'Müjdelediğiniz YOKSULLUKTUR ZULÜMDÜR...'
DİSK’e bağlı Emekli-Sen’in Genel Başkanı Cengiz Yavuz, “En düşük emekli maaşı, asgari ücret düzeyinde belirlenmelidir. Emeklilere resmi enflasyon oranında yapılan yüzdelik zamlar hiçbir anlam ifade etmemektedir. Yapılması gereken, en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmak üzere tüm emekli maaşlarına asgari ücret zammı oranında zam uygulanmasıdır. Emeklilik sisteminin en büyük sorunu olan intibak sorunu çözülmelidir. Aynı koşullara sahip çalışanların farklı emeklilik koşullarına ve farklı maaşlara sahip olması, emekliler arasında devasa eşitsizlikler yaratmaktadır. Şu anki sistem bir yandan tüm emeklileri yoksullaştırırken diğer yandan emekliler arasındaki adaletsizliği de derinleştirmektedir” dedi...
Emeklilerin zam isyanı sürüyor:
'Müjdelediğiniz yoksulluktur, zulümdür'
Emekli-Sen, bugün Samsun'da dayanışma kahvaltısı düzenledi. Dayanışma kahvaltısına, Emekli-Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz ve yönetim kurulu üyeleri, CHP Samsun Milletvekilleri Neslihan Hancıoğlu ve Kemal Zeybek de katıldı...
Cengiz Yavuz, kahvaltının ardından bir basın açıklaması yaptı. Emekli-Sen üyeleri, açıklama sırasında sık sık “Sefalet ücreti istemiyoruz”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “İnsanca yaşayacak ücret istiyoruz”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları attı.
“ASGARİ ÜCRETİN BİNLERCE LİRA AŞAĞISINDA KALSIN”
Cengiz Yavuz, basın açıklamasında şunları söyledi:
- Bir
ülke düşünün ki emekli aylıkları asgari ücretin binlerce lira
aşağısında kalsın. İşte bu ülke Türkiye. Partili Cumhurbaşkanı
tarafından emekli aylıkları zam oranı yüzde 25 olarak açıklanmışken bir
başka sabah yine partili Cumhurbaşkanı tarafından yüzde 30'a
çıkarılmıştır.
- 12 aylık enflasyon artış oranının yüzde
130'ları aştığı bir dönemde, emeklilerin iradesi ve yaşam hakları yok
sayılarak duyurulan bu artış oranları yok hükmündedir.
- Dahası,
en düşük emekli aylığının 5 bin 500 TL'ye çıkarılması, hâlihazırda 3
bin 500 TL'nin üzerinde aylık alanlar açısından bir anlam ifade
etmemektedir. Örneğin 2022 Aralık ayında asgari emekli aylığının
üzerinde, 4 bin 300 TL aylık alan bir emeklinin aylığı, bahse konu yüzde
30 zam oranı uygulandığında 5 bin 590 TL'ye yükselecektir.
- Bu durumda, en düşük emekli aylığının 5 bin 500 liraya yükseltilmesi sonucu bu emeklinin alacağı zam miktarı yalnızca 90 TL olacaktır. Aynı şekilde bu uygulama, hâlihazırda aylığı 4 bin 230 TL olan bir emeklinin ise herhangi bir zam alamamasına yol açacaktır.
“İNTİBAK SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR”
- Taleplerimiz
haklarımızdır. Hakkımız olanı istiyoruz. Bugün emeklilerin çok büyük
bölümü, asgari ücretin, dolayısıyla açlık sınırının altında yaşam
mücadelesi vermektedir. Emeklileri bir ülkede belirlenen en düşük ücret
tutarından daha düşük maaşlara mahkum etmek kimsenin haddine değildir.
- Bir
kez daha söylüyoruz: En düşük emekli maaşı, asgari ücret düzeyinde
belirlenmelidir. Emekliler de toplumun diğer tüm kesimleri gibi ve hatta
yaşam döngüsündeki yerleri gereği daha da yakıcı biçimde ekonomik
krizden etkilenmektedir. Emeklilere resmi enflasyon oranında yapılan
yüzdelik zamlar hiçbir anlam ifade etmemektedir.
- Yapılması
gereken, en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmak üzere tüm
emekli maaşlarına asgari ücret zammı oranında zam uygulanmasıdır.
