Son kez çıktığı grup kürsüsünde yol arkadaşlarına veda etti...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 13. Cumhurbaşkanı adayı olarak ilk kez Meclis'te açıklamalarda bulundu. Son kez kürsüye çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, yol arkadaşlarına teşekkür ederek veda etti...
Kılıçdaroğlu,
son kez çıktığı grup kürsüsünde
yol arkadaşlarına veda etti
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’deki son grup toplantısında, “Bu
salon, bu kürsü aslında benim evim. Sizler de benim yol
arkadaşlarımsınız. Size son kez bu kürsüden bakmak istiyorum. Hoş
geldiniz, şeref verdiniz, onur verdiniz” dedi...
Kılıçdaroğlu, “Başınızı
hep dik tuttunuz. Karanlığın üzerinizi kaplamasına asla izin vermediniz.
Bugün, zalimlerin tahtlarını yıkmaya çok yakınız. Buna inanın. Sizin
gibi yol arkadaşlarım olduğu için onur, gurur duyuyorum… Dostlarım
bilsin ki öleceksek bu vatana olan aşkımızdan öleceğiz. Bir gün tüm
bunlar geçecek; şafak, tatlı bir gülümsemeyle doğacak. Birbirimize
bakacağız, kucaklayacağız. Başardık diyeceğiz, başardık. Ve gerçekten
başardık. Hakkınızı helal edin dostlarım. Hadi bismillah” diye konuştu.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı tarafından Cumhurbaşkanı
adayı olarak açıklanmasının ardından bugün CHP Grup Toplantısı’nda
milletvekillerine ve partililere seslendi. Grup salonundaki kürsülere
Türk Bayrağı asılması dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, salonda "İktidar",
"Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu" ve "Halkın umudu Kılıçdaroğlu" sloganları
ile karşılandı.
Grup toplantısını, eski CHP Genel Başkanları Altan Öymen
ve Hikmet Çetin ise eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da izledi.
Kısa bir konuşma yapacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Grup kürsümüze, yani
bu kürsüye veda etmek için bugün buradayım” dedi. Millet İttifakı’nı
oluşturan diğer beş partinin genel başkanları ile seçimi kazanması
durumunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanacak İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Mansur Yavaş’a ilişkin düşüncelerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları
söyledi:
O GÜZEL, GÖRKEMLİ, ŞAHANE TÜRKİYE’Yİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ:
Bu
coğrafyanın neresinde yaşıyorsanız huzur içinde yaşamanızı isterim.
Ülkeden bereketin fışkırmasını isterim. Dostluğun kadim olmasını
isterim. Tanımasak bile birbirimize yürekten selam vermemizi isterim.
Yeni bir başlangıç için beraber ve birlikte var olan bütün sıkıntıları
aşalım istiyorum. Biz, bunları yaptığımız zaman o güzel, görkemli,
şahane Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Bundan emin olmanızı isterim.
BU KÜRSÜYE VEDA ETMEK İÇİN BUGÜN BURADAYIM:
Bugün çok kısa bir konuşma
yapacağım. Grup kürsümüze, yani bu kürsüye veda etmek için bugün
buradayım. Ne yalan söyleyeyim, bu satırları kaleme almak benim için de
hiç kolay olmadı. Tüm yaşanmışlıklarımızı arkada bırakarak bu kürsüye
veda etmek pek de kolay olmuyor. Bu salon, bu kürsü aslında benim evim.
Sizler de benim yol arkadaşlarımsınız. Size son kez bu kürsüden bakmak
istiyorum. Hoş geldiniz, şeref verdiniz, onur verdiniz.
SARAYIN YOL ARKADAŞI OLMAK KOLAYDIR:
Sevgili dostlarım; biliyorum,
sarayın yol arkadaşı olmak kolaydır. Orada para, pul vardır. Şan, şöhret
vardır. Güç, kibir vardır. Nefse teslim olmak vardır. Haram, günah
vardır. Zulüm kokar o sarayın dar koridorları.
PARASI, PULU DA YOKTUR BAY KEMAL’İN. SARAYI DA YOKTUR:
Bay Kemal’in yol
arkadaşı olmak ise hiç kolay değil, zordur. Bay Kemal’in yol arkadaşı,
ıstıraplıdır. Uzun ve ince bir yoldur. Tehlikelerle doludur. Başınıza
her an her şey gelebilir. Her sabah ‘Ya nasip’ diyerek ailelerinizden
ayrılırsınız. Parası, pulu da yoktur Bay Kemal’in. Sarayı da yoktur.
Başına her şey gelmiştir. Hakkında her türlü algı yapılmıştır. İşte yine
de size Bay Kemal’in yolunda yürümek gibi bir onuru ve şerefi ben
taşıyorum, birlikte yürüyeceğiz.
BAY KEMAL’İN SİZLER GİBİ GERÇEK DOSTLARI VARDIR:
Sizler, Bay Kemal ile
beraber yürümeye karar verdiniz. Bu yolu seçtiniz. Sizin bu tercihinizi,
unutmayın, yüreğime yazdım. Bunu hafızanızın bir yerine yazın. Bay
Kemal’in, sizler gibi gerçek dostları vardır. Siz, hak dost bilirsiniz.
Bay Kemal ile yürümek, akıldan öte bir yürek işidir. O büyük yürek de
sizde var. Bu nedenle hepinizi yürekten kutluyorum. Bay Kemal’in şansı
da işte budur; sizin o kocaman yüreğiniz.
