıkarılan ya da erişimi azaltılan içeriklere
yönelik algoritma, veri işleme mekanizmaları, reklam politikaları gibi,
BTK'nın istediği bilgileri kuruma vermekle yükümlü oluyor. BTK
Başkanının aldığı, içerik kaldırma ya da erişim engeli kararı
uygulanmazsa, Türkiye’de yerleşiklerin ‘Sosyal Ağ Sağlayıcı’ya reklam
vermeleri 6 aya kadar yasaklanabilecek.
TCK'da yer alan;
çocukların cinsel istismarı, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma,
devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, anayasal düzene ve bu
düzenin işleyişine karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve
casusluk suçlarını barındıran internet içeriklerini oluşturan ve yayan
faillere ulaşmak için gerekli bilgiler soruşturma aşamasında istenirse,
Sosyal Ağ Sağlayıcı Türkiye temsilcisi bilgileri adli mercilere verecek.
Bilgiler verilmezse bant genişliklerinin %90’a kadar daraltılması için
süreç başlayacak.
“HER BOYUTUYLA AĞIR SANSÜRE NEDEN OLACAK”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) kamuoyunda "sansür yasası" olarak
bilinen “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Kanun Teklifi”yle ilgili TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşlerini dile
getirdi.
Tasarı hazırlanırken gazetecilik meslek örgütlerinin
görüşünün alınmadığını söyleyen TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş,
Gazeteciler Cemiyeti olarak yasa tasarısının getireceği sakıncaları
raporlaştırdıklarını belirterek 29. maddenin geri çekilmesini istedi:
“Seçime giderken bu tasarı yasalaşırsa basın ve düşünceyi ifade
özgürlüğü ortadan kalkacaktır. Her boyutuyla ağır sansüre neden olacak,
hangi partiye oy verirse versin yurttaşın habere ve gerçeğe erişimi
engellenecektir.
Tutuklu gazeteci sayısını artıracak, internet
sitelerine, internet sağlayıcılarına ağır para cezaları getirilmesine
yol açacaktır. İnternet sitelerine ceza verildiğinde o sitede çalışan
gazetecilerin de basın kartı iptal edilecektir. Bu tasarının yürürlüğe
girmesi halinde iktidarın hoşuna gitmeyen her haber için dezenformasyon
denilerek ceza istenecektir.
Dezenformasyon sorunu ile ilgili
olarak hazırlandığı vurgulanan tasarının ağır cezalandırma mekanizmasına
dönüşmemesi için şimdiden gerekli önlemler alınmalıdır. Dezenformasyonu
düzenleyen 29. madde geri çekilmelidir.
29. MADDE NEDİR?
"Sansür yasasının" en çok konuşulan maddeleri arasında. Söz konusu
maddeyle Türk Ceza Kanunu'na "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu
eklenecek. Maddeye göre "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik
yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel
sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya
elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis"
cezasıyla cezalandırılacak. Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek
suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde
verilen ceza yarı oranında artırılacak.
BİLGİ ALMA VE YAYMA HAKKININ TABUTUNA SON ÇİVİ ÇAKILIYOR”
“Sansür yasası” Meclis’ten geçtiği takdirde bekleyen tehlikeler şöyle;
Bu yasayla birlikte insan hakları ve haberleşme özgürlüğü kapsamında
kamuoyuna duyurulan raporlar kamuoyuyla buluşması engellenebilir olacak.
Bu durum tüm sivil seslerin susturulması, sivil toplum örgütlerinin
çalışamaması ve verilerini kamuoyuyla paylaşamaması demek. Bilgi alma ve
yayma hakkının tabutuna son çivi çakılacak.
Bu kanun Çin ve
Rusya'da çıkanın aynısı olacak. Sosyal ağ şirketleri eğer bu yasa
sonrası Çin ve Rusya'da olduğu gibi Türkiye'den çekilmezlerse kanunen de
iktidarın karar alma süreçlerinin parçası olacak.
Siyasetçiler
muhalefetini sosyal medyadan daha güçlü yapabiliyor ve birçok bilgiyi
sosyal medyadan alınıyor. Bu yasa çıkarsa örneğin CHP lideri
Kılıçdaroğlu yolsuzluk videolarını yayınlayamayacak.
"Bireylerin hakkını arayıp sesini duyurmak için kullandığı mecraların
sesi kısılacak. Bu bilginin yeraltına girmesi anlamına gelecek.