Emeklilik sisteminin en büyük sorunu olan intibak sorunu çözülmelidir.
- Aynı
koşullara sahip çalışanların farklı emeklilik koşullarına ve farklı
maaşlara sahip olması, emekliler arasında devasa eşitsizlikler
yaratmaktadır. Şu anki sistem bir yandan tüm emeklileri
yoksullaştırırken diğer yandan emekliler arasındaki adaletsizliği de
derinleştirmektedir.
- İntibak yasası çıkarılarak 2000
öncesi ve sonrası emekli olanlar arasındaki eşitsizlik giderilmediği
müddetçe tüm emeklilerin asgari yaşam standartlarına kavuşması mümkün
değildir.
- Emekli bayram ikramiyelerinin açıklanan
‘resmi’ enflasyondan dahi etkilenmeden bin 100 lira olarak ödenmeye
devam edilmesi kabul edilemez.
- Bu ikramiye, ‘bayram ikramiyesi’ değil ’emekli ikramiyesi’ adı altında değiştirilmeli ve hiçbir biçimde asgari ücretin altına düşmeden yılda iki ikramiye olarak ödenecek şekilde güncellenmelidir.
“MÜJDELEDİĞİNİZ YOKSULLUKTUR, AÇLIKTIR, ZULÜMDÜR”
- Bir
kez daha görüyoruz ki ülkenin ekonomik gerçekliğinden tümüyle uzak bir
enflasyon oranı ve 3-5 puanlık bir refah payı ile emeklilerin yeni zam
oranları müjdelenmek istenmektedir.
- Türkiye'nin
emeklileri olarak diyoruz ki Hazine katkılarıyla, resmi enflasyon
oranlarınızla, ‘Haydi bu da bizden olsun’ diyerek verdiğiniz 3-5 puanlık
refah paylarıyla emeklilere müjdelediğiniz yoksulluktur, açlıktır,
zulümdür. Emekliler geçinememekte, barınamamakta, sağlık hizmetlerine
erişememektedir.
- 7 milyon emeklinin çalışmak zorunda
kaldığı bir ülkede, emekliler asgari ücretin katbekat altında
aylıklarıyla yaşam mücadelesi veriyorsa, emekliler kara kışın kapıyı
çaldığı bugünlerde kışı soğukta ve karanlıkta geçiriyorsa bu ülkenin
iktidarı emeklileri yurttaş olarak görmüyor demektir.
- Bilinsin
ki bizler de bu iktidarı muktedir olarak görmüyoruz. Bir ülke düşünün
ki işçisi aç, halkı yoksul, emeklisi ölümle burun burunayken iktidar
eliyle açıkça halkın iradesinin gasp edilmesi uygulamalarına da her gün
bir yenisi eklensin.
- İşte bu ülke, Türkiye. Henüz
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hukuksuz biçimde
yargılanarak mahkumiyet almasının üzerinden birkaç hafta geçmişken
şimdi de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın HDP'nin Hazine yardımı
hesabına bloke konulması talebi Anayasa Mahkemesi tarafından kabul
edilmiştir.
- Seçimlerin adil, temiz ve güvenli
yapılmayacağının ilk adımları, iktidar eliyle bugünden atılmaktadır.
Ancak tüm bunlar, zorbalığın temel yönetim biçimi halini aldığı
günümüzde zorbaların kendi sonlarını kendilerinin hazırladığını
göstermektedir.
- İşçinin, emekçinin, emeklinin, insan
hakları savunucularının birlikte mücadele etmesiyle hukuksuzluk yerini
hukukun üstünlüğüne, zorbalık yerini demokrasiye bırakacaktır.
- İlan
ediyoruz; işçilere yapılan zulmün, emeklilere yapılan bu insanlık dışı
zamların, anti-demokratik uygulamaların, hukukun üstünlüğünün değil
üstünlerin hukukunun benimsendiği yönetim anlayışının karşısında
yılgınlığa kapılmıyoruz.
- Mücadelemizin evde, iş yerinde, sokakta, mahallede, Meclis'te ve her yerde devam edeceğini bildiriyoruz. Haklarımızı alıncaya kadar, eşitliğin ve demokrasinin hüküm sürdüğü yarınları inşa edinceye kadar susmayacağız.