'Bu yoksulluğun, açlığın devam edeceğini görüyoruz...'
KESK, “Seçim bütçesi değil, geçim bütçesi istiyoruz” talebiyle topladığı imzaları TBMM Başkanlığı’na verdi...
KESK: 'Seçim bütçesi değil,
geçim bütçesi istiyoruz'
KESK, “Seçim bütçesi değil, geçim bütçesi
istiyoruz” talebiyle Türkiye genelinde topladığı imzaları bugün TBMM
Başkanlığı’na verdi. Polis, KESK üyelerinin imzaları teslim etmeden önce
TBMM’nin Çankaya Kapısı’nda yapmak istediği basın açıklamasına önce izin
vermedi...
CHP ve HDP milletvekillerinin polis ile müzakereleri sonucunda
açıklamanın yapılmasını izin verildi.
Açıklamayı okuyan KESK Eş Genel
Başkanı Mehmet Bozgeyik, şunları söyledi:
“Uzun süreden beri bir OHAL süreci ile karşı karşıyayız. Sendikal
haklarımıza yönelik, düşünce ve ifade özgürlüğümüze yönelik çok yoğun
hak ihlalleri, baskılar var. Bu demokrasi dışı anlayış, yine bu hafta
içerisinde Sayın İmamoğlu’na verilen ceza ve siyasi yasakla bir kez daha
adaletin ve hukukun yerin dibine battığını görüyoruz. Bir aydır
Meclis’te 2023 bütçesi görüşülüyor.
Bu bütçe ile ilgili biz, kamu
emekçileri olarak bir aydır illerden topladığımız imzaları, burada
yapacağımız açıklamayla Sayın Meclis Başkanı’na iletmek üzere bugün
buraya geldik. Bugün basın emekçileri de çok yoğun hak ihlallerine
uğradı. Arkadaşlarımızın haber yapma özgürlükleri engellendi.
Toplanmamız engelleniyor. Oysa Anayasa’mız açık; herkes, izin almadan
düşüncelerini ifade edebilir. Biz, yarın Tandoğan’da 10 binlerce
emekçinin katılacağı bir miting düzenleyecektik. Maalesef valilik,
Tandoğan Meydanı’nı emekçilere kapatmış durumda. Bize yeniden Anıtpark’ı
gösterdi.
“2023 BÜTÇESİNDE DE YAŞAMIŞ OLDUĞUMUZ BU YOKSULLUĞUN, AÇLIĞIN DEVAM
EDECEĞİNİ GÖRÜYORUZ”
Karşımızda karanlık bir ülke tablosu var. Birinci tabloda; ranttan,
sömürüden beslenen yüzde 1’lik mutlu azınlık servetine servet katıyor,
semirdikçe semiriyor. İkincisinde, emeğiyle geçim mücadelesi veren,
yoksullaştırılan yüzde 99’u oluşturan bir toplumsal kesim var. İşçiler,
asgari ücretliler, emekliler, çiftçiler, küçük esnaf, işsizler, dar
gelirliler olarak, halkın yüzde 99’u olarak her gün yeni zamlarla
uyanıyoruz. Artan hayat pahalılığında maaşlarımız mum gibi eriyor. 2023
bütçesinde de yaşamış olduğumuz bu yoksulluğun, açlığın devam edeceğini
görüyoruz.
CHP, HDP, TİP milletvekillerinin, canhıraş, bu bütçenin
emekten, demokrasiden yana dönüştürülmesi için kamuya, emekçilere daha
fazla kaynak aktarılmasıyla ilgili maalesef çabaları yok sayıldı ve
AKP-MHP oylarıyla bu bütçe sermayeden yana, güvenlikçi politikalardan
yana oylanarak gece geç saatlerde yürürlüğe girecek. Biz, yeniden ek bir
bütçe yapılarak bu bütçenin demokratikleştirilmesini, emekçilere daha
fazla kaynak aktarılmasını talep ediyoruz.
Uzun süreden beri, başta Çalışma Bakanı, hükümet, bir algı yaratmaya
çalışıyor, EYT’lilerle ilgili yasa düzenleneceğini söyledi.
Daha
geçtiğimiz hafta Çalışma Bakanı, ‘10 gün içerisinde programımızı
açıklayacağız’ dedi. Yeniden bir yaş meselesi gündeme çıktı. Hazine
Bakanı ile Çalışma Bakanı arasındaki uyumsuzluğu hepimizi biliyoruz. O
yüzden iktidar, seçime giderken algı yaratma, oylarını konsolide etme
politikalarını terk ederek hem EYT ile ilgili hem sözleşmelilerin
kadroya alınmasıyla ilgili talepleri yerine getirmeli ve bir ek bütçe
oluşturulmalıdır.
Sürekli bir torba ile karşılaşıyoruz; torbanın içinde iş, aş, ekmek yok.
Torbanın içerisinde işçiler aleyhine, emekçiler aleyhine bir sürü
uygulama var. Topladığımız imzalarda neler var? KESK olarak, temel
tüketim maddelerine son 2 yıl içerisinde gelen zamların geri alınmasını
istiyoruz. Yüzde 170’e varan bu hiperenflasyonun yaşandığı, ekonomik
krizin giderek derinleştiği süreçte emekçilerin ve emeklilerin yaşamış
olduğu reel kayıpların karşılanmasını istiyoruz.
Vergide adaletin
sağlanmasını talep ediyoruz. Vergi diliminin çalışanlar açısından yüzde
10’da sabitlenmesini, vergi matrahının de yükseltilmesini ve servet
vergisi uygulamasının hayata geçirilmesini, bir temel gelir güvencesinin
bir yasayla düzenlenmesini talep ediyoruz. Toplumsal cinsiyet
eşitliğine dayalı bir bütçe talep ediyoruz. Güvenlikçi, militarist, kamu
kaynaklarını talan eden, yandaş sermayeye, uluslararası tekellere
aktarılan bu politikaların ortadan kaldırılmasını, güvenceli bir
istihdamın hayata geçirilmesini, sözleşmeli çalışma biçiminin tamamen
hayatımızdan çıkarılmasını talep ediyoruz.”