BUGÜN, ZALİMLERİN TAHTLARINI YIKMAYA ÇOK YAKINIZ:
Başınızı hep dik
tuttunuz. Karanlığın üzerinizi kaplamasına asla izin vermediniz. Bugün,
zalimlerin tahtlarını yıkmaya çok yakınız. Buna inanın. Sizin gibi yol
arkadaşlarım olduğu için onur, gurur duyuyorum. Ne diyebilirim; Allah
hepinizden razı olsun, hakkınızı helal edin.
BİZİM HER ŞEYİMİZ VAR. KALBİMİZ VAR, YÜREĞİMİZ VAR:
Bakmayın siz, o
saraylıların her şeyi varmış gibi görünüyor ama aslında hiçbir şeyleri
yok. Ruhları kararmıştır. Bizim ise her şeyimiz var. Kalbimiz var,
yüreğimiz var. Mazlumlar için atan kocaman yüreğimiz var. Bu kürsü,
yıllarca o mazlumların acı feryatlarının duyulduğu bir kürsüdür. Bu
mikrofon da onların acılarının geniş kitlelere aktarıldığı bir
mikrofondur.
UMUTLUYUM BE DOSTLAR:
Bu kürsüde, insanlarımızın onuru ve demokrasimiz
kaderi adına son kez konuşuyorum. Umutluyum be dostlar. Gerçekten
umutluyum. Çünkü her gün Türkiye’de herkesin yenilenmiş gibi uyanacağı
bir günü, bir dünyayı hayal ediyorum. Yelkenlerimizi hareket ettirecek
rüzgarları düşünüyorum. Bize doğru uçan o özgür kuşları düşünüyorum. Bu
deliliği hep birlikte yapacağız dostlarım.
GEREKİRSE YUMRUĞUNU MASAYA VURUR DİYORUM YA BİR DE ARADA BİR ÜLKÜCÜ
DAMARI TUTAR:
İYİ Parti’nin Sayın Genel Başkanı Meral Akşener ile
yapacağız bu deliliği. Çünkü Meral Akşener Hanım merttir. Büyük
mücadeleler veriyor. Bu bilinsin istiyorum. Ana kucağına da çok iyi
bilir, yeri geldiğinde masaya yumruk vurmasını da çok iyi bilir. Ona
müteşekkir olduğumu bütün dostlarımın, arkadaşlarımın bilmesini isterim.
İlk görüş ayrılığında bazı insanlar, bilakis kendisini hiç tanımayan
bazı insanlar, söylenmemesi gereken şeyleri söylediler. Vallahi de hiç
tanımamışsınız. Tanıyın. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; hani
gerekirse yumruğunu masaya vurur diyorum ya bir de arada bir ülkücü
damarı tutar.
TEMEL BEY BİLGEDİR, CESURDUR:
Saadet Partisi’nin Sayın Genel Başkanı
Temel Karamollaoğlu ile bitireceğiz. Temel Bey bilgedir, cesurdur.
Yüreği cesaretle dolu olanın yolu hep aydınlık olur. Bu bilge,
Türkiye’nin yolunu aydınlatmaya devam ediyor. O, hepimizin iyi tanıması
gereken önemli bir siyasal aktördür. Ona da selamlarımızı iletiyoruz.
AHMET BEY’İN GERÇEKTEN DE GÜÇLÜ BİR ENTELEKTÜEL BİRİKİMİ VAR:
Gelecek
Partisi’nin Sayın Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile de bitireceğiz bu
deliliği. Ahmet Bey’in gerçekten de güçlü bir entelektüel birikimi var.
O, bu süreci toparlayanların başında gelir. Yeniden yolumuza döndük.
Günlerdir uyumuyor bu lider. Bilin istiyorum. Allah aşkına onu da
yakından tanıyın. O da çorbada tuzu olan çok değerli bir insan.
BU GENÇ LİDERLE TÜRKİYE’NİN PERİŞANLIĞINA SON VERECEĞİZ:
DEVA Parti’nin
Sayın Genel Başkanı Ali Babacan ile bitireceğiz. Bu genç liderle
Türkiye’nin perişanlığına son vereceğiz. Onunla da bu ülke için alın
terini beraber dökeceğiz. Bilin istiyorum. Onu da tanıyın istiyorum.
MENDERES VE DEMİREL’İN GENÇLİĞİ VARDIR ONUN YÜZÜNDE DE YÜREĞİNDE DE:
Demokrat Parti’nin Sayın Genel Başkanı Gültekin Bey (Gültekin Uysal) ile
de bu deliliğe son vereceğiz. Menderes (Adnan Menderes) ve Demirel’in
(Süleyman Demirel) gençliği vardır onun yüzünde de yüreğinde de. Yürür
karanlığın üstüne. Bilin istiyorum. Yürekli, cesur ve genç bir liderdir.
EVLADIM EKREM İMAMOĞLU, DOSTUM MANSUR YAVAŞ:
İki kişi daha var. O iki
kişiyi siz de yakından tanıyorsunuz. Burada, bu kürsüde söylemiştim, tam
karşımda oturuyordu. Evladım Ekrem İmamoğlu. O da yanımda olacak.
Yıllardır çokça omuz omuza verdiğimiz, birbirimizi koruyup kolladığımız,
en zor zamanlarda birbirimizden güç aldığımız dostum Mansur Yavaş. O da
buradadır.
HAKKINIZI HELAL EDİN DOSTLARIM. HADİ BİSMİLLAH:
Büyük lokma yiyeceğiz,
ama artık büyük laf etmeyeceğiz. Dostlarım bilsin ki öleceksek bu vatana
olan aşkımızdan öleceğiz. Bir gün tüm bunlar geçecek; şafak, tatlı bir
gülümsemeyle doğacak. Birbirimize bakacağız, kucaklayacağız. Başardık
diyeceğiz, başardık. Ve gerçekten başardık. Hakkınızı helal edin
dostlarım. Hadi bismillah.”