"Kalan 128 bin 781 fazla ölümü nasıl açıklayacağız?.."
Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2 yılın ardından açıkladığı ölüm verilerine dikkat çektiği yazısında, "fazla ölüm sayısı" ile "Covid-19 kaynaklı ölüm sayısı" arasındaki tutarsızlığa dikkati çekti...
TÜİK’in paylaştığı
pandemi dönemi ‘fazla ölüm’ sayısı,
açıklanan Covid-19 ölümlerinin çok üstünde
Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Türkiye
İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2 yılın ardından açıkladığı ölüm verilerine
dikkat çektiği yazısında, "fazla ölüm sayısı" ile "Covid-19 kaynaklı
ölüm sayısı" arasındaki tutarsızlığa dikkati çekti...
Ergin, 2020-21 pandemi döneminde, 2018-19 dönemine kıyasla 211 bin kadar
fazla ölümün gerçekleştiğini hatırlatarak, Sağlık Bakanlığı'nın Covid
ölüm sayısını 82 bin olarak açıkladığına vurgu yaptı. Ergin, "Kalan 128
bin 781 fazla ölümü nasıl açıklayacağız?" diye sordu.
Ergin, yazısında şu ifadeleri kullandı:
"TÜİK verilerine göre, 2018-2019 yılları arasında hayatlarını kaybeden
vatandaşlarımızın toplamı 862 bin 390’dır. Pandemi dönemine rastlayan
2020-2021 yıllarının toplamı ise 1 milyon 73 bin 532’dir. Aradaki fark
211 bin 142’dir. Yani 2020-2021 pandemi döneminde 2018-2019 dönemine
kıyasla 211 binin üzerinde fazla ölüm söz konusudur.
...
Bakanlığın 2020-2021 dönemi için kabul ettiği resmi Covid-19 ölümlerinin
toplamı 82 bin 361’dir.
...
2020-21 pandemi döneminde, 2018-19 dönemine kıyasla 211 bin kadar fazla
ölümün gerçekleştiğini hatırlayalım. Sağlık Bakanlığı’nın beyanları esas
alınırsa bunun 82 bin kadarının Covid-19 kaynaklı olduğunu kabul
ettiğimizde, kalan 128 bin 781 fazla ölümü nasıl açıklayacağız?
Bu artış tabloda genellikle iniş çıkış olmaksızın seyreden ölüm hızını
göz önünde bulundurduğumuzda olağan ölçüler içinde izah edilecek bir
durum gibi durmuyor, değil mi? Bunun küçük bir oranının olağan bir artış
olduğu varsayılsa da kalan rakam çok büyük.
Bu durumda aradaki farkın önemli ölçüde Covid-19 kaynaklı olduğu, ancak
bu vakaların Covid-19 olarak kayda geçirilmediği ve sonuçta kamuoyunun
gerçek rakamı öğrenemediği sonucuna varıyoruz. Gerçek TÜİK’in gecikmeli
açıklamasıyla sonunda ortaya çıkınca, ölüm rakamlarının kamuoyuna eksik
yansıtıldığını söyleyenlerin şüphelerinde haklı oldukları
anlaşılmıştır."